Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/247 E. 2019/768 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/247
KARAR NO : 2019/768
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/12/2016
NUMARASI : 2014/2297 Esas – 2016/907 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 19/12/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili 28/04/2014 tarihli trafik kazasında maluliyeti oluşan müvekkili için aracın ZMS sigortacısı, işleteni ve sürücüsü olan davalılardan fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak üzere 1.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.Davalı …. şirketi vekili cevap dilekçesinde; manevi tazminat talebinin poliçe teminatı dışında olduğunu, davacının öğrenci olması sebebiyle geçici iş göremezlik taleplerinin yerinde olmadığını, davanın reddini aksi kanaat hasıl olursa kusur ve poliçe limitinin dikkate alınarak karar verilmesini; Davalı …. Şirketi vekili cevap dilekçesinde; olayda sürücüye kusur yüklenemeyeceğini, maddi tazminatın hangi kalemlerden oluştuğunun açıklanması gerektiğini, manevi tazminat bakımından kasko sigortacısına davanın ihbar edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; dava dışı sigorta şirketi tarafından maddi tazminatın ödenmesi sebebiyle maddi tazminat hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat bakımında talebin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın 28/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …. Şirketi ve davalı …’den yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı lehine 1.800,00 TL vekalet ücreti, reddedilen talepler açısından davalılar lehine hükümde iki kez 4.750 TL vekalet ücreti takdirine karar vermiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; maddi tazminatın ödeme sebebiyle konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesine rağmen davalılar lehine vekalet ücreti takdirinin yerinde olmadığını, manevi tazminatın reddedilen kısmı yönünden karşı tarafa takdir edilecek vekalet ücretinin talebin kabul edilen kısmı için hükmedilecek vekalet ücretini aşamayacağı yönündeki hükme uygun olmadığını, takdir edilen 10.000,00 TL manevi tazminatın acı ve üzüntüyü giderecek miktarda olmadığını beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı … vekili katılma yoluyla vermiş olduğu istinaf dilekçesinde; kazanın meydana gelmesinde davalıya atfedilecek kusurun çok az olduğunu belirterek takdir edilen manevi tazminatın fahiş miktarda olduğunu, kaldırılması gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise kararın düzeltilerek asgari ücretin bir aylık bedeli karşılığı miktarda hüküm kurulması gerektiğini beyanla, kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı …. Şirketi vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesince eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, bilirkişilerin kusur oranını belirlemek için yeterli uzmanlığa sahip olmadığını, mahkemenin vekalet ücreti ve yargılama giderlerinde hatalı karar verdiğini, takdir edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, yayanın asli kusuru dikkate alındığında, manevi tazminatın reddi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, trafik kazasında kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlidir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: 22/04/2014 tarihli trafik kazasında davacının yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde sürücünün % 25, davacının % 75 oranında kusurlu olduğu, dosyada mecut kusur raporlarından anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında dava dışı sigorta şirketi tarafından maddi tazminat miktarının ödenmiş olması sebebiyle maddi tazminat bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesine rağmen maddi tazminata ilişkin hüküm kurulurken davalılar lehine ayrı ayrı 500 TL vekalet ücretine hükmedilmiş, bu hüküm davacı ve davalı …. Şirketi vekili tarafından istinaf edilmiş ise de, davacının maddi tazminat talep etme ve buna ilişkin dava açma konusunda haklı olduğu, dava dışı sigorta şirketinin de ödeme yapması üzerine maddi tazminata ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilemesine rağmen davalılar lehine vekalet ücreti hükmedilmesi yerinde görülmemiş, davacılar vekilinin bu yönden istinaf talebinin kabulüyle maddi tazminata ilişkin hüküm bakımından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına şeklinde hükmün düzeltilmesine karar verilmiş, kabul gerekçesine göre davalı … vekilinin maddi tazminata ilişkin vekalet ücretinin hatalı takdir edilmiş olduğu yönündeki istinaf talebinin reddi gerekmiştir. Manevi tazminat yönünden Avukatlık Ücret Tarifesi 10/a maddesi hükmüne göre manevi tazminatın reddedilen kısmı için davalılar yararına hükmedilen vekalet ücreti, manevi tazminatın kabul edilen kısmı için davacılar lehine belirlenen vekalet ücretini geçemeyeceği için davacılar vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf itirazları da yerinde görülmüş, hükmün bu yönüyle düzeltilmesine karar verilmiştir. Ayrıca davacılar vekilinin vekalete yönelik istinaf itirazları için de hükmün 5. ve 6. fıkralarında davalılar lehine mükerrer şekilde vekalet ücreti takdir edilmiş olduğu, bu yönden kararın kaldırılması gerektiği yönündeki itirazları değerlendirildiğinde; her ne kadar mahkemesince 02/05/2017 tarihinde bu yönde bir tashih şerhi düzenlenmişse de; HMK 304. maddesi uyarınca hükümdeki yazı ve hesap hataları tashihle düzeltilebileceğinden, ve HMK 305. maddesi uyarınca da taraflara tanınan hak ve borçların tashih yoluyla sınırlandırılıp genişletilemeyeceği hükmü karşısında mahkemenin 02/05/2017 tarihli tashih şerhinin herhangi bir geçerliliği olmadığı değerlendirilerek davacılar vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.Manevi tazminatın miktarına yönelik her iki tarafın istinaf itirazları değerlendirildiğinde;6098 sayılı TBK m. 56 hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nefaset kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Bu açıklamalar ışığında İlk Derece Mahkemesince takdir edilen manevi tazminat miktarı kişilerin durumuna ve olayın meydana geliş şekline uygun olduğu değerlendirildiğinden, davacılar vekili ve davalıların bu yöndeki istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. Davalı …. Şirketi vekili istinaf dilekçesinde eksik inceleme nedeniyle hüküm kurulduğunu ve bilirkişilerin kusur durumunu belirlemek konusunda uzmanlıkları olmadığı yönünde istinaf talebinde bulunmuş ise de, İlk Derece Mahkemesince alınan raporun ceza dosyasıyla alınan raporla ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu değerlendirildiğinde, davalı vekilinin bu yöndeki itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun, davalı … Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca reddine; Davacı vekilinin vekalet ücreti yönünden yapmış olduğu istinaf itirazının kabulü ile HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca, aşağıdaki şekilde düzelterek esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :A-Davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan REDDİNE, B-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan REDDİNE, C-Davalı … Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan REDDİNE, D- Davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun KABULÜ ile
Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN:1-Davacının davalılar aleyhine maddi tazminat yönünden açmış olduğu davanın konusuz kalmış olması nedeni ile ESASA İLİŞKİN KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2-Davacının dava açarken yatırdığı karar harcının (maddi tazminat için) iadesine, 3-Davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN: 1-Davacının davalılar … LTD. Şti’ne ve … karşı açtığı manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİ ile,10.000,00 TL manevi tazminatın 28/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,2-Alınması gerekli 683,10 TL harçtan davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 136,62 TL’sinin davalılar …. LTD. ŞT ve davalı …. müştereken ve müteselsilen, kalan 546,48 TL harcın tüm davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,3-Davacılar tarafından sarf edilmiş 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, posta gideri 222,00 TL olmak üzere toplam 1.722,00 TL’den kabul ve ret oranına göre hesap edilen 344,4 TL sinin davalılar …. LTD. Şti ve … müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Ltd. Şti ve … müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 5-Davalılar … LTD. Şti ve … kendilerini vekil ile temsil ettiği anlaşılmakla, AAÜT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …Ltd. Şti ve … verilmesine,6-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine,2-Davalı … yönünden; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 683,10 TL harcın peşin alınan 175 TL harçtan mahsubu ile bakiye 508,10 TL harcın bu davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,3-Davalı … Ticaret Ltd. Şti. yönünden; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 683,10 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 651,70 TL harcın Davalı … Ticaret Ltd. Şti.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına,4-İstinaf eden davalılar tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, 5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 86,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 85,70 TL istinaf başvuru harcının davalılar … ve … Ltd. Şti.’den tahsili ile davacılara verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 7-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/12/2019