Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2712 E. 2021/1339 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2712
KARAR NO: 2021/1339
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/03/2018
NUMARASI: 2016/1130 (E) 2018/288 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/10/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı şirketin trafik sigortasıyla teminat altına aldığı … plakalı araç ile müvekkiline ait … plakalı aracın 29/07/2016 tarihinde çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, sigortalı araç sürücüsünün kazanın gerçekleşmesinde tamamen kusurlu olduğunu belirterek şimdilik ekspertiz ücreti dahil 500,00 TL hasar bedelinin 20/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, dava öncesi gerçekleşen başvuru sonrası açılan hasar dosyasında aracın yurt dışı rayiç değeri ve geçmiş hasar kaydı tespit edilemediğinden hesaplama yapılamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulüyle, 11.818,22-TL bedelin 20/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Karara karşı davalı vekili tarafından vermiş olduğu istinaf dilekçesinde özetle, davacı vekiline, davaya konu kaza nedeniyle, 08/12/2016 tarihinde, 9.011,00 TL ödeme yapılmış olmasına rağmen bu hususun dikkate alınmadığını, müvekkil şirketin mükerrer ödeme yapmak durumu ile karşı karşıya olduğunu, hasar tespiti açısından yapılan incelemenin yeterli olmadığını, değer kaybına ilişkin hesaplamanın yeni genel şartlar doğrultusunda yapılması gerektiğini, avans faizine hükmedilmiş olmasının da hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik kazası nedeniyle araçta oluşan hasarın kusurlu aracın trafik sigortacısı olan davalı taraftan tazmini istemine ilişkindir.Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde, raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalı vekilince de raporun doğru olmadığı hususunda kanaat uyandıracak nitelikte herhangi bir istinaf itirazında bulunulmadığı karşısında rapora yönelik itirazlar yerinde değil ise de; davalı vekili tarafından davaya konu kazaya ilişkin açılan hasar dosyası üzerinden davacı tarafa 08/12/2016 tarihinde ödeme yapıldığına ilişkin banka dekontu sunulmuş, davacı vekili tarafından verilen bila tarihli ıslah dilekçesinde de 08/12/2016 tarihinde yapılan kısmi ödemeden bahsedilmiş, ancak ne ödeme tutarı açıklanmış ne de ödenen miktar, ıslahen talep edilen tutardan mahsup edilmiştir. Bu durumda ıslah dilekçesinde bahsi geçen kısmi ödeme üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekirken buna ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmadan karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Bu yöne ilişkin istinaf başvurusu yerindedir. Kabul şekli bakımından da kazaya karışan davalıya sigortalı aracın kullanım tarzı belirlenerek hükmedilecek faizin türü belirlenmesi gerekirken buna ilişkin bir değerlendirme yapılmamış olması da hatalıdır.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin kabulüne,2-İlk derece mahkemesi kararının bütünüyle kaldırılmasına,3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,4-Peşin istinaf karar ve ilam harcının istek halinde istinaf kanun yoluna başvurana iadesine,5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,Dair, 6100 sayılı HMK’nun 7251/39 md. ile değişik 362/1-g maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle karar verildi. 05/10/2021