Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/250 E. 2019/812 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/250
KARAR NO: 2019/812
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/09/2017
NUMARASI: 2017/4655 D.İŞ.Esas- 2017/4655 D.İŞ Karar
(İtiraz Hakem Heyetinin 18/08/2017- 2017/İHK-3097)
DAVANIN KONUSU: Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Terör Eyleminden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda özetle; davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan askeri otobüslerin kırmızı ışıkta beklediği esnada, 17/02/2016 tarihinde bomba yüklü aracın patlatılması nedeniyle otobüs içerisinde yolcu konumunda bulunan …’ın vefat ettiğini, bu ölüm nedeniyle ölenin anne ve babası olan müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydı ile anne … için 25.000,00, baba … için 17.000,00 TL olmak üzere toplamda 42.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Sigorta Şirketi, başvuruya karşı herhangi bir beyanda bulunmamıştır. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, zararın terör eylemi sonucu gerçekleştiği, KTK’nın 86.maddesi gereğince tazminat talebinin teminat dışı olduğu gerekçesiyle başvurunun reddine karar vermiş, bu karara karşı davacılar vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti, davacılar vekilinin itirazlarının reddine karar vermiştir. Bu karara karşı davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillerinin destekten yoksun kalma taleplerinin ZMSS poliçesi teminatı içerisinde kaldığından tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Dava, TBK’nın 53.maddesi kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. 17/02/2016 tarihinde meydana gelen terör saldırısı sonucunda, davalı Sigorta Şirketi nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı araçta yolcu konumunda olan …’ın vefat ettiği, davacıların bu vefat nedeniyle destekten yoksun kalma talebinde bulundukları ve yukarıda da belirtildiği şekilde başvurunun reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasında, davacıların desteği …’ın ölümüne neden olan olayın, 17/02/2016 tarihinde gerçekleşen bir terör saldırısı sonucunda meydana geldiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, bir terör eylemi sonucunda, davalı Sigorta Şirketi nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı araç içerisinde yolcu konumunda bulunan …’ın vefat etmesi nedeniyle, davalı Sigorta Şirketinin ZMSS kapsamında sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta, davacıların desteği …’ın ölümü ile sonuçlanan zararlandırıcı olayda, sürücü ve işletenin herhangi bir kusuru bulunmamaktadır. Zarar ile hukuka aykırı olay arasındaki illiyet bağı, 3. kişilerin (teröristlerin) kasıtlı hareketi sonucunda kesilmiştir. Bu durumda, 2918 sayılı KTK’nın 86/1.maddesi gereğince, işletenin sorumluluğunu yüklenen Sigorta Şirketi böyle bir zarardan sorumlu tutulamaz. Zararın tazmini ancak 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında gerçekleşebilecektir. Buna göre, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi doğru olduğundan, davacı vekilinin istinaf iddia ve itirazı yerinde değildir. Bu bağlamda, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun, HMK’nun 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine, 4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6- İstinaf talebi için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.26/12/2019