Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2698 E. 2021/1949 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2698
KARAR NO: 2021/1949
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/06/2018
NUMARASI: 2014/1052 Esas – 2018/760 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
Birleşen İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/375 Esas – 2014/150 Karar Sayılı Dosyası:
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/12/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 19/11/2013 tarihinde, davalı … Sigorta Şirketi’nin ZMS sigortacısı ve davalı …’ın sürücüsü ve maliki olduğu aracın, yoldan karşıya geçmeye çalışan müvekkillerinin desteği (davacı…’in eşi ve davacı …’in babası) yaya …’e çarpması nedeniyle meydana gelen trafik kazası neticesinde, …’in vefat ettiğini, müvekkillerinin destekten yoksun kaydıklarını, maddi ve manevi zarara uğradıklarını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydıyla 250.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile davacı … için 75.000,00 TL ve davacı … için 35.000,00 TL manevi tazminatın 19/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … Sigorta Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen; kazanın meydana geldiği yerde alt ya da üst geçit yapmamakla kusurlu davranan davalı İstanbul Büyük Şehir Belediyesinden, 1.000,00 TL maddi tazminatın 19/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; yukarıdaki iddialarını tekrarlayarak, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydıyla, 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 19/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …’a dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı cevap hakkını kullanmamıştır. Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı İstanbul Büyükşehir Belediyesi vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “1-Asıl dava dosyasında destekten yoksun kalma tazminatı yönünden; A) Davacılar tarafından davalı … Sigorta A.Ş yönünden açılan destekten yoksun kalma tazminatı davasının dava konusuz kaldığından Karar Verilmesine Yer Olmadığına, B) Davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davanın Reddine, C) Manevi tazminat davası yönünden …’e 15.000,00 TL manevi tazminat takdirine, bunun kaza tarihi olan 19/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, D) Esat … yönünden 8.000,00 TL manevi tazminat 19/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile birlikte davacıya verilmesine, E) Kalan kısımlar yönünden davanın reddine, 2) Birleşen İstanbul … ATM’nin … Esas sayılı dava dosyasında açılan davanın derdestlik nedeniyle reddine, ” karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı … Sigorta Şirketi ile sulh olduklarından bu davalıya karşı hükmü istinaf etmediklerini, istinaf taleplerinin sadece davalılar İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile … yönünde olduğunu; kaza yerinin kör nokta olmasına ve kaza öncesinde alt ya da üst geçit yapmamasına göre kazanın meydana gelmesinde davalı İBB’nin asli kusurlu olduğunu, bu nedenle, davalı İBB hakkındaki davalarının kabulüne karar verilmesi gerektiğini, her iki davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarlarını pek düşük olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 19/11/2013 tarihinde, davalı … Sigorta Şirketi’nin ZMS sigortacısı ve davalı …’ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın, yoldan karşıya geçmeye çalışan davacıların desteği (davacı …’in eşi ve davacı Esat …’in babası) yaya …’e çarpması nedeniyle meydana gelen trafik kazası neticesinde davacıların desteğinin vefat ettiği; işbu asıl davada davacılar tarafından destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat; birleşen davada destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; Davacılar vekili tarafından, kazanın meydana geldiği yerde alt ya da üst geçit bulunması gerekirken davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığınca bu yükümlülüğünün yerine getirilmemesi iddia edilerek hizmet kusuru nedeniyle husumet yöneltilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik kararlarında vurgulandığı üzere; kamu hizmeti görmekle yükümlü olan idareler, kamu hizmeti sırasında verdikleri zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildirler. Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar, niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi uyarınca idari yargı mahkemelerinde tam yargı davası açılması gerekmektedir. (HGK.4.11.2015 Tarih 2015/17-86 E-2364 K ve 5 adet emsal dosya) Yargı yoluna ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olup Mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınması zorunludur. O halde Mahkemece, hizmet kusuruna dayanılarak belediye aleyhine açılan bu davada davalı Belediye bakımından dava tefrik edilerek HMK’nın 114 1-b maddesi gereğince yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle HMK’nın 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru olmamıştır. Davacılar vekilinin manevi tazminat miktarlarına yönelik iddia ve itirazlarına gelince; kazanın meydana geliş şekli, kusur oranları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile TBK’nın 56. maddesinde düzenlenen manevi tazminat müessesesinin amacı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının, manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun düşmediği ve az olduğu kanısına varılmıştır. Bu nedenle, davacılar vekilinin bu yöne ilişkin iddia ve itirazı yerinde görülerek, takdiren davacı … için 40.000,00 TL ve davacı Esat … için 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davacılar vekilinin, davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı hakkındaki istinaf başvurusunun kabulü ile, bu davalı hakkındaki İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/4. maddesi gereğince kaldırılmasına ve bu davalı yönünden yargılamanın yukarıda belirtildiği şekilde yapılması için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, B-Davacılar vekilinin, davalı … hakkındaki istinaf başvurusunun kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, davalı … hakkındaki manevi tazminat kısmının HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: a-Asıl dava dosyasında: 1-Destekten yoksun kalma tazminatı yönünden; davacılar tarafından davalı … ve … Sigorta AŞ. yönünden açılan destekten yoksun kalma tazminatı davasının dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, 2-Manevi tazminat davası yönünden; davacı …’e 40.000,00 TL manevi tazminat takdirine, bunun kaza tarihi olan 19/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Davacı Esat … yönünden 15.000,00 TL manevi tazminatın 19/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile birlikte davacıya verilmesine, 4-Kalan kısımlar yönünden davanın reddine, 5-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 3.757,05 TL nispi karar harcından, peşin alınan 1.233,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.524,05 TL’nin davalı …’tan tahsili ile hazineye irat kaydına,6-Maddi tazminat davası yönünden taraflar arasında akdedilen sulh sözleşmesi uyarınca davacılar vekili ve davalı … Sigorta vekili ile davalı … vekili lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Manevi tazminat davası yönünden Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan6.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacı …’e verilmesine,8-Manevi tazminat davası yönünden Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacı Esat …’e verilmesine, 9-Reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1. maddesi uyarınca 5.250,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalı …’a verilmesine, 10-Reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2. maddesi uyarınca 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı davacı Esat …’den alınarak davalı …’a verilmesine, 11-Davacı tarafından yapılan 1.233,00 TL peşin harç, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 276,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 4.509,50 TL yargılama giderinin sulh sözleşmesi uyarınca davacılar üzerinde bırakılmasına, 12-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde iadesine, b-Birleşen dava dosyasında: 1-İstanbul … ATM’nin … Esas sayılı dava dosyasında açılan davanın derdestlik nedeniyle reddine, 2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL maktu karar harcından, peşin alınan 24,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 11,60 TL’nin davacılardan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine, 4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde iadesine, C-İstinaf İncelemesi Bakımından: 1-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 88,85 TL posta ve tebligat gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davalı …’tan tahsili ile davacılara verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.15/12/2021