Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2800 E. 2021/672 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2800
KARAR NO: 2021/672
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/03/2018
NUMARASI: 2017/514 (E) 2018/234 (K)
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 27/04/2021
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybı ve araç mahrumiyeti tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; davaya konu trafik kazasında kusur durumunun ve araçta meydana gelen hasar ve aracın kullanılmamasından kaynaklı zarar miktarının tespiti gerektiği, bilirkişi incelemesi için gerekli delil avansını yatırması hususunda davacı tarafa 2 haftalık kesin süre verildiği, ancak davacı tarafça bilirkişi deliline dayanmadığından bahisle delil avansının yatırılmadığı, bunun üzerine davalı tarafa delil avansının ikmal edilmesi hususunda davetiye çıkarıldığı, ancak davalı tarafça da delil avansının yatırılmadığından bahisle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; delil avansının sadece davacı tarafından karşılanmasına yönelik 17/10/2017 tarihli ara kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalılardan sigorta şirketi de bilirkişi deliline dayandığından bu giderin yarı yarıya ödenmesi gerektiğini, ihtaratın içeriği ile verilen hükmün aynı içerikte olması gerektiğini, ara kararda belirtildiği üzere Tramer’e yazılan müzekkereye cevap verilmediğini, kesin sürenin düzenlenme amacına aykırı olarak henüz bilirkişi incelemesi yapılmaya uygun olmayan dosyada delil avansı ikamesi için kesin süre verilmesinin amaca uygun olmadığını, ara karardan dönülmesine yönelik talepleri hakkında mahkemenin karar vermediğini, kesin süreye ilişkin ihtaratta davanın reddedileceği hususuna yer verilmeksizin bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı ve mevcut delil durumuna göre karar verileceğinin ihtar edildiğini, dosya kapsamındaki diğer delillere göre karar verilmediğini, müvekkilinin söz konusu aracı tamir ettirdiğini ve sonra sattığını, bilirkişinin dosya üzerinden inceleme yapacağını, usul ekonomisi ilkesi gözetildiğinde mahkeme kararının yerinde olmadığını, ara kararda bilirkişi ücretlerinin tarifenin çok üzerinde belirlendiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: HMK’nın 190/1 maddesine göre, ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. TMK’nın 6. maddesine göre de kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Ayrıca HMK’nın 324. maddesinde taraflardan her birisinin ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen ücreti kesin süre içerisinde yatırmak zorunda olduğu, tarafların aynı delilin ikamesini talep etmeleri halinde gereken avansı yarı yarıya ödeyecekleri düzenlenmiştir. Somut olayda davacı taraf, davalı …’un maliki olduğu, davalı … şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın neden olduğunu ileri sürdüğü trafik kazası sonucunda, davacıya ait aracın değer kaybına uğradığını ve onarım süreci boyunca araç mahrumiyetinden kaynaklanan zararı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 15.000,00-TL değer kaybı ve 4.500,00-TL onarım süreci boyunca araç mahrumiyetinden kaynaklanan zarar olmak üzere toplam 19.500,00 TL’den 6.900,00 TL kısmi ödemenin mahsubu ile bakiye 12.600,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ispat yükü kendisine düşen davacı dava dilekçesinde diğer delilleri yanında bilirkişi incelemesine de dayanmıştır. Mahkemece 17/10/2017 tarihli ilk celsede, HMK’nın 324 hükmü gereği, delil avansına yönelik ara kararında bilirkişi incelemesi için yatırılması gereken miktar belirtilerek avansın kesin süre içinde yatırılmaması halinde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı hususu ihtar edilmesine rağmen davacı tarafından verilen kesin süre içerisinde veya daha sonra delil avansı yatırılmamıştır. Dosya içerisinde bulunan delil tespiti niteliğindeki İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/153 D.İş sayılı dosyasında yapılan tespit tek taraflı olarak davalıların yokluğunda yapılmış olup, davalı … tarafından tespit raporuna süresinde itiraz edilmiştir. Kusur, değer kaybı ve aracın kullanılmamasından kaynaklanan zararın ne olduğunun tespiti, hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olmayan, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektirmekte olup, davacı tarafından bilirkişi incelemesi için gerekli delil avansının yatırılmadığı, ayrıca delil tespiti dosyasından alınan ve itiraza uğrayan tespit raporu esas alınarak karar verilmesi de mümkün olmadığından mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 215,18 TL’nin mahsubu ile bakiye 155,88 TL karar ve ilam harcının davacıya iadesine, 3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.27/04/2021