Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2732 E. 2021/1333 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2732
KARAR NO: 2021/1333
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/06/2018
NUMARASI: 2016/501 (E) 2018/722 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 05/10/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili, davacıların desteği olan …’ın idaresindeki … plakalı araç ile dava dışı araç sürücü … idaresindeki … plakalı kamyonun 15/11/2009 tarihinde çarpışması sonucunda adı geçen desteğin vefat ettiğini belirterek belirsiz alacak davası olarak şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının … plaka sayılı aracın sigortacısı olduğunu iddia ettiği davalı sigorta şirketinden yasal faizi ile tahsilini tabep etmiştir…. plakalı aracın trafik sigortasının bulunmadığının anlaşılması üzerine davacı vekili tarafından HMK 124 md. uyarınca taraf değişikliği talebinde bulunulmuş, mahkemece bu talep kabul edilerek … davalı kılınmış; davanın başında husumet yöneltilen … Sigorta AŞ vekili tarafından da bu işleme muvafakat edilmiştir. Davalı … vekili davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davacılardan … yönünden 21.272,64 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte; diğer davacı … yönünden ise 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalı …ndan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı … vekili: Davacının desteği olan araç sürücüsünün kazanın gerçekleşmesinde tam kusurlu olması nedeniyle rizikonun teminat kapsamında olmadığını, dilekçeye ekli 01/11/2017 tarihli Hukuk Genel Kurulu kararının bu yönde olduğunu, kabul şekli bakımından da bilirkişi seçiminin usule uygun olmadığını, hükme esas alınan raporu tanzim eden bilirkişinin uzmanlığının bulunmadığını, aktüer siciline kayıtlı olmadığını, TRH 2010 yaşam tablosu ve 1,8 oranındaki teknik faiz üzerinden hesaplama yapılmamasının da hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, … plaka sayılı araç sürücüsünün kusurlu bir şekilde gerçekleştirdiği trafik kazası neticesinde vefat etmesi nedeniyle aracın ZMS Sigortasından talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Trafik sigortasına ilişkin yeni genel şartların yürürlük tarihinden önce (15/11/2009) gerçekleşen kaza tarihindeki Yargıtay içtihadları ile ortaya konulan ilke ve kurallar ile 2981 sayılı Yasa hükümleri ve önceki genel şartlar gereği değerlendirme yapılması gerekmektedir. Destek zararı, ölenin mirasçılarının (yakınlarının) zarara neden olanlardan talep ettikleri bir tazminattır. İşletenin (sürücünün) yakınlarının uğradıkları destek zararının trafik sigortacısının sorumluluğu kapsamı dışında kaldığı konusunda açık bir yasal düzenleme bulunmadığı gibi poliçe genel şartlarında da böyle bir kısıtlamanın olmadığı anlaşılmaktadır. O halde; işletenin ölümü nedeni ile onun desteğinden mahrum kalanların trafik sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecekleri ilke olarak kabul edilmelidir. Nitekim davalı tarafın dayandığı karardan sonra verilen Hukuk Genel Kurulunun 14/03/2019 gün ve 2017/17-1089 E, 2019/294 K sayılı ilamında, işletenin ve şoförün, ister kendi kusuru ister bir başkasının kusuru ile olsun salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup bu zarar gerek kanun gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olmakla, davacıların hakkına, desteklerinin kusurunun olması etkili bir unsur olarak kabul edilemeyeceğinden destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan talep edilebileceği kabul edilmiştir. (HGK’nın 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Kararı, HGK’nın 22.2.2012 gün, 2011/17-787 Esas 2012/92 Karar sayılı kararı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 08/12/2015 tarih, 2014/3061 Esas, 2015/13605 Karar sayılı kararları da aynı yöndedir.) Bu itibarla destekten yoksun kalma tazminatının koşullarının oluşmadığına dair istinaf itirazında isabet bulunmamaktadır. Yine genel şartların yürürlük tarihinden önce gerçekleşen trafik kazasına ilişkin hesaplamanın PMF yaşam tablosu üzerinden iskontolama yöntemi (prograsif rant) ile yapılmış olmasında da herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bilirkişi raporu, Dairemizce denetime elverişli, usul ve yasaya uygun görülmüş, hüküm vermek bakımından yeterli kabul edilmiştir. Bilirkişinin aktüerya siciline kayıtlı olup olmamasının, raporun geçerliliğine bir etkisi bulunmamaktadır. Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Alınması gereken bakiye 1.487,28 TL nispi harçtan peşin olarak alınan 372,00 TL harcın mahsubundan sonra kalan 1.115,28 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran Güvence Hesabından tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Her bir davacı bakımından davalı aleyhine hükmedilen miktarlar ayrı ayrı gözetilmek suretiyle 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi. 05/10/2021