Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2353 E. 2021/1400 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2353
KARAR NO: 2021/1400
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/07/2018
NUMARASI: 2016/791 (E) 2018/810 (K)
DAVANIN KONUSU: Bedensel zarar tazminatı
KARAR TARİHİ: 13/10/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı şirketin Zorunlu Mali Sorumluluk (ZMSS) Sigortası poliçesi ile sigortaladığı … plakalı aracın ters yöne girerek müvekkili davacının yönetimindeki … plakalı araca çarparak, müvekkilinin yaralanmasına neden olduğunu belirterek belirsiz alacak davası niteliğinde 500,00 TL bakıcı gideri, 500,00 TL geçici iş göremezlik, 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 14/03/2018 günü sunduğu dilekçeyle sürekli sakatlık tazminatını 77.882,37 TL’ye, bakıcı gideri tazminatını ise 4.941,00 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; … plakalı aracın müvekkili şirkete ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu belirterek toplanmasını istediği kanıtları bildirmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kabulüne, 77.882,37 TL sürekli iş göremezlik, 4.941,00 TL bakıcı gideri maddi tazminatın davalıdan tahsiline hükmolunmuştur. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı … Sigorta AŞ vekili dilekçesinde özetle; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 97’inci maddesinde belirtilen dava şartı niteliği taşıyan dava yoluna gidilmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunmasına ilişkin koşul gerçekleştirilmeden azılan davanın usulden reddi gerektiğini, davacı tarafından müvekkili şirkete eksik evrak ile başvurulduğunu; Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca maluliyet oranının özürlülük ölçütüne göre belirlenmesi gerektiğini, bu kapsamda hesaplama da TRH 2010 tablosu kullanılması gerekirken, PMF tablosuna göre yapılmasının genel şartlara aykırı olduğunu; geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamında bulunmadığını; bakıcı giderine yönelik hesaplamayı kabul etmedikleri gibi %15 maluliyeti bulunan kimse için hesaplama yapılmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı istemine ilişkindir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 97’inci maddesi uyarınca; zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir. Davalı sigorta şirketi tarafından gönderilen hasar dosyası içinde yer alan davacı vekiline atfen imzalı 29/06/2016 tarihli dilekçe de davacının trafik kazası nedeniyle uğradığı zararın ödenmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Bu itibarla 2918 sayılı KTK’nin 97’nci maddesinde öngörülen dava şartı niteliğindeki “sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması” koşulunun gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte eksik belge ile başvurulması davacı aleyhine sonuç doğurmayacaktır. Bu itibarla, davalı vekilinin bu sebebe ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Bedensel zarara neden olan trafik kazasının meydana geldiği tarih itibarıyla sürekli sakatlık nedeniyle oluşan zararın hesaplanmasında, Yargıtay’ın süreklilik kazanan uygulamalarına göre TRH 2010 Yaşam Tablosunun kullanılması gerekirken, Fransa’dan alınan 1931 tarihli PMF 1931 yaşam tablosu kullanılmış ise de; nüfus kaydına göre de 1982 doğumlu olup kazanın meydana geldiği 18/04/2016 günü 33 yaşını doldurduğu anlaşılan davacının TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre bakiye ömrünün 41,58 olduğu, PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre bakiye ömrünün 35,10 olduğu, böylece daha az yaşam süresini ön gören PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre yapılan hesaplamanın yararına olduğu anlaşılan davalı sigorta şirketinin bu neden bakımından istinaf kanun yoluna başvurmakta hukuki yararı bulunmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin bu konuya ilişkin istinaf nedeni isabetsizdir. 25/2/2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13/2/2011 tarihli 6111 sayılı Kanunun 59’uncu maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 98’inci maddesi değiştirilmiş, buna göre 6111 sayılı Kanunun 59’uncu maddesinde “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı” düzenlemesine; 6111 sayılı Kanunun geçici 1’inci maddesinde de “Bu Kanun’un yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59’uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve …’nın yükümlülüklerinin sona ereceği” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu düzenlemeler ile trafik kazasından kaynaklanan ve KTK’nin 98’inci maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri bakımından, trafik sigortacısı ile sorumluluğunu üstlendiği araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu son bulmuştur. Bununla birlikte söz konusu yasal düzenleme haksız fiil sorumluları (işleten ve sürücü gibi) yönünden her hangi bir ayrıksı düzenleme getirmemiş olduğundan bu kişiler yönünden belgesiz tedavi giderlerine ilişkin sorumluluk devam edecektir. Bununla birlikte Sosyal Güvenlik Kurumu, 6111 sayılı Kanun ile değiştirilen 2918 sayılı KTK’nin 98’inci maddesi kapsamında, tüm tedavi giderlerinden değil, yalnızca söz konusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeye dayanmayan tedavi giderleri, 6111 sayılı Kanun kapsamında değildir. Belgeli olmayan tedavi giderlerinden SGK sorumlu olmayıp, sigorta şirketi ile araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu devam etmektedir. Somut uyuşmazlık yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ışığında değerlendirildiğinde; sürücüsü dava dışı…’in %100 oranında kusuruyla kazaya neden olan … plakalı otomobilin ZMSS poliçesini düzenleyen davalı … Sigorta AŞ’nin geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri talebi yönünden sorumluluğunun devam ettiğinin anlaşılması karşısında davalı vekilinin dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Aynı zamanda ortopedi ve travmatoloji uzmanı olan aktüerya bilirkişi raporunda davacının yaralanmasının biçimine yer verilerek kaza tarihinden itibaren üç ay süreyle bakıcı ihtiyacının bulunduğunun bildirilmesi ve aylık brüt asgari ücret üzerinden bakıcı gideri hesaplanması karşısında somut olgu ve ölçütlere dayanan HMK’nin 279 ve devamı maddelerine uygun düzenlenen bilirkişi raporuna itibar edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, davalı vekilinin dilekçesinde ileri sürdüğü bakıcı gideri tazminatına yönelen istinaf nedenleri yerinde değildir. Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumunun ilgili İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu ileri sürülen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak, oluşturulacak uzman doktor heyetinden kazanın meydana geldiği 18/04/2016 tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. İlk derece mahkemesince, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı öğretim üyeleri tarafından, davacının yaralanmasının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre %6,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmesine neden olduğuna ilişkin rapor hükme esas alınmıştır. Somut olay yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirildiğine; davacıda trafik kazası nedeniyle oluşan sürekli sakatlık oranının, kaza tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca önceki raporlarda irdelenerek, yöntemine uygun olarak, denetime ve hüküm kurmaya elverişli biçimde belirlenmesi, oluşacak sonucu göre aktüerya uzmanı bilirkişiden sürekli sakatlık tazminatı yönünden yeniden rapor alınarak, hüküm kurması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının HMK’nin 353/1-a/6’ncı maddesi uyarınca kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı … Sigorta AŞ vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, 7-İstinaf kanun yolu incelmesi sonucuna göre … Sigorta AŞ tarafından icranın geri bırakılması talebi kapsamında icra dosyasına sunulan teminat mektubunun, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 36/5’inci maddesi uyarınca davalı … Sigorta AŞ’ye geri verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/10/2021