Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2451 E. 2021/1057 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2451
KARAR NO: 2021/1057
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/06/2018
NUMARASI: 2017/313 (E) 2018/767 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 01/07/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili, müvekkillerinin desteği olan …’un sevk ve idaresindeki trafik sigortası bulunmayan … plakalı traktör ile 01/10/2009 tarihinde seyir halindeyken meydana gelen tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini belirterek müvekkilleri için destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuştur. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, “… destek zararı talep eden kişiler 3. şahıs sıfatıyla destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecek iseler de, aynı zamanda mirasçı olmaları sebebiyle, murislerinin hak ve borçlarını devralmış olmalarından dolayı alacak ve borçluluk sıfatlarının birleştiği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince alacak ve borçluluk sıfatının birleştiği, giderek TBK’nın 135. maddesi uyarınca borcun sona erdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, Yargıtay içtihatları uyarınca davacıların, 3. kişi sıfatıyla tazminat talep etmesinden ötürü TBK’nın 135. maddesi anlamında alacaklılık ve borçluluk sıfatlarının birleştiğinden söz edilemeyeceği ve ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğduğu iddia edilen destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinin, destekten yoksun kaldığı iddia edilen davacıları etkilemeyeceği; kaza tarihindeki 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve … Yönetmeliğine göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmadığından davalı Güvence Hesabı’nın, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığı ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, davacıların da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunacağı ve bu nedenle iddianın kanıtlanması halinde davalının sorumlu olacağı (HGK.’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar; 2011/17-787 esas-2012/92 karar; 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 22.2.2012 gün esas-2013/74 karar, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/6289 Esas 2018/780 Karar; aynı Daire 2016/19514 Esas 2019/7426 Karar sayılı ilamları ve benzer nitelikteki diğer kararları uyarınca) kabul edilmektedir. Bu durumda mahkemenin kabul şeklinde isabet bulunmamakta olup, davacı vekilinin istinaf başvurusu yerindedir. O halde davacıların, kazada hayatını kaybeden araç sürücüsünün desteğinden yoksun kalıp kalmadığı, kalmış ise destekten yoksun kalma zararlarının ne kadar olduğu hesaplatılarak sonucuna göre bir değerlendirme yapılıp karar verilmek üzere HMK 353/1-a/6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın KARARI VEREN MAHKEMEYE GÖNDERİLMESİNE, 4-Peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istinaf kanun yoluna başvurana iadesine, 5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dair, 6100 sayılı HMK’nun 7251/39 md. ile değişik 362/1-g maddesi gereğince her iki taraf yönünden KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle karar verildi. 01/07/2021