Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2761 E. 2021/1327 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2761
KARAR NO: 2021/1327
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/04/2018
NUMARASI: 2016/13 (E) 2018/443 (K)
DAVANIN KONUSU: Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 05/10/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın karışmış olduğu trafik kazası nedeniyle araçta oluşan değer kaybı bedelinin, karşı aracın sürücüsü, işleteni ve sigortacısı olan davalılardan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı sigorta şirketi vekili davanın reddini talep etmiştir. Davalı … vekili davanın reddini talep etmiştir. Davalı … usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, 4.800,00 TL değer kaybı bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı … ve … vekili tarafından verilen istinaf dilekçelerinde özetle, husumetin sadece sigorta şirketine yöneltilmesi gerektiği, şahsına husumet yöneltilerek karar verilmiş olmasının doğru olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun gerekçeli olmadığı, salt arkadan çarpma olgusundan yola çıkılarak hiçbir araştırma yapılmadan bütün kusurun karşı tarafa yüklenmesi hatalı olduğu gibi değer kaybına ilişkin düzenlenen raporun da hüküm vermek bakımından yeterli olmadığı belirtilerek istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, 04/11/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, … plaka sayılı aracın tam kusurlu olduğu hususunun bilirkişi raporuyla tespit edildiği, davalı tarafça, yargılama aşamasında, bunun aksine bir ispat ortaya konulamadığı, gerek 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren trafik sigortası genel şartlarında öngörülen hesaplama yöntemi ve gerekse Yargıtay ilke kararlarında belirtilen hesaplama yöntemine göre yapılan hesaplamalarda, birbiriyle örtüşen şekilde sonuca varıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, giderek davalının istinaf başvurusundaki iddia ve itirazlarının yerinde olmadığı görülmektedir. Bu durumda davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davalı … vekili ve … tarafından yapılan istinaf başvurularının esastan reddine, 2-Alınması gereken 327,89 TL istinaf karar harcından peşin alınan 117,88 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 210,01 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (4.800,00 TL ) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 05/10/2021