Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/22 E. 2019/40 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/22
KARAR NO : 2019/40
KARAR TARİHİ: 03/10/2019
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/06/2017
NUMARASI : 2014/995 Esas – 2017/474 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesinde düzenlenen ön inceleme konularında her hangi bir eksikliğin bulunmadğı,; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dilekçesinde özetle;müvekkil şirketin maliki bulunduğu santral marifetiyle çöp gazından elektrik üreterek, bu ürettiği elektriği, üretim anında genel dağıtım şebekesine vermek suretiyle satışını gerçekleştirdiğini, davalıların sürücüsü ,işleteni ve trafik sigortacısı olan … plaka sayılı aracın 25/12/2013 günü Kömürcü Oda Kavşağı- Şile mevkiinde bulunan 11-06/420 enerji nakil hattı direğine çarparak enerji nakil hattının kopmasına sebebiyet verdiğini, bu nedenle müvekkil şirkete ait bulunan çöp gazından elektrik üreten santralin elektrik üretimi gerçekleştiremediğini, zira üretilen elektriğin derhal enerji nakil hattına verilmesi gerektiğini, nakil hattında meydana gelen kopukluk sebebiyle 4 saat boyunca üretim yapılamadığını, devrilen direğin … A.Ş’nin mülkiyetinde olduğunu, sözü geçen kurum tarafından yeni nakil hattı direği dikilmesinin uzun bir zaman alacak oluşu nedeniyle yenileme işleminin müvekkil şirket tarafından 3. kişiye yaptırılarak giderildiğini belirterek üretimin yapılmamış olduğu 4 saate ilaveten direğin montajı sırasında kaybedilen 4 saatlik üretim kaybı olmak üzere toplam 8 saate tekabül eden 25.147,16 TL üretilemeyen elektrik enerjisi bedeli ile montaj masrafı dahil 17.335.00 TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunulmuştur.Davalı sigorta şirketi vekili cevabında kusur oranını kabul etmediklerini, kendilerine sorumluluk yüklenemeyeceğini, kazanın teminat kapsamında olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur.Diğer davalı şirket vekili zarar gören enerji nakil hattının ..’ın mülkiyetinde olduğunu, dava açma ehliyetinin de bu şirkete ait bulunduğunu, sorumluluğun trafik sigortacısına yönetilmesi gerektiğini, kusur durumunun araştırılması, gerçek kesinti bilgilerinin ilgili kurumlardan sorularak tespit edilmesi ve zararın davacı tarafından ispatlanması lazım geldiğini, zarar gören direğin de kalan kullanım ömrünün nazara alınması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur.Diğer davalı taraf usule uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde zararın ispatlanamamış olması nedeniyle üretilemeyen elektrik nedeniyle uğranılan zararın tazmini isteminin reddine, zarar gören elektrik direk malikinin dava dışı … olması nedeniyle bu talep yönünden de aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde özetle; elektrik üretim santrallerinin 7/24 üretim yapan yerler olduğunu, üretilen enerjinin depolanamayan bir kaynak olması nedeniyle üretim anında … tarafından satın alınmakta olduğunu, enerji üretimi kullanımdan bağımsız olup, tüketilen enerjinin elektrik üretimine hiçbir katkısının bulunmadığını, bu nedenle, karara gerekçe yapılan Yargıtay kararının somut olay bakımından uygulanabilme kabiliyetinin bulunmadığını, santralin üretim yapamadığı süre boyunca üretemediği elektrik enerjisi kadar zararının bulunduğunu, bununla birlikte elektrik direğinin yenilenmesi işinin müvekkili tarafından karşılanmış olması nedeniyle yapılan masrafı, zarar sorumlusundan talep etmekte sıfat sahibi olduklarını belirterek istinafen kararın kaldırılıp davanın kabulüne karar verilmesi talebinde bulunulmuştur.Dava haksız eylemden kaynaklanan maddi tazminat davasıdır.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı oldukları … plaka sayılı aracın enerji nakil hattı direğine çarparak hattın kopmasına sebebiyet verdiği, dairemizce de usul ve yasaya uygun görülen kusur raporuna göre davalı araç sürücüsünün gerçekleşen kazada tam kusurlu olduğu, enerji nakil hattının kopması nedeniyle çöp gazından elektrik üretip bu elektriği …’a satan davacı şirkete ait santralin toplam 8 saat süre boyunca (üretilen elektriğin depolamaması, aynı anda enerji nakil hattına verilmesi zorunluluğu nedeniyle ) üretimini durdurmak zorunda kaldığı, davacı şirket tarafından bir an önce üretime başlamak amacıyla mülkiyeti İstaç’a ait bulunan direğin yenilenmesi işleminin yapıldığı ve bu nedenle uğranılan zararın (hurda bedeli düşürüldükten sonra) bilirkişi raporuna göre 16.837,74 TL olarak hesaplandığı anlaşılmaktadır.Taraflar arasındaki uyuşmazlık davaya konu trafik kazası nedeniyle kopan elektrik enerji hattından dolayı enerji üretiminin yapılamaması ve bu sebeple satılamayan elektrik enerjisinden kaynaklanan bir zararın mevcut olup olmadığı, var ise bunun tazmini lazım gelip gelmediği ile davacı tarafından yenilenen elektrik direğinin yenileme masrafının davalılardan talep edilip edilemeyeceği noktasından kaynaklanmaktadır.Öncelikle ifade etmek gerekir ki zarar gören elektrik direğinin bulunduğu nakil hattının münhasıran davacı şirkete ait santral tarafından kullanılıp kullanılmadığı hususu dosya kapsamından anlaşılamadığı için davacı tarafın doğrudan doğruya mı yoksa yansıma yoluyla mı zarar gördüğu meselesi değerlendirme dışı bırakılmış; değerlendirme bilirkişi raporunda tartışıldığı üzere zararı unsuru bakımından yapılmıştır.Mevcut olmayan bir zararın giderilmesi mümkün olmadığına göre tazminat sorumluluğunun doğabilmesi için zararın varlığı şarttır. Zararın varlığının ispatı davacı tarafa aittir İlk derece mahkemesince benimsenen (davacı tarafa ait aylık üretim raporları baz alınarak hazırlanan) bila tarihli bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere kazanın meydana geldiği tarihi kapsayan 30/11/2013 – 30/12/2013 tarih aralığı ile hattın onarımının yapıldığı tarihi kapsayan 31/12/2013 – 31/01/2014 tarihleri arasında generatörlerin günlük çalışma saatinin ortalama 17 saat olduğu, iddia edilenin aksine günlük 24 saat tam çalışma olmadığı, üretilip satılan enenji miktarının aylara göre farklılık gösterdiği, bununla birlikte anılan dönemde günlük ve aylık enerji üretiminin, kaza öncesi ve sonraki bazı aylardan daha yüksek olduğu (misalen, kazanın gerçekleştiği dönemde şebekeye verilip satılan enerji miktarı aylık bazda 7.176,520 kwh iken; bu aydan önceki ay ve bir sonraki ay üretilen enerji miktarı sırasıyla 6.775.750 kwh ve 6.754.870 kwh’dir) karşısında santralde üretim durmamış olsaydı bile üretilip şebekeye verilemediği iddia edilen azami 8 saatlik 89.144 kwh elektrik enerjisinin de kazanın ve montajın yapıldığı dönemlerde üretilen elektriğe ilaveten satılacak olduğunun ispatlanması gerekmektedir. Ne var ki; davacı tarafça buna ilişkin ne bilirkişi raporu ne de başkaca bir delille ispat ortaya konulabilmişdir. Bir başka ifadeyle zararın varlığı kanıtlanamamıştır. Her ne kadar bilirkişi raporunda diğer tespitler yanında somut olaya uygun düşmeyen Yargıtay kararı da gerekçe yapılmış ise de raporda yapılan diğer tespitler ışığında varılan sonuç usul ve yasaya uygun olup raporun hükme esas alınmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının reddine;Diğer yandan davacı şirketin işletme devamlılığını sağlamak amacıyla elektrik direğini yenilemek için sarf ettiği parayı zarar sorumlusundan isteyebilmek için direğin maliki olma zorunluluğu bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesinin bu yöne ilişkin gerekçesi yerinde değildir. Zira sorumluluğu olmamasına rağmen zararı karşılayan davacı şirket, giderdiği zararı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre rücuen zarar sorumlusundan talep etme hakkına sahiptir. Bu itibarla yeni dikilen elektrik direği için yapılmış olması lazım gelen masraf tutarının, haksız fiil sorumlusu olan davalılar araç sürücüsü ve araç işleteni ile yürürlük tarihindeki genel şartların A.1. maddesinin 1. fıkrası uyarınca trafik kazası neticesinde direkte meydana gelen zararı teminat altına alan trafik sigortacısı olan davalı şirketten müteselsilen tahsiline karar vermek gerekirken bu talebin reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır.O halde davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak dairemizce de usul ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporunda tam kusura göre hesaplanan elektrik direğine ilişkin (yenilenen direk gövde bedelinden %10 eskime payı ve hesaplanan toplam zarar kaleminden hurda bedeli düşürüldükten sonra kalan) KDV dahil 16.087,74 TL hasar onarım bedelinin davalı taraftan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
KARAR; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A) 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin KISMEN KABULÜNE,2- İlk Derece Mahkemesi KARARININ KALDIRILMASINA,3- Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, B) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında kararla; 1-Davacı vekilinin üretilemeyen elektrikten kaynaklanan zararın tazminine ilişkin isteminin REDDİNE,2-Davacı vekilinin yenilenen elektrik direğine ilişkin tazminat talebinin KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE 16.087.74 TL’sı bedelin dava tarihi olan 11.03.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa ÖDENMESİNE,3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım üzerinden takdir edilen 1.930,44 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine,4-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden takdir edilen 3.167,40 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalılara eşit olarak ödemesine,5-Davacı tarafından sarf edilen 1160,00TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre (16087/42482) 439,00 TL’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine; bakiye kısmın üzerinde bırakılmasına,6-Davacı tarafından yatırılan 750 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine7-Alınması gereken bakiye 348,74 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,8-Artan gider avansının taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 03/10/2019