Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2394 E. 2021/1281 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2394
KARAR NO: 2021/1281
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/06/2018
NUMARASI: 2014/1249 (E) 2018/706 (K)
DAVANIN KONUSU : Trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve manevi tazminat
KARAR TARİHİ: 28/09/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalılardan … Sigorta AŞ tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesiyle sigortalı olan işleteni davalı …’ın yönetimindeki … plakalı aracın, bisikletiyle seyir halinde bulunan davalı …’ya çarparak yaralanmasına neden olduğunu belirterek, belirsiz alacak davası niteliğinde 5.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan, 50.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı …’dan tahsiline hükmolunmasını istemiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacı …’nun velisi … ile anlaşarak ellerinden belge aldığını belirterek davanın kapatılmasını istemiştir. Davalı … Sigorta AŞ cevap dilekçesinde özetle; toplanmasını istediği kanıtları bildirmiştir.İlk derece mahkemesince; davalılardan …’a karşı açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davalı … Sigorta AŞ’ye karşı açılan maddi tazminat davasının kabulüne, 26.716,8 TL’nin davalı … Sigorta AŞ’den alınarak davacılara verilmesine hükmolunmuştur.Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı … Sigorta AŞ vekili dilekçesinde özetle; davacı taraf ile davalı tarafın tüm talepler yönünden sulh olduklarını, davacının diğer müteselsil borçluya yönelik taleplerinden feragat ettiğinden müvekkili şirkete açılan davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemesi koşuluyla müvekkili şirketin sorumluluğun devam ettiği düşünülse dahi, yapılan ödemenin tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı … Sigorta AŞ vekili tarafından dosyaya sunulan ve ön inceleme duruşmasında davacılar vekili tarafından da doğrulanan ve davacı …’ya atfen imzalanan “İbraname, Feragatname ve Makbuz” başlıklı belge de İstanbul 18’inci Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/249 (E) sayılı davasında uğradıkları zarara karşılık olmak üzere kazaya neden olan aracın sürücüsü … ile karşılıkları sulhen vardıkları mutabık uyarınca 11.500,00 TL asıl alacak, vekalet ücreti ve tüm faizleri nakden, defaten ve tamamen aldığını, İstanbul 18’inci Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1245 (E) sayılı dosyasından dolayı …’dan başkaca hiçbir hak ve alacağı kalmadığını, fazlaya dair haklarını da kapsar şekilde …’ı gayri kabili rücu olmak üzere kesin şekilde ibra ettiği belirtilmiş; davacılar … ve …’ya atfen imzalanmış 18/12/2014 tarihli “Feragatname” başlıklı belge de ise sürücü … ile karşılıklı ve sulhen vardıkları mutabakat uyarınca davadan feragat edilmesini, avukatlarına bu feragatname ile bildirdikleri anlaşılmıştır. Medeni Usul Hukuku kurumu olan davadan feragat, HMK’nin 307’nci maddesi uyarınca, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Davayı sonuçlandıran tek taraflı hukuki işlemlerden olması nedeniyle karşı tarafın kabulüne bağlı olmayan davadan feragat; aynı Kanunun 309 ve 310’uncu maddelerine gereğince dava hakkında verilen kararın kesinleşmesine kadar her zaman yapılabilir ve anılan Kanunun 311/1’inci maddesine göre de kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Geçerliliği şekle bağlı olan davadan feragat HMK’nin 309’uncu maddesi uyarınca feragat dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Kanunun ön gördüğü biçimde yapılmayan feragat geçerli değildir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 131 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve borcun sona ermesi hallerinden biri olan ibra; borçluyu borcu ifa etmeden borçtan kurtarmak hususunda alacaklı ile borçlunun anlaşmasıdır. Diğer bir ifade ile ibra alacaklının borçlu ile yaptığı bir akit ile alacağından vazgeçerek borçluyu borçtan kurtarmasıdır. Nitekim TBK’nin 132’nci maddesinde ibra ve sözleşmenin düzenlenme biçimi; “Borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile borç, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir.” biçiminde düzenlenmiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun “Sorumluluğa ilişkin anlaşmalar” başlığını taşıyan 111’inci maddesinde ise “ Karayolları Trafik Kanunu ile öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir” hükmüne yer verilmiştir. Somut olay yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ışığında değerlendirildiğinde; davalılar tarafından dosyaya sunulan ve davacıların davalı …’a karşı açtıkları eldeki davadan feragat edecekleri belirtilen “Feragatname” başlıklı belge; davadan feragat iradesiyle mahkemeye sunulan “davadan feragat dilekçesi” niteliği taşımadığı, böylece davadan feragatin biçimine ilişkin HMK’nin 309/2’nci maddesinde öngörülen şekil koşulları oluşmadığından “davadan feragat” niteliğini taşımamaktadır. Bununla birlikte davalılar tarafından dosyaya sunulan “İbraname, Feragatname ve Makbuz” başlıklı belgeden, 11.500,00 TL’nin, davacı …’nun maluliyet raporu alınmadan (zararın kapsamı belirlenmeden) ödenmiş olduğu, maluliyet durumunun ödeme ve ibraname tarihinden sonra belirlenerek, aktüer hesabının yapıldığı anlaşılmıştır. Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre “zarar ile kapsamı belli olmadan verilen ibranamenin ancak makbuz hükmünde olduğunun” kabul edilmesi, buna göre de davalı sürücü … tarafından ödenen 11.500,00 TL’nin aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından hesaplanan ve hükme esas alınan 26.716,81 TL tazminattan mahsup edilmesi gerekirken yazıl biçimde uygulama yapılması yerinde olmamıştır.
HÜKÜM:Açıklanan Gerekçelerle: A- Davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının, HMK’nin 353/1-b/2’nci maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-İstinaf kanun yolu incelemesi dışında kalan ilk derece mahkemesi kararı uyarınca davalılardan … yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine, 2-Davacılar tarafından, davalı … Sigorta AŞ’ye karşı açılan trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı davasının kısmen kabulüne, 15.216,81 TL’nin davalı … Sigorta AŞ’den, davanın açıldığı 06/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilerek davacılara verilmesine, 3- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.039,46 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 187,90 TL karar ve ilam harcı ile 75,00 TL ıslah harcı olmak üzere 262,90 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 776,56 TL karar ve ilam harcının davalı … Sigorta AŞ’den alınarak, davacılara verilmesine, 4-Davacılar tarafından sarfedilen 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 511,35 TL Adli Tıp Rapor ücreti, 29 TL başvurma harcı ile vekalet harcı, 262,00 TL tebligat ve posta ücreti olmak üzere toplam 1.802,35‬ TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan (%56,95 kabul) 1.026,43 TL yargılama giderinin davalı … Sigorta AŞ’den tahsil edilerek, davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına, 5-Davacılar tarafından davalı …’a karşı açılan dava nedeniyle sarfedilen 88,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına, 6-Davacılar tarafından ödenen 187,90 TL peşin karar ve ilam harcı ile 75,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 262,90 TL peşin karar ve ilam harcının davalı … Sigorta AŞ’den tahsil edilerek, davacılara verilmesine, 7- Dairemizin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca, kabulüne karar verilen bedensel zarar tazminatı davası yönünden belirlenen 4.080,00 TL vekâlet ücreti, davalı … Sigorta AŞ’den tahsil edilerek, kendilerini vekille temsil ettiren davacılara verilmesine, 8- Dairemizin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca, reddine karar verilen bedensel zarar tazminatı davası yönünden belirlenen 4.080,00 TL vekâlet ücreti, davacılardan tahsil edilerek, vekille temsil edilen davalı … Sigorta AŞ’ye verilmesine, 9-Taraflarca yatırılan gider avansından artan miktarın, HMK’nin 333/1’inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN: 1-Davalı … Sigorta AŞ tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından kendisine geri verilmesine, 2-İstinaf aşamasında davalı … Sigorta AŞ tarafından sarfedilen 32,25 TL posta ve tebligat gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacılardan tahsili ile davalı … Sigorta AŞ’ye verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’nin 333/1’inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/09/2021