Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2624 E. 2021/1406 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2624
KARAR NO: 2021/1406
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/01/2018
NUMARASI: 2016/667 (E) 2018/25 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi tazminat
KARAR TARİHİ: 13/10/2021
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; davacının davalı sigorta şirketinden talep edebileceği zararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmolunmuştur. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 107’ncı maddesi uyarınca belirsiz alacak davası biçiminde açıldığını, davacının yaralanmasına ilişkin Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen %9 oranında meslekten kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağına ilişkin raporun çelişkili, hatalı ve eksik olduğunu, zira İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulu raporunda sürekli maluliyet oranının %30, Adli Tıp Kurumu tarafından da artan maluliyet oranı %34 olarak belirlenmişken, takdiri indirim uygulanarak maluliyet oranının %8,5 olarak belirtilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 55’inci maddesi uyarınca bedensel zararların bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanacağını, kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacı taşımayan ödemelerin bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 29/08/2018 tarihli kararı ile kararın kesin olduğu gerekçesiyle istinaf talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı da davacı vekili de istinaf kanun yoluna başvurmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı yapılan inceleme sonunda: Davacı vekili tarafından davalı Sigorta Şirketine karşı açılar davanın HMK’nin 107’ncı maddesi uyarınca belirsiz alacak davası niteliğinde açılması böylece ilk derece mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin verilen hükmün HMK’nin 341’inci maddesinin 3’üncü fıkrası uyarınca istinaf kanun yolu kapsamında incelenebilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında ilk derece mahkemesinin istinaf başvuru dilekçesinin reddine ilişkin 29/08/2018 gün ve 2018/25 numaralı ek kararı kaldırılarak yapılan incemede; İlk derece mahkemesince hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu 3’üncü Adli Tıp İhtisas Kurulunun 17/07/2017 gün ve 15092 sayılı raporunda; davacının yaralanmasına ilişkin Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ana Bilim Dalı tarafından düzenlenen epikriz,… Hastanesinde düzenlenen radyoloji raporu ile davacının toplam özür oranının %30 olduğuna ilişkin İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 29/07/2015 gün ve 1749 sayılı sağlık kurulu raporu, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı, Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı ve Nöroloji Ana Bilim Dalı tarafından düzenlenen raporlarda incelenmek suretiyle, davacının 16/05/2015 günü meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan yaralanmasının tıbbi bulgulara yer verilerek, Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılmak suretiyle, meslekte kazanma gücünü %9 oranında kaybetmiş sayılacağının belirtildiği, aynı yaralanma nedeniyle açıklanan raporla çelişen Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinin başka bir raporunun da bulunmadığı anlaşılmış; aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ise, Adli Tıp Kurumu 3’üncü Adli Tıp İhtisas Kurulunun yukarıda açıklanan raporu esas alınarak yapılan hesaplama da nihai zararı 58.536,01 TL olarak saptanan davacıya davalı tarafından yapılan 128.014,58 TL ödeme dikkate alındığında nihai zararının kalmadığı bildirilmiştir. Diğer yandan davacının yaralanmasının toplam %30 oranında özüre neden olduğuna ilişkin İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesinin Sağlık Kurulunun 29/07/2015 tarihli raporu, yaralanmaya neden olan kazanın gerçekleştiği 16/05/2015 günü itibarıyla uygulanması gereken Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği uyarınca düzenlenmediği gibi %30 özür oranının hangi yönetmeliğe göre hesaplandığı da açıklanmadığından, geçerli rapordan söz edilemeyecektir. Bu itibarla Adli Tıp Kurumu 3’üncü Adli Tıp İhtisas Kurulunun 17/07/2017 gün ve 15092 sayılı raporunun aksini ortaya koyabilecek derecede çelişkiye neden olan, geçerli başka bir rapor bulunmadığından davacı vekilinin dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının, peşin alınan 71,80 TL karar ve ilam harcından mahsup edilerek, bakiye 12,50 TL istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacıya geri verilmesine, 3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın, HMK’nin 333/1’inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nin 361’inci maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi oy birliği ile karar verildi.13/10/2021