Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/263 E. 2019/655 K. 09.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/263
KARAR NO : 2019/655
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/06/2017
NUMARASI : 2015/532 Esas -2017/455 Karar
DAVANIN KONUSU Tazminat (Destekten Yoksun Kalma ve Manevi)
KARAR TARİHİ 09/12/2019
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacılar vekili, davalıların işleteni ve sigortacısı olduğu ambulans şoförünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kaza sonucu murisin vefat ettiğini belirterek destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.Davalılar vekilleri davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur.İlk Derece Mahkemesince; davalıların işleten ve trafik sigortacısı oldukları tam kusurlu müteveffa araç sürücüsünün, manav ve balıkçı dükkanı işlettiğini, aylık kazancının 5.000 TL olduğu kabul edilerek davacı eş … için 386.061,56 TL maddi tazminatın davalılardan sigorta şirketi yönünden limitle sınırlı kalmak kaydıyla tahsiline, davacı Kezban bakımından 20.000 TL, diğer davacılar bakımından ise ayrı ayrı 10.000 TL manevi tazminatın davalı Sağlık Bakanlığından tahsiline karar verilmiş, davacı … için talep edilen maddi tazminata ilişkin olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir.Karara karşı davacılar vekili tarafından, manevi tazminatın düşük takdir edildiği ve manevi tazminat bakımından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalılar vekilleri ayrı ayrı, tazminat hesabına esas alınan müteveffanın aylık gelir durumunun doğru olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Davacının maruz kaldığı destekten yoksun kalma zararının belirlenebilmesi için desteğin son gelir durumunun net olarak belirlenmesi gerekir.Buna göre öncelikle desteğin bağımsız olarak çalışması söz konusu ise vergi mükellefi olarak çalışması gerektiğinden, ilgili vergi dairesinden kazancına ilişkin belgelerin getirtilmesi, bu suretle temin edilen resmi belgelerdeki net kazancı dikkate alınarak tazminat hesabına esas gelirinin belirlenmesi gerekir. (Yargıtay 17 HD. 2018/4214 E.2019/1081 K. Sayılı kararı ve benzer nielikteki kararları)Hükme esas alınan raporda; manav ve balıkçılık şeklinde esnaflık faaliyetinde bulunan davacının gelirinin aylık 5.000 TL olarak kabulü suretiyle hesaplama yapıldığı, gelirin, davacının beyanı ile tanık beyanları ve Ticaret Odası ile Esnaf ve Sanatkarlar Odasının yıllık 20 ton meyve-sebze ile aylık 300 kasa balık satan bir esnafın gelir durumuna ilişkin cevabi yazısı doğrultusunda tespit edildiği görülmektedir. Ne var ki, davacının vergi mükellefi olup olmadığı, vergi mükellefi ise aylık ve yılık kazancının ne kadar olduğu tespit edilmeden, davacı vekilinin, müteveffanın kış aylarında 300 kasa balık ve yıllık 20 ton sebze meyve sattığı yönündeki beyanı doğrultusunda gelir durumunun belirlenmesi doğru değildir. O halde, manav ve balıkçılık şeklinde esnaflık faaliyetinde bulunduğu iddia edilen müteveffayla ilgili vergi dairesinden mükellefiyet kaydının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise vefat tarihinden önceki yıllara ilişkin vergi kazancına ilişkin belgelerin getirtilmesi, bu suretle temin edilen resmi belgelerdeki net kazancı dikkate alınarak tazminat hesabına esas gelirinin net biçimde belirlenmesi, asgari ücretin üzerinde gelir elde ettiği saptanabiliyorsa, belirlenen gelir üzerinden; anılan yollarla gelirin saptanamadığı durumda ise dosyadaki bilirkişi raporunda asgari ücret üzerinden yapılan hesaplama doğrultusunda bir karar verilmek üzere HMK’nun 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-Davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı yarı KABULÜNE,2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının BÜTÜNÜYLE KALDIRILMASINA,3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın KARARI VEREN MAHKEMEYE GÖNDERİLMESİNE,4-Peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istinaf kanun yoluna başvuran davalılar ile davacı tarafa iadesine,5-Kararın kaldırılması nedenine göre davacılar vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf başvurusu hakkında bu aşamada KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,6- İİK’nın 36. maddesi uyarınca, davalı sigorta şirketi tarafından yatırılan … Bankası A.Ş. Perpa İstanbul şubesinin 27/09/2017 tarih ve …. referans nolu teminat mektubunun adı geçen davalıya iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 09/12/2019