Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2294 E. 2020/4149 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2294
KARAR NO: 2020/4149
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/05/2018
NUMARASI: 2016/1191 (E) – 2018/504 (K)
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan hasar tazminatı
KARAR TARİHİ: 10/11/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … ile müvekkili şirketi arasında tanzim olunan kasko sigortası ile sigortalanan müvekkiline ait … plakalı aracın dava dışı …’in yönetiminde iken park halindeki bir araca 13/12/2014 günü çarpması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle zarar gördüğünü, 10.749,80 TL onarım giderinin davacı tarafından ödendiğini, yapılan bilirkişi incelemesinde araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirketin yazılı talebine karşı davalı … şirketinin hasar bedelini karşılamadığını, davalı … şirketinin sorumluluk oranı tespit edilemediğinden davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını belirterek 1.000 TL’nin belirsiz alacak olarak kaza tarihinden itibaren işlemiş ve işlemeye devam edecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; talebin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 107’nci maddesine uygun belirsiz alacak davası niteliğini taşamadığını, somut olayda davacının taleplerinin Kasko Sigortası Gene Şartlarını A5’inci maddesi gereğince teminat dışında kaldığını, zira … plakalı araç sürücüsü …’in kaza esnasında alkollü olduğunu, kazanın meydana geliş biçimi, nedeni, kusur durumu ve kazaya neden olabilecek harici başka etken olmadığı gözetildiğinde somut olaydaki kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana geldiğini açık olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, “…Davacı vekilinin beyanı ve dosyadaki daha önceki beyan dikkate alınarak dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, …” karar vermiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; davasını müvekkiline yöneltmekte hakkı bulunmayan davacıya yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin yüklenmesi gerektiğini, dava konusu hasarın Kasko Sigortası Genel Şartlarının a.5.5 maddesi uyarınca teminat dışında olduğunu, zira hasarın teminat dışında sayılabilmesi için sürücünün kaza anında 0.50 promilin üzerinde alkollü olmasının yeterli olduğunu, itirazları saklı kalmak kaydıyla her durumda dava konusu kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana geldiğinin açık olduğunu, bu nedenlerle konusuz kalan davada davacının müvekkiline yönelttiği taleplerinde haksız olması nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesi gerekirken aksi yönde kurulan hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek konusuz kalan davada yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Davacı vekili, davalı … ile müvekkili şirketi arasında tanzim olunan kasko sigortası ile sigortalanan müvekkiline ait … plakalı aracın dava dışı …’in yönetiminde iken park halindeki bir araca 13/12/2014 günü çarpması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle zarar gördüğünü ileri sürerek dava açmış, davalı somut olaydaki kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana geldiğini açık olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, aralarında nöroloji uzmanı hekim bulunan bilirkişiler kurulu tarafından düzenlenen 24/04/2018 tarihli raporda ise dava dışı sürücü …’in alkolün etkisiyle güvenli sürüş yeteneğini kaybettiğinin veya kaybetmediğinin söylenemeyeceğini, dolayısıyla kazanın münhasıran alkole bağlı olarak meydana geldiğinin söylenemeyeceğini beyan etmişler, 28/05/2018 tarihli duruşmada davacı vekili 11/09/2017 günü bir miktar ödeme yapıldığını, bu sebeple davanın konusuz kaldığını beyan etmiş, ilk derece mahkemesince de davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar vererek, davalı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmetmiştir. Esastan sonuçlanmayan davada yargılama giderine ilişkin HMK’nin 331’inci maddesinin 1’inci fıkrasında “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” biçiminde düzenleye yer verilmiştir. Yukarıda açıklanan somut olay ve yasal düzenleme birlikte değerlendirildiğinde; dava dışı …’in davacı … Limited Şirketi ile davalı … AŞ arasında akdedilen kasko sigortası poliçesiyle sigortalı olan … plaka sayılı otomobille seyir halinde iken meydana gelen trafik kazasının, münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelmediği, böylece somut uyuşmazlıkta Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartlarının “Teminat Dışında Kalan Zararlara” ilişkin A.5’inci maddesinin, 5’inci bendinin uygulanması olanağının bulunmadığı, davacının davalı … şirketine karşı davayı açtığı tarihte haklı olduğunun anlaşılması karşısında, HMK’nin 331/1’inci maddesi uyarınca davalı aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmolunmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.10/11/2020