Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2657 E. 2021/1650 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2657
KARAR NO: 2021/1650
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/12/2016
NUMARASI: 2015/601 Esas – 2016/886 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Kasko Poliçesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/11/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava ve uyuşmazlık; kasko sigorta poliçesi kapsamında araç hasar tazminatı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince ” Davacı … yönünden davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacı … yönünden davanın esastan reddine,” karar verilmiştir. Davacılar vekili, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; davacı …’ın sürücüsü ve davacı …’ın maliki – kasko sigortalısı olduğu … marka ve … plakalı özel otomobilin, 07/07/2014 tarihinde tek taraflı kaza yapması neticesinde hasarlandığı; işbu davada davacılar tarafından, bakiye araç hasar tazminatının talep edildiği ve yukarıda da belirtildiği üzere Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, yine yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan 20/10/2016 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu 30/10/2014 tarihli kazada … plakalı araçta 365,80 TL’lik hasar meydana geldiği ve bu hasarın davalı şirketçe tazmin edildiği; bu nedenle davacıların, davalı şirketten talep edebilecekleri bakiye maddi zararlarının olmadığı; davacılar tarafından dosyaya sunulan … AŞ. tarafından düzenlenen 15/02/2014 tarihli fatura içeriğindeki parça ve işçiliklerin, 30/01/2014 tarihinde meydana gelen kazada hasar gören parçalar dışında, bu kazada hasar görmesi mümkün olmayan çok sayıda parça ve işçilik içerdiği mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunda yapılan incelemesinde; raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanısına varılmıştır. Bu nedenle davacılar vekilinin istinaf başvurusundaki iddia ve itizarlar yerinde görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL karar ve ilam harcının mahsup edilerek bakiye 23,40 TL karar ve ilam harcının davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye verilmesine, 3-Davacıların istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.02/11/2021