Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2414 E. 2020/402 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2414
KARAR NO: 2020/402
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/07/2018
NUMARASI: 2018/4848 Esas – 2018/4863 Karar
(Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 19/06/2018 gün ve 2018/İHK- 3187 sayılı kararı)
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Bedensel Zarar Tazminatı
KARAR TARİHİ: 27/02/2020
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru dilekçesinde özetle; davalı … Sigorta A.Ş tarafından sigortalanan aracın ağır kusuruyla meydana gelen kaza sonucu müvekkili …’ın sürekli sakatlığının oluştuğunu ileri sürerek, belirsiz alacak davası niteliğinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, poliçede teminat limitinin 150.000,00 TL olduğunu, davacının trafik kazası sebebiyle meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının ve varsa maluliyetinin belirlenmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastaneleri Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerine sevk edilmesine karar verilmesini, geçici iş göremezlik talebinin teminat dışında olduğunu, geçici iş göremezlik dönemine ait bakıcı giderinin talep edilmesi halinde bakıcıya ayrıca ihtiyaç duyulup duyulmadığının ayrıca tespiti gerektiğini, tedavi masraflarının poliçe kapsamından çıkarıldığını belirterek usul ve kanuna aykırı talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakemi tarafından zamanaşımı nedeniyle başvurunun reddine karar vermiştir. Davacı vekilinin itiraz başvurusu üzerine itiraz hakem heyeti uyuşmazlık hakeminin kararının kaldırılmasına, başvurunun kabulü ile 5.000,00 TL sürekli sakatlık tazminatının davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak davacı …’a verilmesine karar vermiştir. Davacı vekili, 03/08/2017 elektronik havale tarihli dilekçesiyle; fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi tazminat talebiyle başvurduklarını, bilirkişi raporunun kendilerine ulaştırılmadığından bedel arttırımı yapamadıklarını, HMK’nin 27’nci maddesinde belirtilen hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava ve uyuşmazlık, trafik kazası nedeniyle uğranılan bedensel zararın giderilmesi istemine ilişkindir. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 36/1’inci maddesinde, “Herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir”, 6100 sayılı HMK’nin 27’nci maddesinde ise “Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını içerir” biçiminde düzenlemelere yer verilmiştir. Bir davanın görülmesi için taraf teşkilinin sağlanması esas olup, hâkimin bu hususu kendiliğinden gözetmesi gerekir. Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili kanıtların eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın hızlı sonuçlandırabilmesi, öncelikle tarafların yargılamanın aşamalarından haberdar edilmesiyle olanaklıdır. Adil yargılanma hakkının kapsamında yer alan savunma haklarının etkin biçimde kullanılmasını sağlanması amacıyla konulan yasal düzenlemelerden biri de, davada esaslı işlem olan bilirkişi raporlarının taraflara tebliğine ilişkin düzenlemedir. 6100 sayılı HMK’nin 280/1’inci maddesinde “Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir” hükmüne yer verilmiştir. Anılan tüm bu yasal düzenlemelerde, davada taraf olanların haklarının korunması amaçlanmış olup, tarafların yargılama süreçlerine etkin katılımının sağlanması ise tüm tebligatların usulüne uygun yapılmasıyla olanaklıdır. Davacı … vekili Avukat …, “Sigorta Tahkim Komisyonu Başvuru Formu” başlıklı belgede elektronik posta adresini “…@gmail.com” biçiminde bildirmiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde ise bilirkişi raporunun hiç gönderilmediğini ileri sürmüştür. Dosyanın incelenmesinde ise, İtiraz Hakem Heyeti tarafından aktüer bilirkişiye düzenlettirilen raporun, davacı vekilinin Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusu sırasında bildirdiği “…@gmail.com” elektronik posta adresi yerine yasal düzenlemelerde öngörülmeyen biçimde kim tarafından kullanıldığı dosya kapsamından da anlaşılmayan “…@gmail.com” elektronik posta adresine gönderildiği anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler uyarınca, bilirkişi raporunun yöntemine uygun biçimde tebliği olunarak tarafların hukuki dinlenilme hakkını kullanmaları ve rapora karşı varsa itirazlarını bildirmelerinin sağlanması, itirazlarının değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bilirkişi raporu yöntemine uygun biçimde tebliğ edilmeksizin tarafların hukuki dinlenilme hakkını kısıtlar biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması doğru kabul edilmemiştir. Bu bağlamda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nin 353/1-a/6’ncı maddesi gereğince İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen biçimde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : 1-Davacı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin “(A) Mahkeme Harçları” başlıklı bölümünün “III- Karar ve ilam harcı” başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine, 5-İstinaf başvurusu için davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 7- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.27/02/2020