Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2227
KARAR NO: 2021/832
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/11/2017
NUMARASI: 2015/845 (E) 2017/899 (K)
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 28/05/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava, trafik kazasından kaynaklanan araçta oluşan 4.585 TL değer kaybı ile 1.100 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 5.685,00 TL maddi zararın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; “Davanın kısmen 2.050,00 TL üzerinden kabulü ile İst. Anadolu … İcra Md. … E. sayılı takip dosyasında “Tahsilde tekerrür teşkil etmemek üzere davalı … Sigorta AŞ yönünden takibin takip tarihi itibarı ile 1.500,00 TL ye avans faizi ile, diğer davalılar … ve … için 2.050,00 TL üzerinden takibin takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak sureti ile devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, itiraz haksız olmakla birlikte talep yargılamayı gerektirdiğinden ve alacak likit olmadığından davacının yerinde görülmeyen ve yasal haklı nedene dayanmayan inkar tazminat isteminin reddine” karar verilmiştir. Karara karşı davalılar … ile … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuş ve adı geçen davalıların istinaf dilekçesinin davacı tarafa tebliği üzerine davacı vekili katılma yoluyla istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf kanun yoluna başvuran davalılar … ile … vekili dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, müvekkiline atfedilen kusura katılmadıklarını, bilirkişi raporlarına itirazlarının değerlendirilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; davalıların % 50 kusuru olduğu konusunda açık kabullerinin yada davalıların % 100 kusuru varken % 50 kusurdan açık bir feragatlerinin olmamasına ve bilirkişi raporunda davalı …’nin %100 kusurlu olduğunun tespit edilmesine rağmen mahkemece %50 kusur üzerinden değerlendirme yapılarak hatalı karar verildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355’inci maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: -Davalılar … ile … vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; HMK’nın 341/2’nci maddesine göre miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Aynı kanunun 341/4’üncü maddesi uyarınca alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz. Ayrıca anılan Kanunun ek 1’inci maddesinin 1’inci fıkrasında; “200’üncü, 201’inci, 341’inci, 362’nci ve 369’uncu maddelerdeki parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298’inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2’nci fıkrasında; “200’üncü ve 201’inci maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı, 341’inci, 362’nci ve 369’uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır.” düzenlemesi bulunmaktadır. İlk Derece Mahkemesinin hükmünü verdiği 2017 yılı için HMK’nın 341/2’nci maddesinde öngörülen istinaf başvuru sınırı, aynı Kanunun ek 1/1-2’nci maddesi uyarınca her takvim yılı başından geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle hesaplandığında 3.110 TL’dir. İlk Derece Mahkemesince davalı gerçek kişiler yönünden 2.050 TL üzerinden takibin devamına karar verilmiş olup, davalılar vekilinin istinafa konu yaptığı kısım davanın kabul edilen 2.050 TL’lik kısmı olup 2017 yılı için öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığının anlaşılması ve HMK’nın 341/2’nci maddesi karşısında istinaf başvurusuna konu hükmün incelenmesine yasal olanak bulunmadığından, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun aynı Kanunun 352/1-b maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir. Diğer yandan, yerel mahkemece, karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi de sonuca etkili değildir. -Davacı vekilinin katılma yolu ile istinaf başvurusunun incelenmesinde; HMK’ nın 348. maddesinde “İstinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, vereceği cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabilir. İstinaf yoluna asıl başvuran taraf, buna karşı iki hafta içinde cevap verebilir. İstinaf yoluna başvuran, bu talebinden feragat eder veya talebi bölge adliye mahkemesi tarafından esasa girilmeden reddedilirse, katılma yolu ile başvuranın talebi de reddedilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Dosyanın incelenmesinde, İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararının davacı vekiline 09/04/2018 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davacı tarafça istinaf dilekçesi sunulmadığı, davalılar … ile … vekilinin istinaf dilekçesinin tebliği üzerine davacı vekilinin katılma yoluyla istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Davalılar vekilinin istinaf istemi, davanın kabul edilen kısmına göre hükmün kesin nitelikte olması nedeniyle esasa girilmeksizin reddedildiğinden HMK’nın 348/2. maddesi uyarınca davacı vekilinin katılma yolu ile istinaf isteminin de reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalılar … ile … vekilinin ilk derece mahkemesinin kararına yönelik istinaf dilekçesinin HMK’nin 352/1-b maddesi gereğince REDDİNE, 2-Davacının katılma yoluyla istinaf başvuru dilekçesinin HMK’nın 348/2. maddesi uyarınca REDDİNE, 3-İstinaf incelemesi esastan yapılmadığından, istinaf başvurusu sırasında yatırılan istinaf karar harcı ile istinaf başvuru harcının istek halinde mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf aşamasında yapılan masrafların istinaf eden üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının ilk derece mahkemesince HMK’nin 333’üncü maddesi uyarınca kendiliğinden istinaf talebinde bulunana iadesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 28/05/2021