Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2614 E. 2019/603 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2614
KARAR NO: 2019/603
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/12/2016
NUMARASI: 2014/941 Esas – 2016/679 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/12/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; 12/08/2013 tarihinde, dava dışı sürücü …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucunda … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır yaralandığını, her iki araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, yine … plakalı aracın yaptırılması zorunlu geçerli karayolu taşıma mali sorumluluk sigortası bulunmadığından davalı Güvence Hesabının da sorumlu olduğunu, … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle … Sigorta A.Ş. nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, araç işleteni ve maliki olarak diğer davalılar … A.Ş. ve …’nin sorumluluklarının da bulunduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydı ile 1.000,00 TL kalıcı maluliyet tazminatının davalı Sigorta Şirketleri yönünden temerrüte düştükleri dava tarihinden diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 12/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen, 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … A.Ş., davalı … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin, zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk poliçesi kapsamında kaldığından müvekkilinin trafik poliçesinden sorumluluğunun bulunmadığını, kaza tarihinde kazaya karışan aracın zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk poliçesinin … Sigorta A.Ş. tarafından düzenlendiğini, davacının talebini, bu Sigorta Şirketine yöneltilmesi gerektiğini, olayda müterafik kusur ve hatır taşımasının bulunup bulunmadığının, kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Güvence Hesabı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sorumluluğunun doğabilmesi için taşımanın, 4925 sayılı Karayolları Taşımacılık Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümleri çerçevesinde yapılması gerektiğini, davacının yolcu biletini ibraz zorunluluğunun bulunduğunu iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili nezdinde zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğunu, meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili ve görevli mahkemenin, kazanın meydana geldiği Biga Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğunu, kazanın meydana gelmesinde müvekkili nezdinde sigortalı bulunan … plakalı otobüs şoförünün kusurunun bulunmadığını iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’nin kazanın oluşumunda kusurlu olmadığını, … plakalı otobüsün şoförü …’nun durakta durduğu iddiasının asılsız olduğunu, sürücü …’nuun otobüs ile normal seyir hızından çok düşük olarak sağ şeritte seyir halindeyken müvekkili …’yi sollamak istediğini, kazanın bu nedenle meydana geldiğini, diğer müvekkili …’nin ise kaza ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, davacının sürekli sakatlığının Adli Tıp Kurumu tarafından belirlenmesi gerektiğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince: “Davanın kısmen kabulü ile; maddi tazminat 57.602,93 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi 31/01/2014 tarihinden itibaren; diğer davalılar … A.Ş. , …, … yönünden olay tarihi 12/08/2013 den itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı müttevefa … mirasçıları …, …, …, …, …, …’a ödenmesine, diğer davalılar yönünden davanın ayrı ayrı reddine, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile; 20.000 TL manevi tazminatın olay tarihi 12/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılar … A.Ş., …, …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı müttevefa … mirasçıları …, …, …, …, …, …’a ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … A.Ş. vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davalı … ve … vekili ve müteveffa … mirasçıları olarak davaya devam eden davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Müteveffa … mirasçıları olarak davaya devam eden davacılar vekili vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün 6.fıkrasında nispi vekalet ücreti yönünden hata yapıldığını, her iki araç sürücüsünün kusurlu olduğu dikkate alınarak dava açıldığını, … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı … Sigorta A.Ş. ve aynı aracın zorunlu karayolu taşıma mali sorumululk sigortası bulunmadığından Güvence Hesabı aleyhine dava açıldığını, Mahkemece alınan bilirkişi heyeti raporunda olayda tüm kusurun … plakalı araçta olduğu, … plakalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunun tespit edildiğini, … plakalı aracın tamamen kusursuz olduğu tespit edildiğinden ve dava açılmasına bu davalılarca sebebiyet verildiğinden davalı … Sigorta A.Ş. ve davalı Güvence Hesabı aleyhine açılan davada karar verilmesine yer olmadığına ve yine yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden de karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, Mahkemece, bu davalılar yönünden davanın reddine karar verildiğini ve ıslah edilen miktar üzerinden bu davalılar lehine nispi vekalet ücretine hükmedildiğini, davalılar … Sigorta A.Ş. ile Güvence Hesabı aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. Davalılar … ve … vekili istinaf dilekçesinde özetle; kazanın oluşumunda davalı …’nin %100 kusurlu kabul edilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporlarına yaptıkları itirazlarının Mahkemece değerlendirilmediğini, maluliyet ve zarara ilişkin raporlara karşı itirazların irdelenmediğini, maluliyet raporlarının tek hekim üzerinden düzenlenmesinin usule aykırı olduğunu, davacılar lehine hükmedilen tazminat bedellerinin fahiş miktarda olduğunu belirtmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminat hesaplamasının %23,2 maluliyet oranı, PMF Yaşam Tablosuna göre bakiye ömür dikkate alınarak yapıldığını, davacının, gerekçeli kararın açıklanmasından önce 08/12/2016 tarihinde vefat ettiğini, Yerel Mahkemece bu yanlışlığın dosyadan el çekilmesinden sonra farkedildiğini ve bu hususun gerekçeli kararda belirtildiğini, maluliyet tazminat hesaplamasının ölüm tarihi dikkate alınarak yapılması gerektiğini, Yerel Mahkemece maddi ve manevi tazminat için toplam harç hesaplandığını ve hepsinden müvekkili şirketin sorumlu tutulduğunu, manevi tazminattan müvekkil şirketin sorumlu olmadığını belirtmiştir. Davalı … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; müteveffanın 08/12/2016 tarihinde vefat etmesine rağmen karara dayanak yapılan aktüerya raporunda tazminat hesaplamasının bakiye ömür dikkate alınarak yapılmasının hatalı olduğunu, ölüm tarihi dikkate alınarak tazminat hesaplamasının yapılması gerektiğini belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK’nın 54/3. ve 56/1. maddeleri kapsamında trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Dosya kapsamından, 12/03/2013 tarihinde, davalı …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile dava dışı sürücünün sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kaza yapması sonucu, … plakıl araçta yolcu olarak bulunan …’ın yaralandığı, yaralanan … tarafından işbu maddi ve manevi tazminat davasının açıldığı, ancak yargılama aşamasında, davacı …’ın, karar tarihi olan 21/12/2016 tarihinden önce yani 08/12/2016 tarihinde vefat ettiği, … mirasçılarının vekaletnameler vermek suretiyle davaya devam ettikleri anlaşılmıştır. Mahkemece, karara dayanak yapılan 11/04/2016 tarihli aktüerya raporunun yapılan incelemesinde; raporun, müteveffa …’ın, PMF Yaşam Tablosuna göre bakiye ömrü dikkate alınarak maluliyet tazminatının hesaplandığı görülmüştür. Yukarıda belirtildiği üzere, davacı …, yargılama aşamasında vefat ettiğinden, ölüm tarihi dikkate alınarak maluliyet tazminatının hesaplanması gerekirken bakiye ömrü dikkate alınarak maluliyet tazminatının hesaplanması şeklindeki raporun karara dayanak yapılması hatalı olmuştur. Bu durumda, Mahkemece, müteveffa …’ın ölüm tarihi dikkate alınarak maluliyet tazminatının hesaplanması yönünden ek rapor alınması ve tarafların delillerinin değerlendirilerek yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, davalı … A.Ş. vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davalı … ve … vekili ve müteveffa … mirasçıları olarak davaya devam eden davacılar vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … A.Ş. vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davalı … ve … vekili ve müteveffa … mirasçıları olarak davaya devam eden davacılar vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf başvuruları için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatıranlara iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı … A.Ş. vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davalı … ve … vekili ve müteveffa … mirasçıları olarak davaya devam eden davacılar vekilleri tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep edenler tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, 7-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre … A.Ş. ve … Sigorta A.Ş. tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, teminat mektuplarının davalı … A.Ş. ve … Sigorta A.Ş.’ye iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/12/2020