Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2589 E. 2021/1744 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2589
KARAR NO: 2021/1744
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/05/2018
NUMARASI: 2017/162 (E) 2018/460 (K)
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat
KARAR TARİHİ: 23/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/01/2017 tarihinde davalı nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı, dava dışı sürücü … idaresindeki … plakalı aracın müvekkilinin sevk ve idaresindeki araca çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkilinin yaralandığını, davalı şirkete 02/02/2017 tarihinde başvuru yapılmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100 TL geçici, 100 TL sürekli iş göremezlikten doğan tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili 20/12/2017 tarihli dilekçesi ile dava açıldıktan sonra davalı sigorta şirketi tarafından 58.663,09 TL ödeme yapıldığını, bu miktar yönünden davanın konusuz kaldığını beyan etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava açmadan önce müvekkili şirkete başvurmadığını, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının müvekkili şirkete eksik evrak ile başvurduğunu, davacı tarafından davacının geliri ile ilgili belgelerin ve sakatlık raporunun sunulmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının dava açmadan önce sigorta şirketine başvuru yapmadığını bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, her ne kadar davadan sonra başvuru yapılarak dava şartı yerine getirilmiş olsa da bu eksik ikmal edildikten sonra ödemenin yapıldığını ve davanın konusuz kaldığını, davanın açılmasının müvekkili sigorta şirketinden kaynaklanmadığını, davacı tarafın başvuru şartını yerine getirmemesinden kaynaklandığını dolayısıyla yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK’nın 97.maddesinde dava şartı olarak dava yoluna başvurulmadan önce sigorta şirketine başvuru ile ilgili hüküm gereğince, davacının dava açmadan önce sigorta şirketine başvurduğu dosya ve hasar dosyası kapsamından anlaşılmaktadır. Kaldı ki davalı vekili davacının dava açıldıktan sonra sigorta şirketine başvuruda bulunduğunu bildirmekle yargılama sırasında sigorta şirketine başvuru yapılmış olsa dahi tamamlanabilir dava şartının sağlandığı açıktır.Bu hale göre dava şartının yerine getirilmiş olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesinde “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz.” düzenlemesi mevcuttur. Yine HMK’nın 331. maddesinde “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan durumlarda, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” denilmektedir. Eldeki davada, dosya kapsamı itibariyle davacı tarafın dava açmakta haklı olduğu, davalının dava açılmadan önce ödeme yapmamış olması nedeniyle davanın açılmasına sebep olduğu anlaşılmakla davacı taraf lehine yargılama giderine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Ancak davacının alacağı ön inceleme tutanağının imzalanmasından önce 16/08/2017 tarihinde davalı … Sigorta AŞ tarafından ödenmiş ve dava konusuz kalmıştır. Bu durumda mahkemece davacı lehine hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerekirken, tam vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.Davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmüştür.Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nin 353/1-b/2. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının, HMK’nin 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre:1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 231,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 195,50 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından sarfedilen 95,50 TL tebligat masrafı ve 67,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 162,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ilk derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 6. maddesi gereğince hesaplanan 3.401,47 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ; 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından yatıran tarafa iadesine, 2-İstinaf kanun yolu aşamasında davalı tarafından sarf edilen 98,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile 31,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 129,60 TL yargılama giderinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/11/2021