Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/259 E. 2019/762 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/259
KARAR NO : 2019/762
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/07/2017
NUMARASI : 2017/3417 Esas – 2017/3417 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Maluliyet Tazminatı
KARAR TARİHİ: 19/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı sigorta tahkim komisyonuna yapmış olduğu başvuru dilekçesinde; 20/10/2011 tarihinde meydana gelen kazada ZMS sigortası bulunmayan … plakalı otomobil ile seyir halindeyken meydana gelen trafik kazası sonucu araçta yolcu konumunda bulunan müvekkilinin % 40 sürekli maluliyetinin oluştuğunu, araç sürücüsünün kazada % 100 kusurlu olduğunu, kendilerine 24/10/2016 tarihinde 104.546,00 TL ödeme yaptığını ancak ödemenin eksik olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 500,00 TL geçici maluliyet ve 500,00 TL bakıcı gideri ve eksik kalan maluliyet tazminatı olarak 10.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir .Bilirkişi raporu doğrultusunda davacı vekili talebini 95.924,74 TL olarak ıslah etmiştir.Davalı Güvence Hesabı cevabında 11/10/2016 tarihinde ödeme ile borcun sona erdiğini, başvurunun reddi gerektiğini, davacının kazadan 1 yıl sonra düşerek bileğini kırdığını, yeniden rapor alınması gerektiğini ve geçici iş göremezlik durumunun söz konusu olmadığını, bu süreçte davacının çalıştığını, bu sebeple SGK dökümünün incelenmesi gerektiğini ayrıca geçici iş göremezlik ve bakıcı giderlerinin teminat dışı olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere kaza tarihinde meydana gelen teminat limitinin dikkate alınması gerektiğini, avans faizi talep edilemeyeceğini, hesaplama yapılacak ise TRH 2010 yaşam tablosunun kullanılması gerektiğini ve bakıcı giderine yönelik talebin dinlenebilmesi için özürlülük ölçütü yönetmeliğine göre alınacak rapor olması gerektiğini, vekalet ücreti bakımından karşı tarafa vekalet ücretinin 1/5 oranında olması gerektiğini beyan etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararında; bilirkişi tarafından hesaplanan maluliyet tazminatından % 10 oranında hatır taşıması indirimi yaparak talebin kısmen kabulü ile 86.337,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar vermiştir. Davalı vekili İtiraz Hakem Heyetine başvurusunda; ceza dosyasındaki ifadelerden sürücünün alkollü olduğunun anlaşıldığı ve davacının da bunu bildiği anlaşıldığından, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, Güvence Hesabının geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinden sorumlu olmadığını ve davacıya hükmedilecek vekalet ücretinin AAÜT’nin 1/5’i oranında olması gerektiğini beyan etmiştir.İtiraz Hakem Heyeti karar ve gerekçesinde; hesaplanan tazminattan % 20 müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek bu yönden itirazın kabulüne; ancak geçici iş göremezlik ve bakıcı ücretinin Güvence Hesabının sorumluluğunda olduğunu ve başvuran lehine hükmedilecek vekalet ücretinin tam hesaplanması gerektiğini belirterek, bu itirazların reddine karar vermiş, karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıya tahkime başvurusu öncesinde yapılan ödemeler ile müterafik kusur ve hatır indirimi indirimlerinde sıralamanın yanlış uygulandığını, hesaplamada hataya düşüldüğünü, bakıcı giderlerinden sorumlu olmadıklarını beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan maluliyet tazminat talebine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden verilen 27/01/2017 tarihli rapor dikkate alındığında, davacının geçici maluliyet döneminde 6 ay süreyle bakıcı ihtiyacı içerisinde olduğunun belirlendiği, bu dönem için asgari ücret üzerinden bakıcı gideri hesabı yapıldığı, geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri, tedavi ve yol giderine ilişkin tazminatların 2918 sayılı yasa kapsamında sağlık kuruluşlarının sunduğu sağlık hizmet bedellerine ilişkin tedavi giderlerinden ve dolayısıyla 6111 sayılı yasa kapsamında SGK’nın sorumluluğunda olmayıp ZMSS poliçesi kapsamında sigorta şirketlerinin (somut olayda sigorta poliçesi olmadığı için Güvence Hesabının) sorumluluğunda olduğu, bu itibarla Güvence Hesabının bakıcı giderinden sorumlu olmadığı yönündeki istinaf itirazının reddi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Diğer yandan, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararında davalının tahkime başvurusu öncesinde davacıya yaptığı ödeme mahsup edilerek belirlenen tazminattan % 10 oranında hatır taşıması indirimi uygulanmış, davalı vekilinin “müterafik kusur indirimi yapılmadığı” yönündeki itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince bu itiraz kabul edilerek, Uyuşmazlık Hakem Heyetinin sırasıyla davalının yaptığı (ve güncellenmiş) ödeme, bulunan sonuçtan da %10 oranındaki hatır taşıması indirimiyle hükmettiği 86.332,27 TL toplam tazminat üzerinden % 20 müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle 69.065,82 TL tazminata karar verilmiştir. Oysa Yargıtayın yerleşik uygulamaları ile de kabul edildiği üzere; davacının uğradığı zararın hesaplanmasından sonra sigortacının ödediği bedelin düşülmesi, hesaplanan bu bedel üzerinden, davalıya ait indirim sebebi olan hatır taşıması ve müterafik kusur nedeniyle yapılacak indirimlerin (somut olayda %10+%20=%30) uygulanması ve bu surete sonuç tazminatın belirlenmesi suretiyle sonuç tazminatın belirlenmesi gerekirken; zarar ve tazminatın belirlenmesindeki sıraya aykırı olarak, yanılgılı değerlendirmeyle, sigortacının ödediği bedel tazminattan indirildikten sonra hatır taşıması nedeniyle %10 indirim yapılıp bulunan sonuçtan da %20 müterafik kusur indirimi yapılarak yazılı olduğu biçimde (69.065,82 TL) hüküm tesisi doğru görülmemiş, aktüer bilirkişi tarafından tespit edilen 95.924,82 TL maluliyet tazminatı üzerinden tahkim komisyonunca uygulanan ve taraflarca itiraza uğramayan % 10 hatır taşıması indirimi ve % 20 müterafik kusur indirimi olmak üzere toplam % 30 oranında indirim uygulanarak 67.147,38 TL maluliyet tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki karara varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :A-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararının KALDIRILMASINA,Buna göre; 1-Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nin 26/04/2017 tarihli ve K-2017/17304 sayılı kararının kaldırılmasına, 2-6728 sayılı Kanun’un 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı/başvuru sahibinin talebinin kısmen kabulü ile 67.147,38 TL’nin 03/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte karşı taraf/davalı Güvence Hesabından alınarak davacı/başvuru sahibine ödenmesine, fazlaya ilşkin talebin reddine,4-Davacı başvuru sahibi vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen tutar üzerinden karar tarihinde geçerli olan AAÜT’ye göre hesaplanan 7.736,21 TL vekalet ücretinin davalı Güvence Hesabından alınarak davacıya ödenmesine,5-Davacı tarafından yapılan 1.438,88 TL başvuru ücreti, 330,00 TL bilirkişi ücreti, ve 4,60 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.773,48 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 1.241,43 TL’sinin davalı Güvence Hesabından alınarak davacıya verilmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına, 6-Davalı Güvence Hesabı tarafından yatırılan 1.439,00 TL itiraz başvuru ücretinin, kabul-ret oranına göre 431,69 TL’sinin davacıdan alınarak davalı Güvence Hesabına ödenmesine, fazlasının davalı üzerinde bırakılmasına,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN :1-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,2-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,3-Davalı tarafça yatırılan 85,70 TL istinaf başvuru harcı ile 36,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,5- İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/12/2019