Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2375 E. 2021/1269 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2375
KARAR NO: 2021/1269
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/04/2018
NUMARASI: 2015/1467 (E) 2018/315 (K)
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı
KARAR TARİHİ: 28/09/2021
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının yolcu olarak bulunduğu davalı sigorta şirketine Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası (ZKTMSS) poliçesiyle sigortalı dava dışı …’nun yönetimindeki … plakalı araç ile dava dışı …’ün yönetimindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralanarak sürekli sakat kaldığını belirterek, belirsiz alacak davası niteliğinde 1.000,00 TL sürekli sakatlık tazminatının, avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ZKTMSS poliçesinin biletli yolcuları kapsadığını, yolcu bileti bulunmayan kişilerin teminat dışı olduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulüne, 5.569,88 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; sigortalı araçta herhangi bir ücret ödemeden yolculuk yaptığı belli olan davacının ZKTMSS poliçesinin teminatı kapsamı dışında bulunduğunu, kazaya karışan aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesini düzenleyen sigortacısına ve Sigorta Bilgi Gözetim Merkezine yazı yazılarak davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiğini, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 55’inci maddesi uyarınca rücu edilebilir nitelikteki SGK ödemelerinin tazminattan mahsubu gerektiğini, davacının yaralanmasına %80 kusuru ile neden olan … plakalı aracın sigorta şirketi tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının incelenmediğini, haksız fiil niteliğindeki olay nedeniyle ticari faize hükmolunmasının doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununu (HMK) 355’inci maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularla ve ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: Davalı … Sigorta Şirketi tarafından ZKTMSS poliçesiyle 22/02/2014 – 22/02/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortalanan dava dışı …’nun idaresindeki … plaka sayılı minibüs seyir halinde bulunduğu sırada meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralandığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözü edilen Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin akdedildiği tarihte yürürlükte bulunan 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununun 17’nci maddesi ile Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.1’inci maddesine göre, bu sigorta türü ile sigortacı; poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10/07/2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunundan doğan sorumluluğunu poliçede yazılı limitlere kadar sigorta örtüsüne almaktadır. Aynı Kanunun 18’inci maddesi uyarınca da; taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Yasanın 17’nci maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar. Anılan Kanunun 19’uncu maddesinin son fıkrası ile Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8 nci maddeleri hükümlerine göre meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak, bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur. Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu yolcuların uğradığı bedeni zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise, bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak, limit aşımında sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır. Hemen belirtmek gerekir ki, 26 Nisan 2016 gün ve 29695 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanunun 17’nci maddesiyle; yukarıda açıklanan 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununun 3 üncü maddesinde söz edilen “Sorumluluk sigortası” tanımı değiştirilerek, aynı Kanunun 17 ila 25’inci maddeleri yürürlükten kaldırılmış ise de, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin akdedildiği tarihte yürürlükte olan 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununun 3üncü maddesi ile 17 ila 25’inci maddeleri uygulama alanı bulacaktır. Somut uyuşmazlık yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; sırf yolcular için yapılan ZKTMSS’nin taşımacının sorumluluğundaki yolcuya gelebilecek bedensel zararları sigorta teminatı kapsamına aldığı, yolcu biletinin bulunmamasının ise idari eksiklik niteliği taşıdığının anlaşılması karşısında, davacının zararının ZKTMSS poliçesi teminatı kapsamında olduğunun kabul edilmesinde isabetsizlik bulunmadığından; davacının yaralanmasına %20 kusuruyla neden olan … plakalı minibüsün ZKTMSS poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinin, açıklanan sıralı sorumluluk ilkesi uyarınca kazaya karışan araçların Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçelerini düzenleyen sigorta şirketlerinden önce sorumlu olduğu gözetildiğinde, ZMSS poliçelerini düzenleyen sigorta şirketlerinden davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının sorulmamasının sonuca etkisi olmadığından; Muş Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından davacıya 27/07/2015 tarihi itibarıyla herhangi bir ödeme kaydına rastlanmadığı bildirildiğinden, davalı vekilinin bu konulara yönelen istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin fazini türüne yönelik istinaf nedeninin incelenmesine gelince: Kazaya neden olan minibüs ticari nitelikte olduğu gibi davacı da araçta taşınan yolcudur. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun (TTK) 3’üncü ve 21’inci maddeleri ile 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 1’inci ve 2/1’inci maddeleri uyarınca ticari temerrüt faizi de talep edilebilecektir. 4489 sayılı Kanun ile değiştirilen 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 2/2’nci maddesi uyarınca gerçek veya tüzel kişi tacirler arasında, haksız eylem de dahil, her türlü nedenden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, talep halinde, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının kısa vadeli avans kredileri için uyguladığı faiz oranında temerrüt faizine hükmedilmesi gerekecektir. Somut uyuşmazlıkta da, dava dilekçesinde talep edilen tazminata ticari faiz uygulanmasını talep eden davacı lehine ticari faize hükmolunmasında isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin bu konuya yönelen istinaf nedeni isabetsizdir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Sigorta Şirketi vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi uyarınca esastan reddine, 2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 380,47 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 96,00 TL nispi karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye 284,47 TL nispi karar ve ilam harcı davalı … Sigorta Şirketinden tahsil edilerek, Hazineye verilmesine, 3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın, HMK’nin 333/1’inci maddesi uyarınca yatıran tarafa geri verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.28/09/2021