Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2321 E. 2022/50 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2321
KARAR NO: 2022/50
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/06/2018
NUMARASI: 2016/1214 (E) 2018/613 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 18/01/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili, müvekkillerinin desteği olan …’ın yolcu olarak bulunduğu dava dışı …’in sevk ve idaresindeki tescilsiz motosiklet ile … plaka sayılı otomobilin çarpışması neticesinde 25/08/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında destek şahısının vefat ettiğini, davalı … tarafından ödeme yapılmış ise de bu ödemenin gerçek zararı karşılamaktan uzak olduğunu belirterek şimdilik toplam 200,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze defin giderinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı … vekili, dava öncesinde yapılan ödeme nedeniyle müvekkilinin ibra edildiğini, davanın, KTK 111/2. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davalı kuruma yapılan müracaat üzerine 17/12/2013 tarihinde toplam 79.973,00 TL tazminat ödemesi yapıldığı ve bu ödeme nedeniyle ihtirazi kayıt konulmadan “makbuz ve ibraname” başlıklı belgenin imzalandığı, eldeki davanın ise KTK 111/2. maddesinde öngörülen 2 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.Karara karşı davacılar vekili, hükme esas alınan ibraname üzerinde fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğunu, bu nedenle ibranamenin makbuz hükmünde olduğunu, dolayısıyla somut olayda hak düşürücü sürenin uygulanma kabiliyetinin bulunmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davaya konu trafik kazası davacıların desteği …’ın yolcu olarak bulunduğu dava dışı …’in sevk ve idaresindeki tescilsiz motosiklet ile … plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde meydana gelmiştir. İstinafa konu uyuşmazlık tarafların, dava öncesinde KTK 111. maddesi anlamında ödenecek tazminat konusunda bir anlaşmaya varıp varmadıkları giderek davanın hak düşürücü süreye tabi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı sigorta şirketi tarafından ibraz edilen 02/12/2013 tarihli ibranamede, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması nedeniyle, tarafların ödenecek tazminat miktarı konusunda bir anlaşmaya varmış olduklarından bahsedilmez. Dolayısıyla somut olay bakımından sözü geçen yasa hükmünde öngörülen hak düşürücü sürenin uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu durumda, davanın esasına girilmesine engel nitelikte başkaca bir dava şartı bulunmaması halinde desteklik ilişkisi, davacılardan başka pay ayrılması gereken (desteğin) anne babası gibi dava dışı başka kişiler bulunup bulunmadığı, kusur, (alkol) müterafik kusur ve gelir yönünden araştırma yapılarak ve özellikle sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yaptırılıp, ödeme nedeniyle davalı …nın sorumluluğunu yerine getirip getirmediği giderek borçtan kurtulup kurtulmadığına bakıldıktan sonra eksik ödeme yaptığının anlaşılması durumunda rapor tarihindeki verilere göre hesaplama yaptırılıp sonucuna göre davacının talepleri hakkında değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi amacıyla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının mahkemesin gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, 3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,4-Peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istinaf kanun yoluna başvurana iadesine, 5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dair, 6100 sayılı HMK’nun 7251/39 md. ile değişik 362/1-g maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle karar verildi. 18/01/2022