Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/265 E. 2019/756 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/265
KARAR NO: 2019/756
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/07/2017
NUMARASI: 2014/1380 Esas – 2017/623 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/12/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/09/2013 tarihinde davalı … A.Ş. nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı ve davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı plakalı aracın, müvekkilinin arkasında yolcu olarak bulunduğu ve …’in sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarpması sonucunda, müvekkilinin ağır yaralandığını ve uzuv kaybına uğradığını, ceza dosyasında yapılan bilirkişi incelemeleri neticesinde davalı …’ın kırmızı ışık ihlali yapması ve 1,09 promil alkollü olması nedeniyle kazanın meydana geldiğinin tespit edildiğini, davalı …’ın ceza yargılamasında mahkumiyetine karar verildiğini, davalının tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin tedavisinin devam ettiğini, müvekkilinin maddi ve manevi olarak zarara uğradığını, müvekkilinin sol ayak parmaklarının kesildiğini, birden fazla ameliyat geçirdiğini, kontrol amacıyla sürekli hastaneye gitmek zorunda kaldığını, müvekkilinin 20 yaşında bekar bir genç kız olduğunu, bedensel bütünlüğünün kalıcı olarak bozulması nedeniyle ömrü boyunca bu olay nedeniyle acılar yaşayacağını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydı ile belirsiz alacak davası olarak şimdilik 500,00 TL hastane masrafları ve 500,00 TL maluliyetten kaynaklanan kayıplar için olmak üzere 1.000,00 TL maddi tazminatın ve 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 13/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza nedeniyle müvekkili tarafından davacıya 15/04/2014 tarihinde toplam 16.101,00 TL tazminat ödendiğini, müvekkilinin sorumluluğunun kalmadığını, 6111 sayılı Kanun gereğince tedavi giderlerinden müvekkilinin sorumluluğunun olmadığını iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, 160.783,81 TL maddi tazminatın davalı … yönünden 11/09/2013, davalı … Şirketi yönünden 15/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 11/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ve davalı … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili lehine hükmedilen 20.000,00 TL’lik manevi tazminat miktarının çok düşük olduğunu beyanla, dava dilekçelerinde talep edilen miktara hükmedilmesi gerektiğini belirtmiştir. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; olaya ilişkin ceza mahkemesi kararı kesinleşmediğinden kusurun netleşmediğini, ceza dosyasında kaza sebebinin alkol olarak gösterilmediğini, sadece kural hatası gösterildiğini, dosyanın Yargıtay aşamasında olduğunu, işbu davada nöroloji uzmanı tarafından rapor alınmadığını, olayın, müvekkilinin 109 promil alkollü olmasından kaynaklanmadığını, davacının maluliyet oranının hatalı tespit edildiğini, bu konudaki itirazlarının dikkate alınmadığını, davacı lehine hesaplanan ve hükmedilen maddi tazminatın hatalı olduğunu, davacının çalışmadığını ve babasına bağlı olarak SGK’dan aylık aldığı için maddi tazminat talep etmeye hakkı bulunmadığını, tedaviye bağlı harcamalar adı altında Mahkemece hükmedilen 1.136,88 TL’lik tazminatın herhangi bir dayanağının bulunmadığını, davacı lehine hükmedilen manevi tazminatın fahiş ve zenginleşmeye yönelik olduğunu belirtmiştir.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK’nın 54/3. ve 56/1. maddeleri kapsamından trafik kazasından kaynaklanan güç kaybı tazminatı istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davalı …Ş. Nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı ve davalı …’ın sürücüsü olduğu … plakalı araç ile davacının içerisinde yolcu konumunda olduğu ve dava dışı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin karıştığı kaza sonucunda davacının yaralandığı, davacının bu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Karara dayanak yapılan Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunun 20/10/2016 tarihli raporuna göre, kaza nedeniyle davacının %23,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme (Geçici iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadara uzayabileceği mütalaa edilmiştir. Maluliyet raporu kaza tarihindeki yönetmeliğe uygun olarak düzenlendiğinden, davalı … vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir. Yine karara dayanak yapılan 07/02/2017 tarihli kusur bilirkişisinin raporuna göre … plakalı aracın sürücüsü davalı …’ın meydana gelen kazada %100 kusurlu olduğu, dava dışı sürücü …’in kusursuz olduğu mütalaa edilmiştir. Davalı vekili her ne kadar ceza mahkemesinin kararının kesinleşmediğini ve kusurun netleşmediği iddia etmiş ise de, Yargıtay 12.Ceza Dairesinin 11/06/2018 tarihli ve 2016/11348 Esas -2018/6874 Karar sayılı kararında sanığın (davalı …’ın) 1,09 promil alkollü ve kırmızı ışıkta geçmek şeklindeki eylemi bilinçli taksir olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca dosyada mevcut diğer kusur raporlarında da davalı …’ın kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. Bu durumda, karara dayanak yapılan kusur raporu, kaza tespit tutanağı ve diğer tüm kusur raporları ile tamamen örtüştüğünden davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazı yerinde değildir. Karara dayanak yapılan 07/02/2017 tarihli aktüerya raporunun incelemesinde; maddi tazminat yönünden hesaplamada dosya içeriğine, sunulan delillere aykırılık bulunmadığı ve bilirkişi raporunun HMK’nın 279.maddesinde aranılan ölçülere uygun olarak düzenlendiği anlaşıldığından, davalı vekilinin hesaplamaya ilişkin soyut itirazları da yerinde değildir. Davacı vekili ile davalı … vekilinin manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf itirazlarına gelince; Trafik kazasının, davalı (sürücü) …’ın alkollü ve kırmızı ışıkta geçmesi şeklindeki tamamen kusurlu eylemi nedeniyle meydana gelmesi, davacının yaralanmasının niteliği ve maluliyet oranı, kaza sonrasında davacının uzun süre tedavi görmesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile manevi tazminat müessesesinin amacı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı lehine hükmedilen 20.000,00 TL manevi tazminatın az olduğu kanısına varılmıştır. Bu itibarla, manevi tazminat müessesenin amacı ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınıp davacı vekilinin bu yöndeki istinaf iddia ve itirazları yerinde kabul edilerek davacı lehine 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekmiş, davalı … vekilinin itirazlarının ise reddine karar verilmiştir. Yukarıdaki açıklamalar ve tespitler çerçevesinde, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2.maddesi gereğince manevi tazminat miktarı yönünden kararın düzeltilmesi amacıyla kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Maddi ve Manevi Tazminata ilişkin davaların ayrı ayrı Kabulüne, 2-160.783,81-TL maddi tazminatın davalı … yönünden 11/09/2013, davalı … şirketi yönünden 15/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 3-50.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 11/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, 4-Maddi tazminat yönünden alınması gereken 10.983,14-TL harcın davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsili ile hazineye irat kaydına, 5-Manevi tazminat yönünden alınması gereken 3.415,50-TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına, 6-Maddi tazminat yönünden davacı yararına takdir olunan 15.597,03-TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsili ile davacıya verilmesine, 7-Manevi tazminat yönünden davacı yararına takdir olunan 5.850,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, 8-Davacı tarafından sarf olunan 100,00-TL yargılama masrafının davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsili ile davacıya verilmesine, 9-Davacının adli yardım talebinin kabul edilmesi üzerine resen sarf edilen 1.200 TL bilirkişi ücretinin davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsili ile hazineye irat kaydına, 10-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ; 1-Davacının daha önce adli yardım talebi kabul edilmiş olup, harç ile ilgili hüküm kurmaya yer olmadığına, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 14.398,64 TL harçtan peşin alınan 3.087,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.311,31 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-Davalı …’ın istinaf başvurusu nedeniyle yaptıkları yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince manevi tazminat yönünden kesin, maddi tazminat yönünden kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.19/12/2019