Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2555 E. 2021/1075 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2555
KARAR NO: 2021/1075
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/05/2018
NUMARASI: 2016/262 Esas – 2018/510 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/07/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklanan araç hasar tazminatı, değer kaybı tazminatı ve ekspertiz ücretinin tahsili istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, meydana gelen trafik kazasında davalı … şitketi tarafından sigortalanan … plakalı aracın sürücüsü …’ın % 100 kusurlu olduğu, davalı … şirketinin ZMMS sigortacısı olması nedeniyle oluşan hasardan sorumlu olduğu, yaptırılan bilirkişi incelemesine göre araçta oluşan hasar bedelinin 7.633,61-Euro, değer kaybı bedelinin 800,00-Euro olduğu yönünde görüş bildirildiği, bilirkişi tarafından onarımın yurtdışı rayiç değerlerine uygun olduğunun belirtildiği, hüküm kurmaya ve denetime elverişli raporun hükme esas alındığı, asıl alacak kalemlerinin hasar bedeli ve değer kaybı bedelinden oluştuğu, dava dilekçesi ile bu iki kalemin toplam bedelinin 8.433,61-Euro olarak belirtildiği, bilirkişi raporuna itibar edilerek mahkememizce bu iki bedele yönelik kabul edilen bedelin 8.247,80-Euro olduğu, ekspertiz ücretinin 1.052,20-Euro ve ihtar masrafının 166,11-TL olduğu, ekspertiz ücreti ve ihtar masrafının yargılama gideri olarak kabul edildiği, faiz başlangıcının davacı tarafın davalı tarafa başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası olan 06/01/2016 tarihi olduğu, aracın yurt dışında onarılabilmesine ve yapılan masrafların hasar sorumlusundan talep edilebilmesine engel bir durumun bulunmadığı, poliçe limitiyle sınırlı biçimde sorumlu olan davalı … şirketinin yargılama giderlerinden de limiti oranında sorumlu olduğu anlaşılmış olup açılan davanın kısmen kabulüne” gerekçesiyle, “Davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile 7.447,80 Euro hasar bedeli ve 800,00 Euro değer kaybı bedeli olmak üzere toplam 8.247,80 Euro’nun davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, hükmedilen alacağa temerrüt tarihi olan 06/01/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince faiz işletilmesine, asıl alacak, faiz, yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti bakımından davalının poliçe limit dahilinde sorumlu tutulmasına,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının gerekçe kısmında “Davalı … şirketinin yargılama giderlerinden poliçe limiti oranında sorumlu olduğu” belirtildiğini, hüküm fıkrasının 7 nolu bendinde de “Asıl alacak, faiz, yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti bakımından davalının poliçe limit dahilinde sorumlu tutulmasına,” karar verildiğini, ancak sigorta şirketinin limitle sorumluluğu kuralının sadece kaza nedeniyle gerçekleşen zarar konusunda olması gerektiğini, yargılama giderinin limit gözetilmeksizin (kabul/ret oranında) davalı sigortacıya ait olduğunu, kararın bu yönden hatalı olduğunu, yine davalı … Şirketi’nin ödeme yapması gereken tarih olan 06/01/2016 tarihinde, Euro kurunun 3.225, 5 TL olduğu dikkate alındığında, o tarihte asıl alacak olan 8.247,8 Euro’nun 26.603,27 TL’ye denk geldiğini, bu miktarın o tarihte poliçe limiti sınırı içerisinde kaldığını ve poliçe limitinin zararlarının karşıladığını, ancak davalı … Şirketi’nin bunca yıl müvekkilinin alacağını ödememesi nedeniyle, poliçe limitinin, 8.247,80 Euro’nun şimde karşılayamadığını, müvekkilinin zarara uğradığını, bu nedenle davalı … Şirketi’nin toplam 8.247,80 Euro’dan sorumlu tutulması gerektiğini belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanun’un 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir. Bu hususlar, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir. Yukarıda belirtilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere; aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı … şirketi, işletenin ve dolayısıyla sürücünün üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve davalı … şirketi zararın tamamından kaza tarihinde geçerli olan ZMS sigortası teminat limiti dahilinde sorumlu olduğuna göre; gerekçeli kararda “…Davalı … şirketinin yargılama giderlerinde de limiti oranında sorumlu olduğu…” ve hüküm fıkrasının 7 numaralı bendinde; “Asıl alacak, faiz, yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti bakımından davalının poliçe limit dahilinde sorumlu tutulmasına” şeklinde karar verilmesi doğru olmamıştır. Çünkü yukarıda da belirtildiği üzere davalı ZMS sigortacısı, trafik kazası neticesinde meydana gelen zarardan teminat limiti dahilinde sorumludur. Bir başka deyişle faiz, yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti teminat limitinin içerisinde değildir. Bu nedenle, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf iddia ve itirazı yerinde görülmüştür.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-)Davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile 7.447,80 Euro hasar bedeli ve 800,00 Euro değer kaybı bedeli olmak üzere toplam 8.247,80 Euro’nun (kaza tarihinde geçerli 29.000,00 TL’lik teminat limitiyle sorumlu olması kaydıyla) davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, hükmedilen alacağa temerrüt tarihi olan 06/01/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince faiz işletilmesine, 2-)1.052,20 Euro ekspertiz ücretinin ve 166,11 TL noterlik ihtar masrafının yargılama gideri olarak kabulü ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-)Davacı tarafa HMK’nın 329. maddesinin uygulanmasına yönelik talebinin reddine, 4-)Alınması gereken 1.779,86TL harçtan, peşin alınan 511,76 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.268,10 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 5-)Davacı tarafından yatırılan 545,26 TL harçtan (29,20 TL başvurma, 511,76 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı) kabul/ret oranına göre hesaplanan 533,20 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 6-)Davacının yaptığı, bilirkişi ücreti 1.400,00 TL ve tebligat gideri 123,10 TL olmak üzere toplam 1.523,10 TL’nin kabul/ret oranına göre hesaplanan 1.489,43 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 7-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, İlk Derece Mahkemesi kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4,963,23 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 8-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, İlk Derece Mahkemesi kararının verildiği tarihte yürürlükte olan AAÜT gereğince 944,80 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 9-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına, yatırılan avanstan bakiye kalan kısmın kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
B-)İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN: 1-)Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-)İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 67,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-)İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalının sorumlu olduğu 29.000,00 TL’lik azami teminat limiti dikkate alınarak, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/07/2021