Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2453 E. 2021/1286 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2453
KARAR NO: 2021/1286
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/07/2018
NUMARASI: 2017/472 (E) 2018/626 (K)
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı tazminatı
KARAR TARİHİ: 28/09/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Sigorta AŞ tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesiyle sigortalanan davalı …’a ait, davalılardan …’nın yönetimindeki … plakalı araç ile müvekkiline ait … plakalı araç arasında meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkilinin aracında ortaya çıkan hasarın sigorta şirketi tarafından karşılanmasına rağmen değer kaybından doğan zararın karşılanmadığını belirterek, belirsiz alacak davası niteliğinde 1.000,00 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 26/02/2018 tarihli dilekçesi ile talep sonucunu 6.500,00 TL’ye yükseltmiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; maddi hasar ve değer kaybı zararının poliçe limitleri üzerinden proporsiyon hesabı yapılarak maddi hasar tazminatı olarak 09/02/2016 günü 23.615,79 TL, değer kaybı tazminatı olarak 22/04/2016 tarihinde 1.133,36 TL, 4.250,84 TL KDV olmak üzere toplam 29.000,00 TL poliçe limitinin tamamını ödeyen müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu kalmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulüne, davalı …’ya karşı açılan davanın feragat nedeniyle reddine, 6.500,00 TL değer kaybı alacağının davalılar … ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı … Sigorta AŞ vekili dilekçesinde özetle; poliçe limitinin tamamını ödeyen müvekkili şirketin başkaca herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını belirterek ilk derece mahkemesi hükmünün bozulmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularla ve ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı istemine ilişkindir. Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde; 29.000,00 TL’nin ödenmesi suretiyle poliçe limitinin tüketildiğini savunmuş, dava dosyasına getirtilen hasar dosyası içerisinde yer alan 09/02/2016 günü düzenlenen ibraname içeriğinde davalı …’ün 10/10/2015 günü meydana gelen trafik kazası nedeniyle ZMSS poliçeden dolayı maddi hasar azami mesuliyet miktarına kadar … Sigorta AŞ’yi mutlak ve gayri kabili rücu ibra ettiğini belirttiği anlaşılmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 131 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve borcun sona ermesi hallerinden biri olan ibra; borçluyu borcu ifa etmeden borçtan kurtarmak hususunda alacaklı ile borçlunun anlaşmasıdır. Diğer bir ifade ile ibra alacaklının borçlu ile yaptığı bir akit ile alacağından vazgeçerek borçluyu borçtan kurtarmasıdır. Nitekim TBK’nin 132’nci maddesinde ibra ve sözleşmenin düzenlenme biçimi; “Borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile borç, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir.” biçiminde düzenlenmiştir. 2918 sayılı KTK’nin 111’inci maddesinde, bu kanunda öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olduğu, tazminat miktarlarına ilişkin olan ve yetersiz veya fahiş olduğu “açıkça belli olan” anlaşmalar ya da uzlaşmaların, yapıldıkları tarihten başlayarak “iki yıl içinde” iptal edilebileceği düzenlenmiştir. Burada düzenlenen sürenin hukuki niteliği zamanaşımı süresi olmayıp “hak düşürücü süre” olduğundan, kısmi ödemeyi kabul etmiş olan kişi, artık KTK’nin 109’uncu maddesindeki zamanaşımı sürelerinden yararlanamayacak, iki yıllık hak düşürücü süreyi geçirmişse zararının kalan bölümünü dava edemeyecektir. Somut uyuşmazlıkta, davalı … Sigorta AŞ vekili gerek cevap dilekçesi içeriğinde gerekse istinaf başvuru dilekçesinde hasara ilişkin 23.615,79 TL, değer kaybı nedeniyle 1.133,36 TL ile 4.250,84 TL KDV ödendiğini ileri sürerek, 23.615,79 TL hasar bedelinin davacıya ödendiğine ilişkin banka dekontu sunmuştur. Poliçenin yürürlükte olduğu tarihte davalı … Sigorta AŞ’nin araç hasarı nedeniyle sorumluluğunun limitinin 29.000,00 TL olduğu, böylece davacı ile akdedilen ibranamenin iptali bakımından, 2918 sayılı KTK’nin 111’inci maddesinde öngörülen tazminat miktarlarının yetersiz veya zarar miktarı ile ödenen miktar arasında pek aşırı (fahiş) fark olduğunun açıkça belli olmasına ilişkin koşulların oluşmadığının anlaşılması karşısında, davalı … Sigorta AŞ’ye karşı açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının, HMK’nin 353/1-b/2’nci maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davacı tarafından, davalı … Sigorta AŞ aleyhine açılan değer kaybı tazminatı istemine ilişkin davanın reddine, 2-Davalı … yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, 3-İstinaf kanun yolu incelemesi dışında kalan ilk derece mahkemesi kararı uyarınca, davacı tarafından, davalı …’a karşı açılan davanın kabulüne, 6.500,00 TL değer kaybı tazminatının kazanın meydana geldiği 10/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan tahsil edilerek, davacıya verilmesine, 4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken Karar harcı 444,01 TL’ karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 31,40 TL, tamamlama harcı olarak yatırılan 94,00 TL olmak üzere toplam 125,40 TL karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye 318,61 TL karar ve ilam harcı davalı …’dan tahsil edilerek hazineye verilmesine, 5-Davacı tarafından peşin yatırılan 31,40 TL başvuru, 31,40 TL peşin harç, 94,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 156,80 TL harcın davalı …’dan tahsil edilerek, davacıya verilmesine, 6-Davacı tarafından sarf edilen 213,70 TL tebligat ve müzekkere gideri, 450,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 663,70 TL yargılama giderinin, davalı …’dan tahsil edilerek, davacıya verilmesine, 7-Davalılar tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,8-İstinaf kanun yolu incelemesi dışında kalması nedeniyle İlk derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca 2.180,00 TL vekâlet ücretinin davalı …’dan tahsil edilerek, kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, 9-Dairemizin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek, kendisini vekille temsil ettiren davalı … Sigorta AŞ’ye verilmesine, 10-Harcanmayan gider avansının HMK’nin 333/1’inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa verilmesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı … Sigorta AŞ tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı … Sigorta AŞ tarafından sarfedilen posta ve tebligat gideri 87,50 TL, istinaf başvuru harcı 98,10 TL olmak üzere toplam 185,60 TL yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek, davalı … Sigorta AŞ’ye verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın, HMK’nin 333/1’inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nin 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/09/2021