Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2696 E. 2021/1072 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2696
KARAR NO: 2021/1072
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/04/2018
NUMARASI: 2017/830 Esas – 2018/441 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik kazasından kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/07/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 54. ve 56. maddeleri kapsamında yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Davanın Kısmen Kabulü ile, davaya konu maddi tazminat yönünden 35.459,26 TL maddi tazminatın davalılar İETT, … ve …’den alınarak davacıya verilmesine, bu alacağa davalı … Şirketi yönünden 08/04/2015 tarihinden, diğer davalılar yönünden 25/11/2013 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, (davalı … şirketinin poliçe limiti ile sorumlu tutulmasına) davaya konu tedavi giderleri yönünden 6.588,98 TL tedavi giderinin 08/04/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte dahili davalı SGK’dan alınarak davacıya verilmesine, bu talep yönünden diğer davalılar aleyhine açılan davanın reddine, maddi tazminat yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine, davaya konu manevi tazminat yönünden 10.000,00 TL manevi tazminatın 25/11/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … ve İETT’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … vekili, davalı … vekili ve dahili davalı … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili idareye ait aracın sürücüsüne %50 oranında kusur verilmesinin kabul edilemez olduğunu, maluliyet raporları arasında çelişki bulunduğunu, çelişki giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirtmiştir. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada müvekkilinin kusuru bulunmadığını, davacının, kapıları kapanmakta olan bir araca binmeye çalışması nedeniyle meydana gelen olayda %100 kusurlu olduğunu, ATK İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan raporlar arasında çelişki bulunduğunu, bu durumda Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınması gerekirken, 31/08/2018 tarihli raporun maluliyete esas alınmasının hatalı olduğunu, hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirtmiştir. Dahili davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 6111 sayılı Kanunla getirilen düzenleme gereğince müvekkili kurumun davaya dahil edildiğini, dahili dava müessesesinin hukukta düzenlenmiş bir kurum olmaması nedeniyle, dahili dava yoluyla müvekkili kuruma husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, karara dayanak yapılan bilirkişi raporunda müvekkili kurumun SUT kapsamında sorumlu olduğu tedavi gideri bedelinin 6.199,98 TL olduğu belirlenmiş ise de, bu tedavinin devam edip etmediği, tedavinin acil hal kapsamında olup olmadığının değerlendirilmediğini, yol ve para, medikal harcamalar, müvekkili kurum tarafından karşılanmadığı halde 398,00 TL yol masrafının da tedavi giderleri içerisinde müvekkili kuruma yükletilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından, 25/11/2013 tarihinde, davalı … AŞ’nin ZMSS sigortacısı, davalı …nün işleteni ve davalı …’nin sürücüsü olduğu aracın davacıya çarpması nedeniyle meydana gelen trafik kazası neticesinde, davacının yaralandığı, davacı tarafça işbu davada güç kaybı tazminatı, tedavi gideri bedeli ve manevi tazminat talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. A-)Davalı İETT Genel Müdürlüğü vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi: Mahkemece karara dayanak yapılan 25/02/2016 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu kazanın meydana gelmesinde davacının %50 ve davalı sürücünün %50 oranında kusurlu oldukları mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde raporun HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, trafik kazası tespit tutanağındaki olgular ile ceza dosyasındaki 03/03/2015 tarihli ATK raporu ile birebir örtüştüğü; denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanısına varıldığından, davalı … vekili ile İETT Genel Müdürlüğü vekilinin bu yöne ilişkin iddia ve itirazları yerinde görülmemiştir. Yine karara dayanak yapılan Adli Tıp Kurumu 3.Adli Tıp İhtisas Kurulunun 31/08/2016 tarihli raporunda; dosyaya ekli grafilerin incelenmesinde, “21/07/2016 tarihli her iki ayak-ayak bileği, femur, diz ve femur grafilerinde osseöz patoloji olmadığı” tespit edildiğine göre davacının trafik kazasına bağlı gelişen arızası nedeniyle %14,0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve geçici iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren 4 ay olduğu oy birliği ile mütalaa edilmiştir. ATK raporunun yapılan incelemesinde 17/02/2016 tarihli maluliyet raporunun değerlendirildiği ve bu rapordan sonra dosyaya ibraz edilen yeni hastane kayıtlarının irdelenerek, raporun kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlendiği; dolayısıyla iddia edildiği gibi maluliyet raporları arasında herhangi bir çelişki bulunmadığı kanısına varılmıştır. Bu nedenle davalılar davalı … vekili ile İETT Genel Müdürlüğü vekilinin bu yöne ilişkin itirazları yerinde değildir. Kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacının yaralanmasının niteliği, maluliyet raporu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının, TBK’nın 56.maddesinde düzenlenen manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun ve makul olduğu kanısına varıldığından, bu yöne ilişkin itirazlar da yerinde görülmemiştir. B-)Dahili davalı SGK vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi: 08/04/2015 tarihinde açılan işbu davada SGK davalı olarak gösterilmemiştir. Mahkemece 13/10/2015 tarihli celsenin 1 nolu ara kararıyla davalı SGK’nın davaya dahil edilmesi için davacı vekiline süre verilmesi üzerine, davacı vekili tarafından SGK davaya dahil edilmiştir. Oysa ki, HMK’da dahili dava kurumu bulunmamaktadır. Bu durumda SGK’nın sonradan davaya dahil edilmesi de mümkün değildir. Bu nedenle SGK hakkında usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından, SGK hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yukarıda belirtildiği şekilde karar verilmesi doğru olmadığından davalı SGK vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir. Ancak davacı taraf Mahkemenin ara kararı üzerine SGK’yı davaya dahil etmek zorunda kaldığından, davalı SGK lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmekle birlikte mahkemece bu davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti bakımından SGK’nın usuli kazanılmış hakkı gözetilerek ilk derece mahkemesinin bu konudaki kararı (912,00 TL vekalet ücreti) aynen tekrar edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-)Davalı … vekili, davalı … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine, B-)Dahili davalı SGK vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-)Davanın Kısmen Kabulü ile, a-)Davaya konu maddi tazminat yönünden 35.459,26 TL maddi tazminatın davalılar İETT, … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bu alacağa davalı … Şirketi yönünden 08/04/2015 tarihinden, diğer davalılar yönünden 25/11/2013 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına (davalı … şirketinin poliçe limiti ile sorumlu tutulmasına), fazlaya ilişkin talebin reddine, b-)Dahili davalı SGK aleyhine açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, c-)Davaya konu manevi tazminat yönünden 10.000,00 TL manevi tazminatın 25/11/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … ve İETT’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-)Alınması gereken 3.105,32-TL harçtan, peşin alınan 683,10 TL harç ve 562,90 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.246,00 TL’nin mahsubu ile eksik 1.859,32TL harcın davalı SGK haricindeki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, 3-)Maddi tazminat davası yönünden davacı lehine takdir edilen 4.250,52 TL nispi vekalet ücretinin davalılar İETT, … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline davacıya verilmesine, 4-)Dahili davalı SGK lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına, 5-)Manevi tazminat davası yönünden davacı lehine takdir edilen 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar İETT ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 6-)Manevi tazminat davasında reddedilen kısım yönünden davalılar İETT ve … lehine takdir edilen 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine, 7-)Reddedilen tedavi giderlerine ilişkin talep yönünden, AAÜT gereğince 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar İETT Genel Müdürlüğü, … ve … Sigorta AŞ.’ye verilmesine, reddedilen kısım için davalı SGK lehine takdir edilen 912,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, ayrıca 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılar İETT Genel Müdürlüğü, …, …’ye verilmesine, 8-)Haklı çıkılan orana göre davacının yaptığı 1.012,46 TL yargılama giderinin davalılar İETT, … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
C-)İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN: 1-)Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 3.105,32 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.553,33 TL karar ve ilam harcı mahsup edilerek bakiye 1.551,99 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’nden tahsili ile Hazineye verilmesine, 2-)Davalılar İETT ve …’nin istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettikleri yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, 3-)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 4-)İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.01/07/2021