Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2690 E. 2021/906 K. 04.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2690
KARAR NO: 2021/906
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/07/2018
NUMARASI: 2016/215 Esas – 2018/797 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/06/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava ve uyuşmazlık, TBK’nın 54.maddesi kapsamında yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan kalıcı güç kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince; “Yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; kazanın meydana gelmesinde Davalı sigorta şirketine … numaralı poliçe ile ZMM Sigortası bulunan … plakalı aracın sürücüsünün %100 kusurlu olduğu ve davacının herhangi bir kusuru olmadığı kesindir. 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Güçü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümlerinden yararlanılarak Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenmiş 14/07/2017 tarihli rapora göre, davacının maluliyet oranı %6,2 olarak belirlenmiştir. Uzman bilirkişilerce yapılan hesaplamalara göre, davacının 10/11/2015 tarihinde maruz kaldığı trafik kazası sonucu …’ın %6,2 nispetindeki maluliyetiyle orantılı olarak maddi zararının “geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının 8.228,76 TL” ve sürekli iş görmezlik zararının ise 119.397,71 TL olmak üzere toplam maddi zararının 127.626,47 TL’den ibaret bulunduğu, geçici iş görmezlik tazminat talebi ile ilgili açılmış bir dava bulunmadığı” gerekçesiyle, “Davanın kısmen kabulü ile 119.397,71 TL kalıcı iş görmezlik tazminat talebinin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile davalıdan davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geçici iş görmezlik tazminat talebi ile ilgili açılmış bir dava bulunmadığından bu yöndeki talebin reddine,” karar verilmiştir.Bu karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya ilişkin olarak açılan, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/166549 soruşturma numaralı dosyası kapsamında; davacı … ile sigortalı araç sürücüsü … arasında düzenlenen ve imzalanan 24/02/2016 tarihli uzlaşma raporuyla tarafların uzlaştıklarını, davacı tarafın, uzlaşma raporunda yer alan beyanında; “Benim taksirle yaralanmam ile ilgili şüpheli …’dan herhangi bir talebim yoktur. Kendisi ile uzlaştık.” demek suretiyle şikayetinden vazgeçtiğini, tarafların uzlaşması üzerine 26/02/2016 tarihinde CMK’nın 253/19.maddesi gereğince kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiğini, CMK’nın 253.maddesinde, uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davasının açılamayacağı, açılmış davadan feragat edilmiş sayılacağının hüküm altına alındığını, bu nedenle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosyanın yapılan incelemesinde; davalı tarafından istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürülen iddia ve itirazların, yargılama aşamasında hiçbir şekilde ileri sürülmediği tespit edilmiştir. Bu durumda, HMK’nın 357/1. maddesinde, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların istinaf aşamasında dinlenemeyeceği öngörüldüğünden ve kamu düzenine aykırı bir husus da bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusundaki iddia ve itirazların dikkate alınması mümkün görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 8.156,06 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 2.039,00 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 6.117,06 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsil edilerek Hazine’ye verilmesine, 3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.04/06/2021