Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2275 E. 2020/3761 K. 11.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2275
KARAR NO: 2020/3761
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/03/2018
NUMARASI: 2015/358 Esas – 2018/138 Karar
DAVANIN KONUSU:Trafik Kazasından Kaynaklanan Manevi Tazminat ve Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
KARAR TARİHİ: 11/09/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı muris …’nın sürücüsü ve maliki olduğu, davalı … AŞ tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasıyla (ZMMS) sigortalanan … plaka sayılı araçla 21/03/2015 günü Kocaeli’nden Kandıra ilçesine doğru seyir halinde bulunduğu sırada şeride tecavüz ederek, müvekkillerinin çocuğu ve kardeşi müteveffa …’in bulunduğu araca çarparak adı geçenin ölümüne neden olduğunu ileri sürerek, davacı baba … için 60.000,00 TL, davacı anne … için 60.000,00 TL, davacı kardeş … için 40.000,00 TL davacı kardeş … için 40.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan tahsiline, davacı baba … için şimdilik 500,00 TL, davacı anne … için şimdilik 500,00 TL olmak üzere belirsiz alacak niteliğinde 1000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili 24/11/2017 günü sunduğu ıslah dilekçesiyle … için talep edilen maddi tazminat miktarını 72.141,38 TL’ye, … için talep edilen maddi tazminat tutarının 79.682,74 TL’ye, … için talep edilen tazminat tutarını 13.311,39 TL’ye, … için talep edilen tazminat tutarını ise 20.510,62 TL’ye yükseltmiştir. Dava dilekçesi 28/04/2015 günü tebliğ olunan davalı … AŞ vekili 26/08/2015 günü sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dilekçede sözü edilen … plaka sayılı aracın müvekkiline, 05/09/2014 – 05/09/2015 tarihleri arasında ZMMS poliçesiyle sigortalandığını, bu poliçeden dolayı sorumluluğunun 290.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, mükerrer ödemenin ve sebepsiz zenginleşmenin önlenebilmesi için vefat eden sigortalının kendisine veya geride kalan hak sahiplerine SGK tarafından herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığına, yada gelir bağlanıp bağlanmadığına ilişkin bilgi ve belgelerin toplanmasını, tüm kanıtların toplanmasına takibin dosyanını kusur tespiti için trafik ihtisas dairesine gönderilmesini, sağlıklı ve gerçekçi bir tazminat hesaplaması içinde destekten yoksun kalma tazminatı bakımından aktüer sıfatına sahip bilirkişinin görevlendirilmesini, müvekkili şirketin faiz sorumluluğunun ancak dava tarihinden itibaren söz konusu olacağını beyan etmiştir. Dava dilekçesi 04/05/2015 günü tebliğ edilen davalı muris … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin %100 kusurlu olduğu iddiasını kabul etmediklerini, davalının davacıların murisine ait şeride tecavüz ettiğini dair somut veri bulunmadığını, ehliyeti yeni ve genç olan murisin tecrübe eksikliğinin kazaya neden olduğunu, bu nedenle müterafik kusurun nazara alınması gerektiğini, maktülün çok süratli araç kullandığını, istenen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince ” … 1-Davacılar tarafından açılan MADDİ TAZMİNAT davasının KABULÜ ile davacı … lehine 72.141,38-TL , davacı … lehine 79.682,74-TL, davacı … lehine 13.311,39-TL, davacı … lehine 20.510,62-TL olmak üzere toplam 185.645,93-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … şirketinin sorumluluğu sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere davalı … terekesi ile davalı … şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı ödenmesine, Toplam 185.645,93 -TL maddi tazminatın 1.000-TL lik kısmı yönünden davalı … terekesi için olay tarihi olan 21/03/2015 tarihinden itibaren, davalı … yönünden dava tarihi olan 08/04/2015 tarihinden itibaren, 184.645,93-TL kısmı yönünden davalı … terekesi için olay tarihi olan 21/03/2015 tarihinden itibaren, davalı … için ıslah tarihi olan 24/11/2017 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, … 1-Davacılar tarafından açılan MANEVİ TAZMİNAT davasının KISMEN KABULÜ ile davacı … lehine 40.000-TL , davacı … lehine 40.000-TL, davacı … lehine 25.000-TL, davacı … lehine 25.000-TL manevi tazminatın davalı … terekesinden olay tarihi olan 31/03/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara ayrı ayrı ödenmesine, … ” hükmolunmuş, karara karşı davalı … AŞ vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; gerek doktrin, gerekse yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre kardeşler arasında bakım yükümlülüğü bulunmadığından kardeşlerin destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanamayacaklarını, ücretin hiçbir yasal dayanak olmaksızın asgari ücretin üzerinden baz alınmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava; trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Destekten yoksun kalma tazminatına esas varlığı kabul edilen zararın miktarının belirlenmesinde, haksız fiil sonucu ölen kimse yaşamaya devam etse idi davacıya ne miktarda yardımı hangi sürede sağlayacağının araştırılması gerekir. Bu hususta, önce fiili desteğin ölüm tarihindeki, gelecekteki desteğin ise ileride gelir elde etmeye başlayacağı tarihteki muhtemel geliri dikkate alınır. Gelirin tespitinden sonra bu gelirden olaydaki şartlarda davacıya tahsis edileceği düşünülen miktar veya oran tespit edilecektir. Müstakbel (gelecekteki) desteklerde yardımın süresinin başlangıcı ölüm tarihi değil, yardımın başlayacağı tahmin edilen tarihtir. Yardım yapma ve destek ihtiyacı süreleri dikkate alınarak hesaplanacak yoksun kalınan yardımın değeri, davacının uğradığı zararı ifade edecektir. Destekten yoksun kalma tazminatının parasal ölçüsü belirlenirken, haksız fiilden zarar gören kişilerin bir işleri ve kazançları varsa bu kazançların olay tarihinden rapor tarihine kadar yıllara ve dönemlere göre “bilinen” tüm artış miktarları “işlemiş” zarar hesabına esas tutulacak; geleceğe yönelik işleyecek dönem zararları için, en son bilinen kazanç tutarı birim alınarak her biri için artırılacaktır. Destekten yoksun kalma tazminatı hesabında, henüz bir işi ve kazancı olmamakla birlikte, ileride hangi mesleği yapacağı bilinen ve halen öğretim görmekte olan kişilerin tazminatı, okullarını bitirdiklerinde alabilecekleri ücret üzerinden hesaplanacak; bunun için ilgili meslek kuruluşundan yeni işe başlayan bir kimsenin alabileceği ücret sorulup, ileriye doğru belirli bir oranda artırılmak suretiyle tazminat hesabına esas kazançlar belirlenecektir. Somut uyuşmazlıkta ise dava dilekçesinde, müteveffa desteğin Sakarya Üniversitesi İşletme Meslek Yüksekokulunu bitirdiğini ve akabinde … araçlarının koltuklarının üretimini yapan Adapazarı’nda mukim … AŞ’de iyi bir ücretle çalıştığını belirten davacı vekili, dilekçe ekinde müteveffa destek …’in “işletme yönetimi” programından mezun olduğuna ilişkin ön lisans diplomasının tıpkıçekimi ile İŞKUR tarafından düzenlenen metal teknolojisi alanında düzenlenmiş belge, … AŞ tarafından düzenlenmiş çalışma belgesi sunmuştur. SGK Kocaeli Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından 10/07/2017 tarihli yazı ekinde gönderilen “Sigortalı İşten Ayrılış Bildirgesi” başlıklı belgenin incelenmesinde ise müteveffa destek …’in 2014 yılı ocak ayında prime esas kazanç tutarının 1.830,09 TL olduğu anlaşılmış, aktüer bilirkişi ise 21/03/2015 günü ölen müteveffa desteğin üniversiteden mezuniyet durumuna göre ilk işe başlamasında asgari ücretin biraz üzerinde maaş aldığı öngörüsüyle aylık ücretinin 2.000,00 TL olabileceği kanısıyla kat sayı bulunarak hesaplama yapıldığı belirtmiş, ek raporunda ise kök rapor sonucunu değiştirebilecek bir ödemeye rastlanılmadığını belirterek kök rapor ve sonuçlarını tekrar etmiştir. Dava dosyasına getirtilen kanıtlar, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; 2014 yılı ocak ayında prime esas kazanç tutarının 1.830,09 TL olduğu anlaşılan müteveffa destek …’in aradan geçen zaman dikkate alındığında ölüm tarihi itibarıyla muhtemel aylık gelirinin 2.000,00 TL olarak belirlenmesinde ve buna göre destekten yoksun kalma tazminatının miktarının saptanmasında isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin ücretin yasal dayanak olmaksızın asgari ücret üzerinde baz alınmasının haksız ve hukuka aykırı olduğuna ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Davalı … AŞ vekilinin kardeşlerin destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanamayacaklarına ilişkin istinaf nedenlerinin incelenmesine gelince; Medeni Yargılama Hukukuna egemen olan ilkelerden olan ve HMK’nin 26/1’inci maddesinde yer alan taleple bağlılık ilkesine göre hâkim tarafları iddia ve savunmalarıyla bağlı olup, talepten fazlaya (veya başka bir şeye) hüküm veremez. Duruma göre, hâkim talep sonucunda daha azına karar verebilir. Aynı Kanunun 176 ve devamı maddelerinde düzenlenen ıslah, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya talep sonucunu değiştirebilmesi olanağını sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Bu hale göre yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmadığı gibi, ıslahla dava dilekçesinde talep edilmeyen tazminatın tahsili de istenemeyecektir. Somut uyuşmazıkta; dava dilekçesi içeriğinde davacılardan … ve … için ayrı ayrı 60.000,00 TL manevi tazminat, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla ayrı ayrı 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, davacılar … ve … için ise ayrı ayrı 40.000,00 TL hükmedilmesi gerektiğini açıklayan, dilekçenin “sonuç ve istem” bölümünde ise aynı taleplerini yineleyerek, davacılar … ve … için maddi tazminat talebinde bulunmayan davacılar vekili bu kez 24/11/2017 günü sunduğu ıslah dilekçesiyle … için talep edilen tazminat tutarını 13.311,39 TL’ye, … için talep edilen tazminat tutarını ise 20.510,62 TL’ye yükselttiğini bildirmiştir. Dava dilekçesinde davacılar … ve … için maddi tazminat talebinde bulunmayan ve harç yatırmayan davacı vekilinin, ıslah dilekçesinde … için 13.311,39 TL, … için ise 20.510,62 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep etmesine HMK’nin 26/1 ve 176 ve devamı maddeleri karşısında yasal olanak bulunmamaktadır. Diğer bir anlatımla dava dilekçesiyle harç yatırılmak suretiyle talep edilmeyen tazminatın, ıslah dilekçesiyle talep edilmesi talebin aşılması niteliğinde olacağı gibi, ıslaha ilişkin yasal düzenlemeye de aykırı olacaktır. Bu nedenle davacılar … ve … için maddi tazminata hükmolunmaması gerekirken, yazılı biçimde adları geçen davacılar yararına maddi tazminata hükmolunması doğru kabul edilmemiştir. Davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurusu bu bakımdan yerinde olduğundan İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davacılar … ve … için … Sigorta AŞ yönünden maddi tazminata hükmolunmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2’nci maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davacılar tarafından açılan MADDİ TAZMİNAT davasının KABULÜ ile davacı … lehine 72.141,38-TL, davacı … lehine 79.682,74-TL, olmak üzere toplam 151.824,12 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … şirketinin sorumluluğu sigorta limitiyle sınırlı olmak üzere davalı … terekesi ile davalı … şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar … ve …’e ayrı ayrı ödenmesine, Davacı … lehine 13.311,39 TL, davacı … lehine 20.510,62 TL olmak üzere toplam 33.822,01-TL destekten yoksun kalma tazminatının ise davalı … terekesinden tahsili ile davacılar … ve …’e ayrı ayrı ödenmesine, Davalı … terekesi aleyhine hükmolunan toplam 185.646,13 TL tutarındaki maddi tazminata olay tarihi olan 21/03/2015 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, Davalı … AŞ aleyhine hükmolunan toplam 151.824,12 TL tutarındaki maddi tazminatın 1.000-TL miktarındaki kısmına, dava tarihi olan 08/04/2015 tarihinden itibaren, 150.824,12-TL miktarındaki kısmına ise ıslah tarihi olan 24/11/2017 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, Davacılar … ve … vekilinin ıslah dilekçesiyle davalı … Şirketinden talep ettiği destekten yoksun kalma tazminatları istemlerine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, 2- İlk Derece Mahkemesinin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca belirlenen 8.285,55-TL vekâlet ücretinin, davalı … terekesi ile davalı … şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı …’e verilmesine, İlk Derece Mahkemesinin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.115,10 TL vekâlet ücretinin, davalı … terekesi ile davalı … şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı …’e verilmesine, İlk Derece Mahkemesinin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 2.180,10 TL vekâlet ücretinin, davalı … terekesinden tahsil edilerek davacı …’e verilmesine, İlk Derece Mahkemesinin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 2.461,27 TL vekâlet ücretinin, davalı … terekesinden tahsil edilerek davacı …’e verilmesine, 3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 12.681,47-TL karar ve ilam harcından peşin ve tamamlama harcı olarak alınan toplam 3.221,81-TL karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye 9.459,66-TL karar ve ilam harcının, davalı …’nın terekesi ile davalı … şirketinden (sigorta şirketi 7.685,29TL’den müteselsil sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına, 4-Davacılar tarafından sarf edilen posta masrafları 278,60 TL, bilirkişi ücretleri 1.250,00 TL olmak üzere toplam 1.528,60 TL yargılama giderinin davalı …’nın terekesi ile davalı … şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, Yargılama gideri kapsamında davacılar tarafından peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan toplam 3.221,81-TL karar ve ilam harcının, 2.310,36 TL’sinin davalı …’nın terekesinden, davalı … AŞ’nin ödemekle yükümlü olduğu karar ve ilam harcı tutarı gözetilerek, kalan 911, 45 TL tutarındaki kısmının ise davalı … AŞ ile davalı … terekesinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
B-MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN; 1-Davacılar tarafından açılan MANEVİ TAZMİNAT davasının KISMEN KABULÜ ile davacı … lehine 40.000-TL , davacı … lehine 40.000-TL, davacı … lehine 25.000-TL, davacı … lehine 25.000-TL manevi tazminatın davalı … terekesinden olay tarihi olan 31/03/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara ayrı ayrı ödenmesine, 2-Davacılar …, …, … ile … kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca, – … yönünden 4.750,00-TL – … yönünden 4.750,00-TL – … yönünden 3.000,00-TL – … yönünden 3.000,00-TL Vekalet ücretinin davalı … terekesinden tahsili ile adı geçen davacılara ayrı ayrı verilmesine, 3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 8.880,30-TL harçtan peşin harç olarak alınan 618,21-TL nin mahsubu ile 8.262,09-TL harcın davalı … terekesinden tahsili ile alınarak Hazine’ye gelir kaydına, 4-HMK’nin 333’üncü maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ; 1-Davalı … AŞ tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı … AŞ tarafından sarfedilen 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davalı … AŞ’ye verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf kanun yolu başvurusu için ödenen gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, 5-Dairemiz kararının niteliği itibarıyla, icranın geri bırakılması talebi kapsamında davalı … AŞ tarafından dosyaya sunulan teminat mektubunun davalıya iade edilmemesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacılar … ve … yararına hükmolunan destekten yoksun kalma tazminatları bakımından HMK’nin 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, davacılar … ve … için açılan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin davalar bakımından ise HMK’nin 361’inci maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/09/2020