Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2619 E. 2021/1452 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2619
KARAR NO: 2021/1452
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/05/2018
NUMARASI: 2014/2180 (E) 2018/523 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 19/10/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili, davacılardan …’ın kullandığı … plakalı araç ile davalılardan …’ın kullandığı … plakalı aracın 22/09/2008 tarihinde, çarpışması neticesinde meydana gelen trafik kazasında, adı geçen davacının yaralandığını, davacının yaralanmasına ilaveten müvekkillerinin oğlu ve diğer bir müvekkilinin de kardeşi olan …’ın kaza nedeniyle vefat ettiğini, davalı araç sürücüsünün, İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/630 E. 2013/276 K. sayılı kararı ile cezalandırılmasına karar verildiğini, kazaya karışan her iki aracın davalı … Sigorta Şirketi tarafından trafik sigortasıyla teminat altına alındığını, diğer davalı … Şirketinin karşı aracın işleteni olduğunu, dava öncesinde sigorta şirketi tarafından bir miktar ödeme yapıldığını, yapılan ödemelerin ihtirazi kayıtla kabul edildiğini belirterek davacı … için oğlunun ölümü nedeniyle 40.000,00 TL manevi tazminat ve fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak koşulu ile 100,00 TL maddi tazminat ve 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, kendisinin yaralanması nedeniyle de 5.000,00 TL manevi tazminat, davacı … için oğlunun ölümü nedeniyle 40.000,00 TL manevi tazminat ve fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak koşulu ile 100,00 TL maddi tazminat ve 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, davacı … için …’ın ölümü nedeniyle de 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte (manevi tazminat talepleri sigorta şirketi haricinde kalan davalılardan olacak şekilde) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … davaya cevabında, kazaya sebebiyet veren kişinin davacı …’in kendisi olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Şirketi davaya cevabında, asli kusurun davacıya ait olduğunu, maddi ve manevi tazminat taleplerinin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Sigorta Şirketi vekili davaya cevabında, dava öncesinde davacılara ödemede bulunarak sorumluluğun yerine getirildiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, maddi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, 29.591,97 TL’nin tüm davalılardan, 88.773,05 TL’nin ise yalnızca davalı sigorta şirketinden olmak üzere toplam 118.365,02 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacı …’e verilmesine, 28.105,35 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacı …’e verilmesine, hüküm altına alınan alacak miktarlarına davalı sigorta şirketi için 01.10.2009 tarihinden, diğer davalılar için 22.09.2008 tarihinden itibaren alınacak tazminata yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin 200,00 TL’lik istemin reddine; Manevi tazminat davasının ise kısmen kabul kısmen reddi ile …’un ölüm olayına dayalı olarak 18.000,00 TL, davacının kendi yaralanmasından kaynaklı 2.000,00 TL, davacı … bakımından 20.000 TL, davacı … bakımından 12.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçenlere ödenmesine, hükmedilen manevi tazminat tutarlarına 22/09/2008 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı … vekili vermiş olduğu istinaf dilekçesi ile, müteveffanın içerisinde bulunduğu aracın gişelere çarpması sonucu vefat ettiğini, çarpışma ile ölüm arasında uygun illiyet bağı bulunmadığını, bu açıdan tüm kusurun davacı tarafa ait olduğunu, destekten yoksun kalma hesabının hatalı yapıldığını, zira hesaplamaya esas alınan ücretin gerçeği yansıtmadığını belirterek maddi tazminat davası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. Karara karşı davalı … Şirketi vekili vermiş olduğu istinaf dilekçesi ile, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ve itirazları karşılanmadan karar verildiğini, kaza ve ölüm arasında illiyet bağının bulunmadığını, hesaplamaya esas alınan ücretin emsal ücret olarak kabulünün doğru olmadığını belirterek maddi tazminat davası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. Karara karşı davalı sigorta şirketi vekili de vermiş olduğu istinaf dilekçesi ile, kusur, müterafik kusur, hükme esas alınan ücret tutarı ve hesaplama yöntemine yönelik istinaf itirazlarında bulunmak suretiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, çift taraflı trafik kazasından vefat eden …’dan kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalılar kararı manevi tazminat yönünden istinaf etmemişlerdir. Davalıların istinafı maddi tazminata yönelik olup manevi tazminat davasının bu şekilde kesinleşmiş olduğu görülmektedir. İstinaf konu uyuşmazlık esasen kusur, illiyet bağı ve hesaplamaya esas alınan kazanç tutarı üzerinde toplanmaktadır. BK 74. maddesi gereği ceza mahkemesinde bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir (Y.H.G.K. 11.10.1989 gün ve E.1989/11-373, K.472 sayılı ilamı). Bunun nedeni, ceza yargılamasındaki ispat araçları bakımından ceza hakiminin hukuk hakiminden çok daha elverişli konumda bulunmasıdır. Bir ceza mahkemesinin uyuşmazlık konusu olayın tespitine; diğer bir söyleyişle maddi olgulara ilişkin kesinleşmiş saptamasının, aynı konudaki hukuk mahkemesinde de kesin delil oluşturur. (Hukuk Genel Kurulu – 2008/4-564 E, 2008/536 K.). İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/630 E. 2013/276 K. sayılı kararı ile davacıların desteğinin vefatından kaynaklı olarak davalı araç sürücüsü kusurlu kabul edilerek cezalandırılmasına karar verildiğine göre vefat hadisesi ile kaza arsında illiyet bağının mevcudiyeti kesinleşmiştir. Yine, ilk derece mahkemesince dosyaya kazandırılan 04/08/2015 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda ceza mahkemesinde benimsenen kusur durumu ile örtüşen şekilde davalı araç sürücüsü tali, davacı araç sürücüsının ise asli kusurlu olduğu yönündeki kabul şeklinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu yönlere ilişkin istinaf itirazlarında isabet yoktur. Destekten yoksun kalma zararının hesabında farazi desteğin gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. İlk derece mahkemesince, işçi sendikası yazı cevabı doğrultusunda, Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi öğrencisi olan desteğin üniversiteyi bitirip çalışma hayatına atıldığında asgari ücretin 3,2 katı üzerinden gelir elde edeceği kabul edilerek yapılan hesaplamaya dayalı olarak belirlenen tazminat miktarları hüküm altına alınmış ise de; farazi desteğin gelirinin daha net ve ispata yarar somut delilerle ortaya konulması gerekmektedir. Davalıların buna yönelik istinaf itirazları yerindedir. Bu itibarla farazi desteğin mezun olacağı okul, mezuniyetinden sonra ne kadar sürede iş bulabileceği, yapabileceği iş kolları değerlendirilerek, üniversite öğrencisi olan müteveffanın mezun olduktan sonra kazanacağı aylık ortalama gelirinin ilgili meslek kuruluşlarından sorulup araştırılarak ortalama gelir durumu tespit edildikten sonra hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp (sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme tarihindeki verilere göre sorumluluğun sona erme ihtimaline binaen hesaplama yapılması gerekip gerekmediği de değerlendirilip ve yetiştirme giderinin çalışan ebeveynden Yargıtay ilke kararlarına göre hesaplanan tazminattan %5 oranında indirim yapılması gerektiği gözetilerek) sonucuna göre karar verilmek üzere ilk derece mahkemesinin maddi tazminat davası yönünden verdiği kararın kaldırılmasına, maddi tazminat davasının yeniden görülmesi için dosayının mahkemesi gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6. maddesi uyarınca davalı … ve davalı … Şirketi ve davalı … Sigorta Şirket vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin kabulüne, 2-Maddi tazminat davasına ilişkin ilk derece mahkemesi kararının bütünüyle kaldırılmasına, 3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 4-Peşin istinaf karar ve ilam harcının istek halinde istinaf kanun yoluna başvuran davalılara iadesine, 5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dair, 6100 sayılı HMK’nun 7251/39 md. ile değişik 362/1-g maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle karar verildi. 19/10/2021