Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/237 E. 2019/460 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/237
KARAR NO : 2019/460
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/09/2017
NUMARASI : 2017/4309 Esas – 2017/4297 Karar (İtiraz Hakem Heyeti 07/08/2017 -2017/İHK-2925)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi Tazminat)
KARAR TARİHİ: 14/11/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili sigorta tahkim komisyonuna vermiş olduğu dilekçesinde; 16/06/2016 tarihinde meydana gelen kazada davalıya ZMSS ile sigortalı … plakalı araç ile davacının kullandığı motosiklete arkadan çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, meydana gelen trafik kazasında sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, kaza sebebiyle davacının maluliyeti oluştuğunu, uzun bir tedavi süreci geçirdiğini, tedavisinin halen devam ettiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 1.000,00 TL geçici iş göremezlik, 39.000,20 TL sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 04/04/2017 tarihli dilekçesinde geçici iş göremezlik tazminatını 3.468,63 TL, sürekli iş göremezlik tazminatını da 133.667,25 TL olarak ıslah etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; başvuru üzerine hasar dosyası açıldığını, eksik evrak bildirimi üzerine talep edilen evrakların gönderilmediğini, Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesi gereği başvurunun reddi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise kusur oranının ve gerçek zararın hesaplanması gerektiğini, trafik sigorta poliçelerinde tedavi teminatı bulunmadığını, tedavi giderlerinden sorumlu olmadığını, yine poliçede geçici iş göremezlik teminatı bulunmadığını, kalıcı sakatlık yönünde mahkeme inceleme yapacak ise tüm tedaviler tamamlandıktan sonra Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğe göre alınacak bir rapor ile TRH 2010 yaşam tablosu kullanılarak yapılacak hesaplamadan sonra bulunacak rakam üzerinden değerlendirme yapılması gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti başvurunun kabulüne karar vermiş, davalı … şirketi İtiraz Hakem Heyetine başvurarak; bilirkişi raporunda hesaplama tablosunun yanlış kullanıldığını, sağlık giderlerinden ve geçici iş göremezlik tazminatından sigorta poliçesi kapsamında sorumlu olmadıklarını, kusur raporu alınmadan sadece trafik kaza tespit tutanağına göre karar verilmiş olmasının yerinde olmadığını beyanla itirazda bulunmuştur. İtiraz Hakem Heyeti, Uyuşmazlık Hakem kararının kaldırılmasına, başvurunun kısmen kabulü ile 116.015,20 TL tazminatın 10/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte başvuru sahibine ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermiştir.Davalı … şirketi vekili istinaf dilekçesinde; İtiraz Hakem Heyeti tarafından, hükme esas alınan maluliyet raporunun doğru olmadığını, maluliyet raporunun Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğe göre düzenlenmediğini, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre değil genel şartlarda belirtildiği gibi Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğe göre belirlenmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maluliyet nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Davalı … şirketi Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı, İtiraz Hakem Heyetine yapmış olduğu itirazda, maluliyet raporunun Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik çerçevesinde alınması gerektiğine dair itirazda bulunmamış olduğuna ve HMK’nın 357/1 maddesine göre ilk derece mahkemesinde (somut olayda Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı İtiraz Hakem Heyetine yapılan başvuruda) ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar, istinaf aşamasında ileri sürülemeyeceğine ve kararda kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir duruma da rastlanılmadığına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir..
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,6- İstinaf talebi için yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 14/11/2019