Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2558 E. 2021/1711 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2558
KARAR NO: 2021/1711
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/05/2018
NUMARASI: 2016/369 Esas – 2018/408 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/11/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 53/3. maddesi kapsamında, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “… Olayda tek kusurun davacı yan miras bırakanında olduğu, … Bu durumda davacılar mirasçı olup alacaklı ve borçlu sıfatı birleştiğinden ve kimse kendi kusurundan faydalanarak tazminat elde edemeyeceğinden açılan davanın reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kaza tespit tutanağındaki kusur doğrultusunda, …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı araç için davalı … Sigorta Şirketi aleyhine, …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç için ise davalı … Sigorta AŞ. aleyhine dava açtıklarını, ancak daha sonra davalı … Sigorta Şirketi hakkındaki davanın tefrik edildiğini, ATK’dan alınan kusur raporuna göre, davalı … Sigorta AŞ. nezdinde sigortalı bulunan araç sürücüsünün kusursuz olduğunun tespit edildiğini, bu dosyadaki davalının, … Sigorta AŞ. olduğunu ve bu davalı hakkında davanın reddine karar verilmesinin doğru olduğunu, ancak kararın gerekçe kısmında, kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu bulunan ve hakkındaki dava tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilen, diğer davalı … Sigorta Şirketi hakkındaki davanın esasına ilişkin gerekçe oluşturulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, işbu dosyada davalı … Sigorta AŞ. aleyhindeki davanın, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmaması nedeniyle reddedilebileceğini, kararın, gerekçe yönünden hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 11/05/2014 tarihinde, davalı … Sigorta Şirketi’nin ZMS sigortacısı ve davacıların desteği (oğlu) …’ün sürücüsü olduğu … plakalı araç ile davalı … Sigorta AŞ’nin ZMS sigortacısı olduğu … plakalı aracın kaza yapması neticesinde, davacıların desteği …’ün vefat ettiği; işbu davada, davacılar tarafından, her iki davalı hakkında destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunulduğu, Mahkemece, 29/11/2016 tarihli ön inceleme tutanağının … nolu ara kararıyla, davalı … Sigorta Şirketi yönünden açılan davanın tefriki ile ayrı bir esas kaydına karar verildiği; eldeki dosyada davanın, sadece davalı … Sigorta AŞ aleyhine devam ettiği; Mahkemece aldırılan ATK raporunda, kazanın meydana gelmesinde, davalı … Sigorta Şirketi nezdinde sigortalı aracın sürücüsü …’ün %100 oranında kusurlu; hakkındaki dava tefrik edilen davalı … Sigorta AŞ nezdinde sigortalı aracın sürücüsü …’in kusursuz olduğunun tespit edilmesi üzerine, Mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Ancak Mahkemece, işbu davanın davalısı davalı … Sigorta AŞ nezdinde sigortalı aracın (karşı araç) sürücüsü …’in, kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, (davalılar desteğinin kendi kullandığı aracın ZMS sigortacısının, dosyası tefrik edilen davada davalı sıfatındaki … Sigorta Şirketi olduğu gözden kaçırılarak) davacılar desteğinin kendi kullandığı aracın sigorta şirketinin davalı davalı … Sigorta AŞ olduğu ve desteğin kendi kusuruyla meydana gelen kazadan dolayı anılan şirketten talepte bulunduğu kabul edilerek ve bu yönden hatalı değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Bu itibarla, davalı vekilinin karar gerekçesine ilişkin istinaf başvurusundaki itirazlar yerinde görülerek, davalı … Sigorta AŞ aleyhindeki işbu davanın, bu şirketin sigortaladığı aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre:1-Davanın reddine, 2-Alınması gereken 59,30 TL ret harcından, peşin alınan 29,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 31,10 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davacıların yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine, 5-Davalı taraf davada kendini vekille temsil ettirmiş olmakla; İlk Derece Mahkemesi kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine, 6-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından, arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, B-İstinaf İncelemesi Bakımından:1-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine,2-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 31,50 TL posta ve tebligat gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.16/11/2021