Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2554 E. 2021/1535 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2554
KARAR NO: 2021/1535
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/06/2018
NUMARASI: 2014/527 (E) 2018/655 (K)
Bakırköy 4’üncü Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/527 (E) sayılı asıl dava dosyasında:
Birleşen Bakırköy 7’nci Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/260 (E) sayılı asıl dava dosyasında:
Birleşen Bakırköy 7’nci Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/552 (E) sayılı asıl dava dosyasında:
DAVANIN KONUSU: Maddi ve manevi tazminat
KARAR TARİHİ: 27/10/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Bakırköy 4’üncü Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/527 (E) sayılı asıl dava dosyasında: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; polis memuru …’in yönetimindeki … plakalı aracın müvekkillerinin babası …’e 27/8/2012 günü çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL maddi tazminatın davalı … Sigorta AŞ’den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesiyle sigortalı olduğunu belirterek, toplanmasını istediği kanıtları bildirmiş, davanın reddini istemiştir. Birleşen Bakırköy 7’nci Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/260 (E) sayılı asıl dava dosyasında: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı İstanbul Emniyet Müdürlüğüne ait polis memuru …’in yönetimindeki … plakalı aracın müvekkillerinin babası …’e 27/08/2012 günü çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek, davacı … için 117.480,60 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 80.000,00 TL manevi tazminatın, davacılar …, … ve … için ayrı ayrı 20.000,00’er TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı İstanbul Valiliği cevap dilekçesinde özetle; talep edilen tazminatın 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununu 72’nci maddesi uyarınca zamanaşımına uğradığından davanın reddi gerektiğini, davaya bakma görevinin idari yargıya ait olduğunu, müvekkili idarenin dikkat ve özen sorumluluğunu yerine getirdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen Bakırköy 7’nci Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/552 (E) sayılı asıl dava dosyasında: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı polis memuru …’in yönetimindeki … plakalı aracın müvekkillerinin babası …’e 27/08/2012 günü çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek, her bir davacı için ayrı ayrı 10.000,00 TL manevi tazminat ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince; asıl dava dosyası ile birleşen Bakırköy 7’nci Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/260 (E) ve Bakırköy 7’nci Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/552 (E) sayılı davalarında, davacılar … ve … tarafından açılan maddi tazminat davalarının reddine; asıl dava dosyasında, davacılar vekili tarafından, davalı … Sigorta AŞ’ye karşı açılan destekten yoksun kalma tazminatı davasının kısmen kabulüne, davacı … için 66.479,15 TL, davacı … için 1.335,31 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta AŞ’den tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine; birleşen Bakırköy 7’nci Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/552 (E) sayılı dava dosyasında, davacılar vekili tarafından, davalı …’e karşı açılan destekten yoksun kalma tazminatı davasının kısmen kabulüne, tahsilde tekerrür olmaması koşuluyla, davacı … için 66.479,15 TL, davacı … için 1.335,31 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı …’ten tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine; birleştirilen Bakırköy 7’nci Asliye Hukuk mahkemesi 2016/260 (E) sayılı dava dosyasında, davacılar vekili tarafından, davalı İstanbul Valiliğine karşı açılan destekten yoksun kalma tazminatı davasının kısmen kabulüne, tahsilde tekerrür olmaması koşuluyla, davacı … için 66.479,15 TL, davacı … için 1.335,31 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı İstanbul Valiliğinden tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine; birleşen Bakırköy 7’nci Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/552 (E) sayılı dava dosyasında davalı …’e karşı açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, davacı … için 7.500,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’ten tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine; birleşen Bakırköy 7’nci Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/260 (E) sayılı dava dosyasında davalı İstanbul Valiliğine karşı açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, davacı … için 7.500,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı İstanbul Valiliğinden tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine hükmolunmuştur. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı İstanbul Valiliği vekili dilekçesinde özetle; trafik kazasında davalı idarenin dikkat ve özen sorumluluğunu yerine getirdiğini, idarenin hatası ve kusurunun bulunmadığını, müteveffanın gereken dikkat ve özeni göstermemesi ve tedbirsiz biçimde yola çıkması nedeniyle dava konusu kazanın meydana geldiğini, kaza ile ilgili alınan tüm raporların birbiriyle esaslı biçimde çeliştiğini, bilirkişi raporunun denetime elverişli olmamasına rağmen karara esas alındığını, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK) hükümlerine göre karar verilmesi gerektiğin belirterek, ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilleri lehine hükmedilen manevi tazminatın miktarının düşük olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi hükmünün düzeltilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan incelemede; Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı İstanbul Valililiği vekilinin, davacı … lehine hükmolunan maddi tazminat hükmüne yönelik istinaf dilekçesinin incelenmesinde: HMK’nin 341/2’nci maddesine göre miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Aynı kanunun 341/4’üncü maddesi uyarınca alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz. Ayrıca anılan Kanunun ek 1’inci maddesinin 1’inci fıkrasında; “200’üncü, 201’inci, 341’inci, 362’nci ve 369’uncu maddelerdeki parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298’inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2’nci fıkrasında; “200’üncü ve 201’inci maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı, 341’inci, 362’nci ve 369’uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır.” biçiminde düzenlemeler bulunmaktadır. İlk Derece Mahkemesinin hükmünü verdiği 2018 yılı için HMK’nin 341/2’nci maddesinde öngörülen istinaf başvuru sınırı, aynı Kanunun ek 1/1-2’nci maddesi uyarınca her takvim yılı başından geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle hesaplandığında 3.560,00 TL olacaktır. Davacı vekili 18/2/2017 tarihli dilekçesiyle, davacı … için talep ettiği destekten yoksun kalma tazminatı tutarını 1.335,29 TL olarak bildirmiş, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilerek 1.335,29 TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmolunmuştir. Bu durumda, kabulüne hükmolunan destekten yoksun kalma tazminatı miktarına göre istinafa konu olan hükmün 2018 yılı için öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığının anlaşılması ve HMK’nin 341/2’nci maddesi karşısında istinaf başvurusuna konu hükmün incelenmesine yasal olanak bulunmadığından, davalı İstanbul Valiliği vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davalı İstanbul Valililiği vekilinin, davacı … lehine hükmolunan maddi tazminat ile davacılar lehine hükmolunan manevi tazminat hükümlerine yönelik istinaf başvurusu ile davacılar vekilinin manevi tazminat hükümlerine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesine gelince: Mahkemenin hükmüne esas aldığı İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyelerinden oluşturulan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 24/1/2016 tarihli raporda, olaya ilişkin Bakırköy 16’ncı Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/87 (E) sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu da değerlendirilerek, davalı sürücü … yönetimindeki araç ile davacıların desteği ölen …’in kaza sırasındaki konumları ve davranışları irdelenerek, davalı sürücünün ve davacıların desteği ölen …’in olayın meydana gelmesindeki kusur oranlarının yasal dayanaklarıyla birlikte, eylemler ile sonuç arasındaki nedensellik bağını ortaya koyacak biçimde, dosya kapsamından anlaşılan oluşa, bilimsel ölçütlere, usul ve kanuna uygun olarak saptandığının anlaşılması karşısında, davalı İstanbul Valiliği vekilinin istinaf dilekçelerinde ileri sürdüğü bu konuya ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 56’ncı maddesinin 1’inci fıkrasına göre hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.. Hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı olan manevi tazminatın miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23/06/2004 gün ve 13/291-370 sayılı kararında da vurgulandığı gibi, hâkimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminatın miktarını takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli tarafların kusur durumları gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 4’üncü maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hâkimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Somut olay yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler ışığında değerlendirildiğinde; davacılar ile davalı sürücü …’in dosya kapsamından anlaşılan sosyal ve ekonomik durumlarına, olayın meydana geliş biçimine, bilirkişiler kurulu raporundan anlaşılan kusur oranlarına ve olayın meydana geldiği tarihe göre davacılar lehine hükmolunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu anlaşıldığından, davacılar vekilinin dilekçesinde bildirdiği manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmüştür. Bununla birlikte davalı işleten İstanbul Valiliği’nin, davalı sürücü …’in kusurundan sorumlu olduğu gibi manevi tazminatın tekliği ve bölünemezliği ilkesi de gözetilerek, davacılar vekilinin davalı …’e karşı açtıkları manevi tazminat davasında ayrı ayrı 10.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmaları nedeniyle taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek tahsil de tekerrür olmaması koşuluyla davalı … aleyhine her bir davacı yönünden ayrı ayrı 10.000,00 TL hükmolunması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalı İstanbul Valiliği vekilinin, yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin, davacı … lehine hükmoluanan destekten yoksun kalma tazminatına yönelik istinaf dilekçesinin , HMK’nin 352/1-b maddesi uyarınca reddine, B-Davalı İstanbul Valiliği vekilinin, yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi uyarınca esastan reddine, C-Davacılar …, …, … ve … vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi hükmünün HMK’nin 353/1-b/2’ncı maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Bakırköy 4’üncü Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/527 (E) sayılı asıl dava dosyası ile birleşen Bakırköy 7’nci Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/260 (E) ve birleşen Bakırköy 7’nci Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/552 (E) sayılı davalarında; davacılar … ve … tarafından açılan maddi tazminat davalarının reddine, 2-Bakırköy 4’üncü Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/527 (E) sayılı asıl dava dosyasında, davacılar vekili tarafından, davalı … Sigorta AŞ’ye karşı açılan destekten yoksun kalma tazminatı davasının kısmen kabulüne, davacı … için 66.479,15 TL, davacı … için 1.335,31 TL destekten yoksun kalma tazminatının, 26/8/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … Sigorta AŞ’den tahsil edilerek, adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-Birleşen Bakırköy 7’nci Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/552 (E) sayılı dava dosyasında, davacılar vekili tarafından, davalı …’e karşı açılan destekten yoksun kalma tazminatı davasının kısmen kabulüne, tahsilde tekerrür olmaması koşuluyla, davacı … için 66.479,15 TL, davacı … için 1.335,31 TL destekten yoksun kalma tazminatının 27/8/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’ten tahsil edilerek, adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 4-Birleşen Bakırköy 7’nci Asliye Hukuk mahkemesi 2016/260 (E) sayılı dava dosyasında, davacılar vekili tarafından, davalı İstanbul Valiliğine karşı açılan destekten yoksun kalma tazminatı davasının kısmen kabulüne, tahsilde tekerrür olmaması koşuluyla, davacı … için 66.479,15 TL, davacı … için 1.335,31 TL destekten yoksun kalma tazminatının 27/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı İstanbul Valiliğinden tahsil edilerek, adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine; 5-Birleşen Bakırköy 7’nci Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/552 (E) sayılı dava dosyasında, davacılar vekili tarafından, davalı …’e karşı açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrüre esas olmamak üzere davalı …’ten tahsil edilerek, adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine; 6-Birleşen Bakırköy 7’nci Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/260 (E) sayılı dava dosyasında davacılar vekili tarafından, davalı İstanbul Valiliğine karşı açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, davacı … için 15.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrüre esas olmamak üzere davalı İstanbul Valiliğinden tahsil edilerek, adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 7-Maddi tazminat davası bakımından Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken ve davacılar lehine hükmolunan maddi tazminatın miktarına göre belirlenen 4.632,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan karar ve ilam harcından talep edilen maddi tazminat miktarına isabet eden 465,11 TL karar ve ilam harcı ile ıslah harcı olarak yatırılan 200,00 TL toplam 665,11 TL karar ve ilam harcı mahbup edilerek, 3.967,29‬ TL karar ve ilam harcının davalılar … Sigorta AŞ ile …’ten müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye verilmesine, 8-Manevi tazminat davası bakımından Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken ve davacılar lehine hükmolunan manevi tazminatın miktarına göre belirlenen 2.732,4‬0 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan karar ve ilam harcından talep edilen manevi tazminat miktarına isabet eden 597,02‬ TL karar ve ilam harcı mahbup edilerek, 2.135,38‬ TL karar ve ilam harcının davalı …’ten tahsil edilerek hazineye verilmesine, 9- İstinaf nedeni olarak ileri sürülmediğinden, istinaf kanun yolu incelemesi dışında kalan ilk derece mahkemesinin kararı yinelenerek, asıl davada; davacı lehine takdir edilen 7.809,59 TL vekâlet ücreti ile davacı tarafından sarfedilen 3.689,55 TL yargılama giderlerinin, birleşen dosyalarda hükmolunan vekâlet ücreti yönünden tahsilde tekerrür olmaması koşuluyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10-İstinaf nedeni olarak ileri sürülmediğinden, istinaf kanun yolu incelemesi dışında kalan ilk derece mahkemesinin kararı yinelenerek, birleşen Bakırköy 7’nci Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/552 (E) sayılı davasında; 7.809,59 TL vekâlet ücretinin, birleşen dosyalarda hükmolunan vekâlet ücreti yönünden tahsilde tekerrür olmaması koşuluyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 11-İstinaf nedeni olarak ileri sürülmediğinden, istinaf kanun yolu incelemesi dışında kalan ilk derece mahkemesinin kararı yinelenerek, birleşen Bakırköy 7’nci Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/260 (E) sayılı davasında, 7.809,59 TL vekâlet ücretinin, birleşen dosyalarda hükmolunan vekâlet ücreti yönünden tahsilde tekerrür olmaması koşuluyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 12-İstinaf nedeni olarak ileri sürülmediğinden, istinaf kanun yolu incelemesi dışında kalan ilk derece mahkemesinin kararı yinelenerek, birleşen Bakırköy 7’nci Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/260 (E) sayılı davasında;8.290,41 TL vekalet ücretinin, birleşen dosyalarda hükmolunan vekâlet ücreti yönünden tahsilde tekerrür olmaması koşuluyla davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 13-Manevi tazminat davası yönünden, dairemizin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 10’uncu maddesi uyarınca kabulüne karar verilen manevi tazminat tutarına göre belirlenen 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalılar İstanbul Valililiği ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, kendisini vekille temsil ettiren davacı …’e verilmesine, 14-Manevi tazminat davası yönünden, dairemizin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10’uncu maddesi uyarınca kabulüne karar verilen manevi tazminat tutarına göre belirlenen 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalılar İstanbul Valililiği ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, kendisini vekille temsil ettiren davacı …’e verilmesine, 15-Manevi tazminat davası yönünden, dairemizin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10’uncu maddesi uyarınca kabulüne karar verilen manevi tazminat tutarına göre belirlenen 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalılar İstanbul Valililiği ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, kendisini vekille temsil ettiren davacı …’e verilmesine, 16-Manevi tazminat davası yönünden, dairemizin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10’uncu maddesi uyarınca kabulüne karar verilen manevi tazminat tutarına göre belirlenen 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalılar İstanbul Valililiği ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, kendisini vekille temsil ettiren davacı …’e verilmesine, 17-Manevi tazminat davasında, reddine karar verilen manevi tazminat tutarına göre, dairemizin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10’uncu maddesinin 2’nci fıkrasına göre belirlenen 4.080,00 TL vekâlet ücretinin, davacı …’den tahsil edilerek, kendisini vekille temsil ettiren davalılar İstanbul Valililiği ve …’e verilmesine, 18-Manevi tazminat davasında, reddine karar verilen manevi tazminat tutarına göre, dairemizin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10’uncu maddesinin 2’nci fıkrasına göre belirlenen 4.080,00 TL vekâlet ücretinin, davacı …’den tahsil edilerek, kendisini vekille temsil ettiren davalılar İstanbul Valililiği ve …’e verilmesine, 19-Manevi tazminat davasında, reddine karar verilen manevi tazminat tutarına göre, dairemizin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10’uncu maddesinin 2’nci fıkrasına göre belirlenen 4.080,00 TL vekâlet ücretinin, davacı …’den tahsil edilerek, kendisini vekille temsil ettiren davalılar İstanbul Valililiği ve …’e verilmesine, 20-Manevi tazminat davasında, reddine karar verilen manevi tazminat tutarına göre, dairemizin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10’uncu maddesinin 2’nci fıkrasına göre belirlenen 4.080,00 TL vekâlet ücretinin, davacı …’den tahsil edilerek, kendisini vekille temsil ettiren davalılar İstanbul Valililiği ve …’e verilmesine, 21-Artan gider avansının HMK’nin 333/1’inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından kendilerine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacılar tarafından sarfedilen 67,00 TL posta ve tebligat gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcı olmak üzere toplam 165,10 yargılama giderinin davalılar … ve İstanbul Valiliğinden müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek ile davacılara verilmesine, 3-Davalı İstanbul Valiliğinin istinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı İstanbul Valiliği harçtan muaf olduğundan harç ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa geri verilmesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nin 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.27/10/2021