Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2588 E. 2021/1337 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2588
KARAR NO: 2021/1337
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/04/2018
NUMARASI: 2018/455 (E) 2018/405 (K)
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının İptali
KARAR TARİHİ: 05/10/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalının müvekkili şirket aleyhine açtığı dava feragatle sonuçlanmasına rağmen Sigorta Tahkim Komisyonuna yeniden başvurması sonrasında mükerrer tahsilata yol açacak şekilde lehine tazminata hükmedildiğini ve itiraz hakem heyetine yapılan itirazın da sonuçsuz kaldığını belirterek İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 06/03/2018 – 2018/İHK-1674 tarih ve sayılı kararın iptalini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirmede, 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 6327 sayılı yasa ile değişik 30/12 maddesine göre sigorta hakem heyetinin verdiği kararlara karşı şartlarının varlığı halinde ancak temyiz yasa yoluna başvurulabileceği, 6100 sayılı HMK’ya göre iptal davası açılamayacağı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından verilen kararlara karşı HMK’nın 439. maddesi uyarınca iptal davası açma haklarının bulunduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, HMK’nın 439. maddesine dayanılarak Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının iptali istemine ilişkindir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrasında; 5.000,00 TL’nin altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarının kesin olduğu, 5.000,00 TL ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı, kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebileceği, 40.000,00 TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebileceği belirtilmiştir. Ancak, tahkim süresinin sona ermesinden sonra karar verilmiş olması, talep edilmemiş bir şey hakkında karar verilmiş olması, hakemlerin yetkileri dahilinde olmayan konularda karar vermesi ve hakemlerin, tarafların iddiaları hakkında karar vermemesi durumlarında her hâlükarda temyiz yolu açıktır. Sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümlenmesine yönelik olarak sigorta tahkim sistemiyle ilgili usul ve esasları düzenleyen özel kanun niteliğindeki 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinde yer alan tahkim usulüne ve yargı yollarına yönelik düzenleme, HMK’nın 407 vd. maddelerinde düzenlenen tahkim usulü ve yargı yollarını gösteren düzenlemeye göre özel bir düzenleme içermektedir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinde hakem kararlarına karşı açıkça temyiz kanun yolu düzenlenmiş olup, hakem kararının iptaline ilişkin HMK’nın 439. maddesine atıf yapılmamıştır. 5684 sayılı yasa hükümlerinin uygulanması gereken somut uyuşmazlıkta, Sigorta Tahkim Komisyonu/Uyuşmazlık Hakem kararına karşı, HMK’nın 439. maddesinde düzenlenen iptal davası açılması mümkün olmayıp ancak şartlarının oluşması halinde kanun yollarına başvurulabileceği, dolayısıyla ilk derece mahkemesince verilen kararın, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun, HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 59,30 TL maktu harçtan peşin olarak alınan 35,90 TL harcın mahsubundan sonra kalan 23,40 TL harcın davacıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf isteminde bulunan üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından taraflar yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 05/10/2021