Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/254 E. 2020/502 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/254
KARAR NO: 2020/502
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/05/2017
NUMARASI: 2015/741 Esas -2017/350 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/03/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ….’nin ZMS sigortacısı, davalı İçişleri Bakanlığının maliki ve davalı …’in sürücüsü olduğu … plakalı aracın, 13/09/2011 tarihinde, müvekkillerinin desteği yaya …’a çarparak ölümüne neden olduğunu, …’ın davacı …’ın oğlu ve diğer davacıların kardeşi olduğunu, bekar ve çocuksuz olarak vefat ettiğini, bu olay nedeniyle davacıların maddi ve manevi zarara uğradıklarını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik, davacı … için 20.000,00 TL destekten yoksun kalma, 1.000,00 TL tedavi ve diğer masraflar gideri, 50.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 71.000,00 TL; davacı … için 10.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 40.000,00 TL; davacılar …, …, …, …, … ve …’ın her biri için 20.000,00′ er TL manevi tazminat olmak üzere toplam 120.000,00 TL manevi tazminatın, davacılar … ve … için talep edilen maddi tazminatın tüm davalılardan (davalı … Şirketinin poliçe limitiyle sorumlu olması kaydıyla) kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, manevi tazminatın ise davalılar … ve İçişleri Bakanlığından kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ….vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karıştığı bildirilen aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğunu, davacıların dava açmadan önce müvekkili Sigorta Şirketi’ne başvurmarıklarını, müvekkili tarafından davanın açılmasına sebebiyet verilmediğinden müvekkilinin faiz, masraf ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiğini, davacıların herhangi bir ödeme alıp almadığının SGK Başkanlığından sorulması gerektiğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; olay tarihinde Fatih İlçe EMniyet Müdürlüğü Sirkeci Polis Merkezi Amirliğinde görevli olduğunu, ekip otosu ile arabada bulunan şüpheli sahsı doktor raporu almak için hastaneye götürürken kazanın meydana geldiğini, Anayası’nın 129/5.maddesi ile 657.sayılı Devlet memurları Kanunu’nun 13.maddesine göre kendisi hakkında davanın açılamayacağını, müteveffaanın özensiz ve dikkatsiz bir şekilde aniden aracın önüne çıkması nedeniyle kazanın meydana geldiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi, davalı İçişleri Bakanlığına usulüne uygun tebliğ edilmiş olup, davalı cevap hakkını kullanmamıştır. İlk Derece Mahkemesince; “Maddi tazminat talebiyle ilgili … Sigortanın ödeme beyanı konusuz kaldığından hüküm kurulmasına yer olmadığına, manevi tazminat yönünden davalı … husumet nedeniyle reddine, davalı İçişleri Bakanlığı yönünden davacı … için 40.000,00 TL diğer davacılar yönünden ayrı ayrı 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 13/09/2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte alınarak müştereken ve müteselsilen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiştir.Bu karara karşı davacılar vekili ile davalı İçişleri Bakanlığı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının az olduğunu belirtmiştir.Davalı İçişleri Bakanlığı istinaf dilekçesinde özetle; davalı … Şirketi tarafından maddi tazminat ödendiği için HMK’nın 331.maddesi gereğince maddi tazminat davası yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden davalı müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davalı sürücü … hakkında husumetten red kararı verilmesinin hatalı ve manevi tazminatın fahiş olduğunu belirtmiştir.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK’nın 53 ve 56.maddeleri kapsamında ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Dosya kapsamından, davalı ….’nin ZMS sigortacısı, davalı İçişleri Bakanlığının maliki ve davalı …’in sürücüsü olduğu aracın, 13/09/2011 tarihinde, davacı …’ın oğlu ve diğer davacıların kardeşi yaya …’a çarparak ölümüne neden olduğu, davacıların bu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulundukları, kazanın meydana gelmesinde davalı (sürücü) …’in %75, müteveffa …’ın %25 oranında kusurlu olduklarının tespit edildiği, maddi tazminatın yargılama aşamasında davalı …. tarafından ödendiği ve Mahkemece de yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.A-) Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi: Kazanın meydana geliş şekli, kusur durumları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının, manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun olduğu kanısına varıldığından, davacılar vekilinin istinaf başvurusundaki iddia ve itirazları yerinde görülmemiştir. B-) Davalı İçişleri Bakanlığı vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi: Davalı İçişleri Bakanlığı yargılama aşamasında davaya karşı herhangi bir beyanda bulunmamıştır. HMK’nın 357/1.maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar istinaf aşamasında dinlenemeyeceğinden, davalı İçişleri Bakanlığı vekilinin istinaf başvurusundaki iddia ve itirazlar dikkate alınmamıştır.Ayrıca HMK.355.maddesi gereğince, kamu düzeni yönünden yapılan incelemede de Mahkeme kararında kamu düzenine aykırı bir husus bulunmadığı kanısına varılmıştır. Bu bağlamda; davacılar vekili ile davalı İçişleri Bakanlığı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacılar vekili ile davalı İçişleri Bakanlığı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Davacılar vekili yönünden; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-Davalı İçişleri Bakanlığı harçtan muaf olduğundan hüküm kurmaya yer olmadığına, 4-Tarafların istinaf başvurusu nedeniyle yaptıkları yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.05/03/2020