Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2380 E. 2021/1657 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2380
KARAR NO: 2021/1657
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/04/2018
NUMARASI: 2014/9 (E) 2018/344 (K)
DAVANIN KONUSU:Trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle
maddi vemanevi tazminat
KARAR TARİHİ: 09/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı, davalı …’ın yönetimindeki … plakalı aracın 18/08/2012 tarihinde müvekkiline çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini belirterek fazlaya ilişkin saklı haklı kalmak üzere 1.000 TL sürekli işgöremezlik tazminatı ile 150.000,00 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketinden sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 27/09/2017 tarihli dilekçesiyle maddi tazminat talebini 176.496,70 TL’ye yükseltmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazada müvekkkilinin kusuru bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, teminat harici olan manevi tazminattan ve tedavi masraflarından müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, davacının müterafik kusurunun tazminattan düşürülmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince; davacının maddi tazminat istemine ilişkin davasının kabulü ile, 176.496,70 TL’nin davalı sigorta şirketinden dava tarihi olan 07/01/2014 tarihinden itibaren, diğer davalılardan kaza tarihi olan 18/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı tarafın, davalı sigorta şirketine yönelik açtığı manevi tazminat istemine ilişkin davanın reddine, davacı tarafın davalılar … ve …’a yönelik açtığı manevi tazminat istemine ilişkin davanın kısmen kabulü ile takdir olunan 10.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 18/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının bu konudaki fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir. Karara karşı taraf vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin geçirmiş olduğu kaza nedeniyle uzun süre hastanede yattığını, zorlu ameliyatlar geçirdiğini, kaza tarihi üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen halen tedavisinin devam ettiğini, kazanın oluşumunda hiçbir kusuru bulunmayan müvekkili lehine hükmedilen manevi tazminatın çok düşük olduğunu, kısmen reddedilen manevi tazminat talebi bakımından davalılar lehine aynı ret sebebiyle ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmedildiğini, oysa AAÜT 3/2. madde gereğince tüm davalılar için tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kazada tali kusurlu bile olmadığını, kazanın direkt olarak köpeğin havlamasından korkan davacının müvekkilinin arabasının önüne çıkmasıyla meydana geldiğini, müvekkilinin uyarıda bulunmadığına veya hızlı gittiğine dair dosya kapsamında hiçbir somut delil bulunmadığını, 24/01/2017 tarihli aktüer bilirkişi raporuna göre % 15 kusur oranına göre davacının 26.474,50 TL maddi zararı bulunduğunu, maddi ve manevi zararı kabul etmemek üzere en yüksek zararın 26.474,50 TL olduğunu bunun da ZMMS kapsamında bulunduğunu, kusur oranı dikkate alınmadan ve kazanın oluşumunda köpeğin etkisi değerlendirilmeden doğrudan tüm zarar üzerinden müvekkilinin sorumlu tutulmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, hükmedilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu kazada müvekkilinin araç işleten olarak tali kusurlu bile olmadığını, kazanın direkt olarak köpeğin havlamasından korkan davacının müvekkilinin arabasının önüne çıkmasıyla meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde müvekkili ile ilgili bir olgunun bulunmadığnı, 24/01/2017 tarihli aktüer bilirkişi raporuna göre % 15 kusur oranına göre davacının 26.474,50 TL maddi zararı bulunduğunu, maddi ve manevi zararı kabul etmemek üzere en yüksek zararın 26.474,50 TL olduğunu bunun da ZMMS kapsamında bulunduğunu, kusur oranı dikkate alınmadan ve kazanın oluşumunda köpeğin etkisi değerlendirilmeden doğrudan tüm zarar üzerinden müvekkilinin sorumlu tutulmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, hükmedilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı dikkate alınmadan zararın tamamından sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, 2918 sayılı KTK 86. maddesine göre sigortalı araç sürücüsü kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğundan davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda, 18/08/2012 tarihinde davalı … yönetimindeki, davalı …’a ait ve diğer davalı … Sigorta AŞ’ye ZMSS ile sigortalı … plaka sayılı aracın davacıların çocuğu …’ye çarpması ile oluşan kazada çocuğun yaralandığı anlaşılmıştır. İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinin 14/11/2014 tarihli raporunda ve itiraz üzerine İTÜ Makine Fakültesinden seçilen üç kişilik bilirkişi heyetince düzenlenen 03/07/2015 tarihli raporda, meydana gelen olayda sürücü …’ın % 15 oranında kusurlu olduğu, havlayarak çocuk yayaları yola doğru kovalayan köpeğin olay üzerinde % 85 oranında etken olduğu, mağdur …’nin kusurunun bulunmadığı belirlenmiştir. Dosyadaki mevcut delillere göre, dava konusu kazaya ilişkin olarak mahkemece alınan kusur raporlarının aynı yönde olduğu, …’nin kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı anlaşılmıştır. Oluşa, usul ve yasaya uygun olarak düzenlenen, bilirkişi raporlarındaki kusur tespiti ile kusur oranları yerinde olduğundan hükme dayanak alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Dosya kapsamından dava konusu trafik kazasının davacı …’nin yaya kaldırımında yürürken, bir köpeğin kendisini kovalaması sonucu köpekten kurtulmak için yola girmesi ile davalı sürücünün sevk ve idaresindeki araç ile davacıya çarpması sonucu meydana geldiği anlaşılmıştır. Borçlar Kanunu’nun 51. maddesi gereğince hakim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Zorunlu mali sorumluluk sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türüdür. Bu sebepledir ki, sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır. Zira, kanunun emredici hükmü gereği yaptırılan zorunlu trafik sigortalarında sigortacı, işletene düşen hukuki sorumluluğu teminat altına aldığına göre, ancak işletenin sorumlu olduğu oranda zarardan sorumlu olacaktır. İşletene hukuken yükletilemeyen zarardan, onun sorumluluğunu teminat altına alan sigortacının sorumlu tutulması da mümkün değildir. KTK’nın 86/1. maddesi gereği ise, işletenin eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusursuzluğu oranında sorumluluğunun kalkacağı açıktır.Somut uyuşmazlıkta; İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan 18/08/2017 tarihli aktüer bilirkişi raporunda, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün % 15 kusuruna göre 26.474,50 TL ve davacının hesaplanan maddi tazminat miktarından kusur indirimi yapılmadan 176.496,70 TL olmak üzere davacının maddi zararı iki seçenekli olarak belirlenmiştir. Her ne kadar mahkeme, kusursuzluğu kanıtlanamayan davalıların oluşan zarardan sorumlu oldukları gerekçesiyle 176.496,70 TL maddi tazminatın tümünden davalıları sorumlu tutmuş ise de dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün % 15 kusuru olup, ikinci derecede kusurlu olmasına rağmen, sahipli olup olmadığı belli olmayan köpeğin kazanın oluşunda % 85 etken olması ile birlikte davalı sürücünün kusuru toplamına karşılık gelen tazminat tutarının tümünden davalıların sorumlu tutulması doğru değildir.Davalılar vekillerinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmüştür. Kazanın oluş şekli, kaza tarihi, kusur durumu, Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen rapor içeriğine göre, vücut genel çalışma gücünden % 19 oranında kaybettiği belirlenen davacının yaralanmasının ağırlığına, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının, TBK’nın 56/2. maddesinde düzenlenen manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun olduğu kanısına varıldığından, davacı vekilinin ve davalılar … ve … vekillerinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 3/II. maddesi “Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.” hükmünü içermektedir. Davalı sigorta şirketi yönünden manevi tazminat davasının red sebebi, manevi tazminat talebinin teminat dışı olması, davalı … yönünden kısmen reddedilen talep bakımından ise esastan reddedilmesi nedeniyle her iki davalı hakkında açılan manevi tazminat davalarının red sebebi farklı olduğundan, davalılar yararına ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Davacı vekilinin ve davalılar … ve … vekilinin ilk derece mahkemesi kararının manevi tazminata ilişkin kısmına yönelik istinaf başvurularının HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine, davalılar vekillerinin maddi tazminata yönelik istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının maddi tazminata yönelik kısmının düzeltilerek davalı sürücünün %15 kusuruna göre hesaplanan 26.474,50 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline ilişkin yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalılar … vekili ile … vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf başvurusu ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1.maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine, B-Davalı … vekili ile davalı … vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf başvurusu ile davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının, HMK’nin 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 26.474,50 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere dava tarihinden itibaren, diğer davalılardan kaza tarihi olan 18/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Davacı tarafın, davalı sigorta şirketine yönelik açtığı manevi tazminat istemine ilişkin davanın reddine, 3-Davacı tarafın davalılar … ve …’a yönelik açtığı manevi tazminat istemine ilişkin davanın kısmen kabulü ile takdir olunan 10.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 18/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının bu konudaki fazlaya ilişkin isteminin reddine, 4-Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat davasında hükmolunan miktara göre alınması gereken 1.808,47 TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan karar ve ilam harcından maddi tazminat davasına isabet eden 3,41 TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 599,41 TL olmak üzere toplam 602,82 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.205,65 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 5-Harçlar Kanunu uyarınca manevi tazminat davasında hükmolunan miktara göre alınması gereken 683,1 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan karar ve ilam harcından manevi tazminat davasına isabet eden 512,34 TL’nin mahsubu ile bakiye 170,77 TL karar ve ilam harcının davalı … Sigorta AŞ (Eski ünvan … Sigorta AŞ) dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 6-Davacı tarafından maddi tazminat davası nedeniyle peşin yatırılan 3,41 TL, ıslah harcı olarak yatırılan 599,41 TL olmak üzere toplam 602,82‬ TL karar ve ilam harcının, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 7-Davacı tarafından manevi tazminat davası nedeniyle karar ve ilam harcı olarak peşin yatırılan 512,33 TL’nin, davalı davalı … Sigorta AŞ dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 8-Davacı tarafından sarfedilen 25,20 TL başvuru harcı, 3,80 TL vekalet harcı, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti ve 757,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 3.186,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 355,92 TL’sinin (davalı sigorta şirketi 258,34 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen maddi tazminat yönünden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti oranında sınırlı sorumlu tutulmasına, 10-Davalılar …, … ve sigorta şirketi kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden Dairemizin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/3. maddesi gereğince reddedilen maddi tazminat yönünden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalılara verilmesine, 11-İlk derece mahkemesinin hükmünü tekrarla, ilk derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince manevi tazminat yönünden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,12-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ilk derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2 maddesi gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 2.180,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek, davalı …’a verilmesine,13-Davalı sigorta şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ilk derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2 maddesi gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı sigorta şirketine verilmesine, 14-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
C-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davalılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından yatıran taraflara iadesine,2-İstinaf kanun yolu aşamasında davalı … tarafından sarf edilen 98,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının, davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine, 3-İstinaf kanun yolu aşamasında davalı … tarafından sarf edilen 98,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davacıdan tahsil ile davalı …’a verilmesine, 4-İstinaf kanun yolu aşamasında davalı … Sigorta AŞ (Eski unvan … Sigorta AŞ) vekili tarafından sarf edilen 98,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile 61,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 159,60 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı … Sigorta AŞ’ye verilmesine, 5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının, peşin alınan 35,90 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubu ile bakiye 23,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 6-Davacı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 8-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın ilk derece mahkemesince yatıran taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nin 361’inci maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi 09/11/2021