Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2246 E. 2021/659 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2246
KARAR NO: 2021/659
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/06/2018
NUMARASI: 2017/612 Esas – 2018/570 Karar
DAVANIN KONUSU: Değer Kaybı Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/04/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava ve uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Somut olayda, … plaka sayılı aracın 29/01/2016 tarihinde … plaka sayılı araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kaza sonrasında değer kaybı alacağının davacıya temlik edildiği, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ve ek rapor ile sigortalı araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğu, trafik kazası tespit tutanağı ile araçtaki hasarın uyumlu olduğu, kaza tarihi itibariyle olaya uygulanması ihtimali nedeniyle değer kaybı miktarının ZMMS genel şartları ekinde yapılan değişiklik hükümleri uyarınca alternatifli olarak tespiti için tanzim olunan bilirkişi kurulu ek raporunda değer kaybı miktarının 10.226,03 TL olduğunun tespit edildiği, davacı tarafça ekspertiz ücreti talep edilmiş ise de, ücrete ilişkin fatura suretinin sunulduğu, fatura aslının ibraz edilmediği, bu hususa ilişkin masrafın ispat edilemediği” gerekçesiyle ” 10.226,03TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının yaptığı temlik işleminin geçersiz olduğunu, bu nedenle davanın HMK’nın 114/1-d ve 115/2. maddeleri gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından, davacı araçta meydana gelen değer kaybı nedeniyle 30/06/2017 tarihinde 8.518,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin sorumluluğunun kalmadığını, ayrıca … Sigorta AŞ. tarafından, müvekkili şirkete başvurulması üzerine, araçta meydana gelen hasar nedeniyle 25/03/2016 tarihinde 9.489,00 TL’lik rücuen tazminatın … Sigorta AŞ’ye ödendiğini, kusurun, müvekkili şirket nezdinde sigortalı araç sürücüsüne tamamen atfedilmesinin dayanaksız olduğunu, Adli Tıp Kurumundan kusur raporu alınması yönündeki taleplerinin Mahkemece değerlendirilmesi gerektiğini, Mahkemece karara dayanak yapılan bilirkişi raporundaki değer kaybı hesaplamasının Yargıtay içtihatlarına uymadığını, hiçbir gerekçelendirme yapılmadan 6.000,00 TL değer kaybı olduğunun belirtildiğini, belirlenen değer kaybı miktarının fahiş olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından, 29/01/2016 tarihinde, dava dışı …’a ait … plakalı araç ile davalı Sigorta Şirketi nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunan … plakalı aracın kaza yapması neticesinde, dava dışı …’a ait aracın hasarlandığı, kazanın meydana gelmesinde davalı Sigorta Şirketi nezdinde sigortalı bulunan araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, dava dışı …’ın 23/05/2017 tarihinde, aracının uğradığı zarardan dolayı tazminat alacağını temlik sözleşmesiyle davacıya devrettiği, alacağın devri (temlik) sözleşmesinin TBK’nın 183 ve devamı maddeleri gereğince geçerli olduğu ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili dava dilekçesinde, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak TBK’nın 107. maddesi kapsamında 300,00 TL değer kaybı tazminatı ve yargılama giderleri içerisinde olması gereken 354,00 TL’lik ekspertiz ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Islah dilekçesiyle de değer kaybı tazminatı miktarını toplamda 10.000,00 TL’ye yükseltmiştir. Mahkemece karara dayanak yapılan 12/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda, … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının 10.000,00 TL ve ekspertiz ücretinin 354,00 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Bu rapora itiraz edilmesi üzerine aldırılan 25/04/2018 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda, Mahkemenin 02/04/2018 tarihli ara kararına istinaden ZMSS Genel Şartlarındaki tablo dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre ise değer kaybı tazminatının 10.226,03 TL olduğu mütalaa edilmiş ve Mahkemece de işbu ek raporda belirlenen miktar üzerinden değer kaybı tazminatına hükmedilmiştir. Ancak davalı vekili 24/04/2018 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna itiraz ederek, cevap dilekçesinde ileri sürdüğü gibi, 30/06/2017 tarihinde davacıya 8.518,00 TL değer kaybı tazminatı ödendiğini bir kez daha belirtmesine rağmen bu husus araştırılmadan ve tartışılmadan karar verilmiştir. Bu durumda, Mahkemece, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmiş olması doğru olmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusundaki iddia ve itirazlar yerinde görülmüştür. O halde Mahkemece, 30/06/2017 tarihli ödemenin değer kaybı tazminatı olup olmadığı hususunun araştırılması, ödenen bu miktarın değer kaybı tazminatı olması halinde, bu miktarın hesaplanacak değer kaybı tazminatından düşülmesi gerektiğinden, bilirkişiden ek rapor alınarak bir karar verilmesi gerekmektedir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/04/2021