Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/235 E. 2019/755 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/235
KARAR NO: 2019/755
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/07/2017
NUMARASI: 2017/3008 D.İş Esas-2017/2972 D.İş. Karar
(İtiraz Hakem Heyetinin 07/06/2017- 2017/İHK-2018)
DAVANIN KONUSU: Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda özetle; 26/09/2016 tarihinde; davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın sürücü …’ın sevk ve idaresinde iken, davacının eşi (desteği) …’e çarparak ölümüne neden olduğunu, davacının destekten yoksun kaldığını, tazminat ödenmesi için davalı …’ne 10/10/2016 tarihinde başvuru yapıldığını, 15 günlük süre geçmesine rağmen cevap verilmediğini, daha önce Sigorta Şirketi tarafından 25.107,00 TL ödeme yapıldığını, taraflarınca ihtirazi kayıtlı olarak imzalanan makbuz ve ibranamenin iptali ve fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydı ile şimdilik 5.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalının temerrüde düştüğü 10/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, …’ün vefatı nedeniyle TRH Yaşam Tablosu – %1,8 teknik faiz ve sigortalı araç sürücüsünün %25 kusur oranı dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda davacıya, 17/10/2016 tarihinde 25.107,00 TL tazminat ödendiğini, tazminat verilmesi halinde güncellenen miktarın dikkate alınması, bakiye tazminat tespitinde ödeme tarihi verilerinin dikkate alınması gerektiğini iddia ederek, davanı reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti; başvurunun kabulü ile 77.826,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 100,00 TL cenaze ve defin gideri olmak üzere toplam 77.926,00 TL tazminatın 21/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar vermiş, bu karara davalı vekilinin itiraz etmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti, davalı vekilinin itirazlarının reddine karar vermiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili şirket sigortalısının %100 kusurlu kabul edilmesinin haksız olduğunu, 26/09/2016 tarihli kaza tespit tutanağında müteveffa …’ün asli kusurlu, sigortalı araç sürücüsü …’ın tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini, Komisyon tarafından alınan bilirkişi raporunun çelişkili ve denetime elverişle olmadığını, müvekkili şirket sigortalısının %100 kusurlu imiş gibi hüküm kurulmasının haksız olduğunu, ceza dosyası kapsamında alınan kusur bilirkişi raporunun hiçbir suretle dikkate alınmadığını, bu nedenle müvekkili şirketin mağduriyetine sebep verildiğini belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK’nın 53.maddesi ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze – defin gideri istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, 26/09/2016 tarihinde, davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın, davacının desteği …’ün kullandığı bisiklete çarpması sonucu meydana gelen kazada, davacının desteği …’ün vefat ettiği, işbu başvurudan önce davalı … tarafından, sigortalı araç sürücüsünün %25 kusurlu olduğu kabul edilerek davacıya tazminat ödendiği ancak davacı tarafın bu ödemeyi yetersiz görerek bakiye destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze-defin gideri isteminde bulunduğu ve yukarıda da belirtildiği şekilde başvurunun kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı vekilinin istinaf iddia ve itirazı sadece kusur oranına ilişkindir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararında davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan araç sürücüsü %100 kusurlu kabul edilmiştir. Davalı tarafça Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı yapılan itirazda, kusura hiçbir şekilde itiraz edilmemiştir. Bu durumda kusur oranı kesinleşmiştir. Ayrıca Uyuşmazlık Hakem Heyetince karara dayanak yapılan kusur bilirkişisinin raporunda, davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsü …’ın tam kusurlu olduğu, bisiklet sürücü …’ün kusursuz olduğu mütalaa edilmiştir. Dolayısıyla davalı vekilinin istinaf iddia ve itirazı yerinde değildir. Bu bağlamda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine, 4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6- İstinaf talebi için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.19/12/2019