Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2221 E. 2021/770 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2221
KARAR NO: 2021/770
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/01/2018
NUMARASI: 2015/659 (E) 2018/100 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 20/05/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’ın sokakta oynamakta iken plakasını görmediği bir motorsikletin ona çarpması neticesinde yaralandığını, meydana gelen kazada plakası tespit edilemeyen motorsikletin tam kusurlu olduğunu belirterek şimdilik 100 TL maddi tazminatın kazanın meydana geldiği 27/02/2011 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı yönünden kabulüne, 1.710,66 TL geçici iş göremezlik, 19.998,28 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 21.708,94 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, tedavi ve yol giderleri yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde davaya konu kazanın gerçekleşip, bu kazaya bağlı olarak davacının malul kaldığı iddiasının ispatlanamadığını, aksi kabul edilse dahi kazaya sebebiyet verdiği iddia olunan taşıtın kusurlu olduğunun ispatlanamadığını, geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadıklarını, 18 yaşın ikmalinden önceki dönem için maluliyet tazminatının hesaplanmasının doğru olmadığını, yine davacının 11 yaşında olması nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatına hak kazanamayacak olmasına rağmen bunun hüküm altına alınmasının hatalı olduğunu, rücuya esas ödeme olup olmadığı tespit edilmeden karar verilmesinin de yanlış olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, plakası tespit edilemeyen motosikletin davacıya çarparak sürekli iş göremezliğe düçar olacak şekilde yaralanmasından kaynaklı geçici ve daimi maluliyet tazminatı istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre kazanın hemen akabinde suç duyurusunda bulunulması üzerine kolluk kuvvetlerince mahallinde araştırma yapılarak kazanın gerçekleşme biçiminin tespitine çalışıldığı, ATK’nın 10/10/2016 tarihli kusur durumuna göre sürücüsü tespit edilemeyen araca %75 oranında kusur izafe edildiği, yine aynı kurumdan alınan 26/07/2017 tarihli maluliyet raporuna göre davacı …’ın trafik kazasından kaynaklı maluliyetinin %3,3 oranında hesaplandığı, dosya kapsamına göre plakası tespit edilemeyen aracın kusurlu olduğu ve maluliyetin bu kazayla illiyetinin ispatlandığı, buna yönelik istinaf itirazlarının yerinde olmadığı görülmektedir. Kaza tarihinde 11 yaşında olan davacının kazadan sonra yaşıtlarına göre daha fazla efor sarf ederek yaşımını idama ettireceğinden ötürü 18 yaşın ikmalinden önce sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplanmasında usul ve yasaya aykırılık olmadığı ve yine davacının yaşı itibarıyla rücuya tabi ödeme olup olmadığı hususunun araştırılmasına gerek bulunmadığı, bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Geçici iş göremezliğe ilişkin kurulan hüküm yönünden yapılan değerlendirmede ise; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2 maddesindeki düzenlemeye göre miktar veya değeri 1.500,00 Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 6763 sayılı kanunun 44. maddesi ile eklenen Ek 1. maddesi uyarınca maddedeki parasal sınırın yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle belirlenen kesinlik sınırı karar tarihi itibarı ile 3.560,00 TL’dir. Somut olayda davalı aleyhine hükmedilen geçici iş göremezlik tazminatı 1.710,66 TL olup bu miktar kesinlik sınırı altında kalmaktadır. Bu durumda sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin istinaf başvurusunun esastan; diğer hükme yönelik istinaf başvurusunun ise usulden reddine karar vermek gerekmektedir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı … vekilinin geçici iş göremezlik tazminatına yönelik istinaf başvurusunun kesinlik nedeniyle HMK’nın 352/1-b maddesi uyarınca REDDİNE, 2-Davalı … vekilinin sürekli iş göremezlik tazminatına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca esastan REDDİNE, 3-Sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden alınması gereken 1.362,66 TL istinaf karar harcından peşin alınan 370,00 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 992,66 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran taraftan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 4-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi. 20/05/2021