Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2274 E. 2021/891 K. 04.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2274
KARAR NO: 2021/891
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/01/2018
NUMARASI: 2017/620 (E) 2018/70 (K)
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan hasar tazminatı
KARAR TARİHİ: 04/06/2021
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; “Davalı vekilinin zamanaşımı itirazının kabulü ile davanın zamanaşımı nedeni ile reddine”karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 97’nci maddesinde, dava açılmadan önce zorunlu olarak sigorta şirketine başvurulması ve 15 günlük yasal süre beklendikten sonra davanın açılması gerektiği hükme bağlandığını, değer kaybına ilişkin taleplerinin kaza tarihinden sonra yasal 2 yıllık süre içinde sigorta şirketinden talep edildiğini, kanunen geçerli temlik sözleşmesi yapıldığını, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda (TBK) alacağın devrine ilişkin maddelerde araçta oluşan değer kaybı alacağının devrine ilişkin engel bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Davalı … Sigorta AŞ (Eski unvan … Sigorta AŞ) tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesi ile sigortalanan dava dışı …’a ait … plakalı araç ile temlik eden …’e ait … plakalı araç arasında 28/06/2015 tarihinde maddi hasar ile sonuçlanan trafik kazası meydana geldiği; temlik alan davacı tarafından, değer kaybı tazminatının ödenmesine ilişkin ihtarnamenin davalı sigorta şirketine 23/06/2017 günü teslim edildiği; eldeki davanın ise 10/07/2017 günü açıldığı anlaşılmaktadır. KTK’nin 109’uncu maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. TBK’nin 154’üncü maddesinde de zamanaşımını kesen nedenler sayılmıştır. Somut uyuşmazlıkta, kazaya karışan araç sürücüleri arasında düzenlenen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı içeriğinde … plakalı otomobilin ZMSS poliçesini düzenleyen … Sigorta AŞ (Eski unvan … Sigorta AŞ) olduğu yazıldığına göre temlik edenin zarar yükümlüsünü 28/06/2015 tarihi itibarıyla öğrendiği anlaşılmaktadır. KTK’nin 97’inci maddesi uyarınca zararın karşılanması amacıyla sigorta şirketine başvurması zamanaşımını kesen nedenler arasında değildir. Dava dilekçesi kendisine 24/07/2017 günü tebliğ olunan davalı vekilinin 07/08/2017 tarihinde, 15 günlük yasal süre içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunduğu anlaşılmaktadır. Somut uyuşmazlık, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ışığında değerlendirildiğinde dava tarihi itibarıyla KTK’nin 109/1’inci maddesinde öngörülen zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından, zamanaşımının geçmesi nedeniyle davanın reddine kara verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL mahsup edilerek bakiye 23,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsil edilerek Hazineye verilmesine, 3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.04/06/2021