Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2447 E. 2021/1745 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2447
KARAR NO: 2021/1745
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/05/2018
NUMARASI: 2015/714 (E) 2018/386 (K)
DAVANIN KONUSU: Rücuen Tazminat
KARAR TARİHİ: 23/11/2021
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirkete birleşik kasko sigorta poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı aracın 01/08/2014 tarihinde sigortalı şirket yetkilisi tarafından davalı … tarafından işletilen … otoparkına bırakıldığını, aracın anahtarının diğer davalı … tarafından yazıhanede bulunan dolabın içinden çalındığını ve polisten kaçarken maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını,ve polislerden kaçarken maddi hasarlı trafik kazasına uğramıştır. Davalı …’ın haksız fiil sorumlusu olarak, davalı …’in ise gerekli tedbirleri almayarak sigortalı aracın çalınmasına sebep olduğunu, muhafaza yükümlülüğünü yerine getirmediğinden meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, 178.000,00 TL hasar tazminatının sigortalıya ödendiğini, sovtaj bedelinin 112.200,00 TL olduğunu belirterek 65.800,00 TL maddi tazminatın ödeme tarihi olan 11/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek TC Merkez Bankası’nın kısa vadeli kredilere uyguladığı ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu aracın 01.08.2014 tarihinde dava dışı … tarafından müvekkilinin işletmekte bulunduğu otoparka bırakıldığını, anahtarının otopark çalışanı tarafından muhafazalı dolaba konulduğunu, daha sonra … arabasını istediğinde arabanın ve anahtarlarının yerinde olmadığının fark edildiğini, müvekkilinin otoparkında olay tarihinden önce çalışan diğer davalı … tarafından otoparktan arabanın çalındığını, adı geçen kişi ile müvekkili arasında herhangi bir bağ bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesi sunmamış, 20/04/2016 tarihli beyan dilekçesinde aracı çalmak maksadı ile almadığını, aracı 5 dakikalığına çıkarıp çalıştığı otoparka geri getirmeye çalıştığını, otoparka dönerken motorlu polisi görünce paniklediğini, dur ihtarına uymayarak kaza yaptığını bildirmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile 65.800,00 TL’nin 11/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; sigortalının dava dışı …Ltd. Şti. olduğunu, olay günü müvekkilinin otoparkına dava konusu aracı dava dışı …’in getirip teslim ettiğini ve hasarın sürücü …’in sorumluluğunda iken gerçekleştiğini, hasarın sigorta kapsamında olup olmadığının araştırılmadığını, sigorta kapsamı dışında kalması halinde halefiyet ilişkisinin de ortadan kalkacağını, yine dava dışı …’in sigortalı şirketteki görevinin açıklığa kavuşturulmadığını, diğer davalı …’ın, İstanbul 38. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/250 E. numaralı dosyasından, hırsızlık suçunu işlediğinden bahisle mahkum edildiğini, bu hususun müvekkilinin sorumluluğu ile kaza arasındaki illiyet bağını kestiğini, aracın hurda değerinin davacının iddia ettiğinden fazla olmasına rağmen bu yöndeki itirazlarının değerlendirilmediğini, hurda değerinin bilirkişilerce tespitine yönelik karar verilmediğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararın kaldırılmasını talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava kasko sigorta poliçesi gereği dava dışı sigortalısına ödeme yapan sigortacının, ödediği hasar bedelinin 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca rücuen tahsili talebine ilişkindir. Dosya kapsamından davacıya kasko sigortalı … plaka (eski plaka …) sayılı aracın 01.09.2014 tarihinde, davalı … tarafından işletilen otoparkta saklanması için çalışanına teslim edildiği, otoparkta saklandığı esnada diğer davalı … tarafından otoparktan çalındığı ve polis takibi sırasında bir çok araç ile çarpışarak dava konusu araçta hasar meydana geldiği, davacı … tarafından 11/11/2014 tarihinde 92.105,00 TL rehinli alacaklı …bank … Levent Şubesine, 21/11/2014 tarihinde 85.895,00 TL kasko sigortalısına hasar tazminatı ödendiği, aracın sovtaj bedeli mahsup edildikten sonra kalan miktarın davacının, TTK’nın 1472. maddesi gereğince sigortalısının haklarına halef olduğu iddiasıyla davalılardan rücuen tahsilini talep ettiği anlaşılmaktadır. Davacının sigortalısına ait aracın davalı …’in işlettiği otoparkın çalışanına anahtarı ile birlikte teslim edildiği, aracın davalı otoparkında bulunduğu sırada diğer davalı … tarafından çalındığı ve hasara uğradığı hususları taraflar arasında ihtilaf konusu değildir Davacının sigortalısı ..Ltd. Şti yetkilisi dava dışı … tarafından aracın davalı …’in işlettiği otoparka bırakılması ile sigortalı ile otopark işletmecisi arasında 6098 sayılı TBK’nın 561 vd. maddelerinde düzenlenmiş olan saklama sözleşmesi ilişkisi kurulmuştur. TBK’nın 561 vd. maddelerinde düzenlenen saklama sözleşmesi gereği, menkul bir malı saklamak üzere alan malı aldığı şekliyle teslim etmekle yükümlüdür, kanunun kendine yüklediği yükümlülüğe uymayan saklayan bu nedenle oluşacak zararlardan sorumludur.TBK’nın 579 md. uyarınca da sorumluluğu vardır. İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan 27/12/2017 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; … plakalı aracın çalınması ve sonrasında hasarlanması nedeniyle davacı … tarafından poliçede rehinli alacaklı olması nedeniyle 11/11/2014 tarihinde 92.105,00 TL rehinli alacaklı …bank … Levent Şubesine, 21/11/2014 tarihinde 85.895,00 TL sigortalısına olmak üzere toplam 178.000,00 TL hasar tazminatı ödendiği, kasko kesin ekspertiz raporuna göre aracın hurda değerinin 95.000,00 TL tespit edildiği, aracın Beyoğlu … Noterliği’nin 19/11/2014 tarihli … yevmiye no’lu araç satış sözleşmesi ile trafikten çekmeli olarak 111.200,00 TL’ye satıldığı, bu miktar düşüldüğünde kalan 65.800,00 TL’den davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde, raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu görülmüştür. Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 4.494,79 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.123,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.371,09 TL harcın davalı …’ten tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı …’in istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.23/11/2021