Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2187 E. 2021/557 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2187
KARAR NO: 2021/557
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/02/2018
NUMARASI: 2016/981 (E) 2018/56 (K)
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı
KARAR TARİHİ: 13/04/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin desteği …’ın, sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı, … plakalı ticari taksinin 11/11/2015 tarihinde direksiyon hakimiyetini kaybederek elektrik direğine çarpması sonucu meydana gelen tek taraflı kazada vefat ettiğini, …’in ölümü ile eşi …’in ve kızı …’nın onun desteğinden yoksun kaldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 100’er TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müteveffa …’ın kendi kusuru ile kazanın meydana gelmesine sebep olduğunu, davacıların kusur durumu kapsamında tazminat talep etme haklarının bulunmadığını, davanın öncelikle bu yönüyle reddine karar verilmesini, bu talep yerinde görülmediği takdirde, davacı …’nın kaza tarihinde 19 yaşında olduğunu, kız çocuklarının evlenmemeleri durumunda 22 yaşına kadar ebeveynlerinden destek gördüğünü, bu davacı yönünden hesaplama yapılırken yaş durumunun dikkate alınmasını, diğer davacı …’ın müteveffanın eşi olup kaza tarihinde 57 yaşında olduğunu, desteğin ve davacının bakiye ömrü, destek süresi, aktif dönemi, yeniden evlenme ihtimali ve diğer hususlar kapsamında var ise bu davacının destekten yoksun kaldığı miktarın bilirkişice belirlenmesi gerektiğini, tazminata hükmedilmesi halinde ancak yasal faiz uygulanabileceği savunmasında bulunmuştur. İlk Derece Mahkemesince poliçe tarihi 14.07.2015, kaza tarihi 11.11.2015 olup yürürlük tarihi 01.06.2015 olan sigorta genel şartların A.6. maddesi (d) bendinde destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri, teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; Karayolları Trafik Kanunu’nda trafik kazalarından doğan hukuki sorumluluğa ilişkin özel hükümler bulunduğundan öncelikle uygulanması gerekenin bu kanun hükümleri olduğunu, olay tarihinde yürürlükte bulunan (26/04/2016 tarihindeki değişiklikten önceki) ve sigortacının sorumluluğunun kapsamını düzenleyen, KTK’nın 92 inci maddesinde ZMMS kapsamı dışında kalan hususların sıralandığını, 92/a maddesinde işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltilebileceği talepler 92/b maddesinde ise işletenin eşinin usul ve fürunun kendisini evlat edinme ilişisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerinin ZMMS kapsamı dışında kaldığının belirtildiğini, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve anılan kanun hükmü uyarınca belirlenmiş sigorta kapsam ve koruma alanının idari işlem ile daraltılmasının yahut aleyhe değişiklik yapılmasının mümkün olmadığını, kusuruyla ölen işleten ya da sürücü yakınlarının destekten yoksun kalma zararı bakımından sigortalıya karşı üçüncü kişi sayılıp sayılamayacağının yargısal kararlarda tartışıldığını, destekten yoksun kalma zararının murisin kusurundan bağımsız olarak, yoksun kalanın şahsında doğrudan doğruya doğan asli ve bağımsız bir talep hakkı olduğunun Yargıtay kararlarında kabul edildiğini, müvekkillerinin zararının olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan m.92’de kapsam dışında tutulan zararlardan olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, davacıların eşi ve babası olan …’ın 11/11/2015 tarihinde gerçekleşen tek taraflı trafik kazası neticesinde ölümü nedeniyle kazaya karışan aracın trafik sigortacısı olan davalı taraftan talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi gereği, KTK 85. maddesinde belirtilen, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda, poliçe limiti dahilinde işletenin sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere, mali sorumluluk sigortası yaptırılması zorunludur.Kazaya sebebiyet veren araca ilişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin tanzim tarihi 04/07/2015, kaza tarihi ise 11/11/2015 olup; her iki tarih 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarından sonradır. İstinafa konu uyuşmazlık trafik kazası nedeniyle vefat eden sürücü …’ın ölümünden kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatının sigortacısından talep edilip edilemeyeceği, bir başka ifade ile rizikonun teminat kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Yeni Genel Şartlarının A.6. maddesinin (c) bendinde “İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” ve (d) bendinde “Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı dışında kalan hallerden sayılmıştır. C.11 maddesine göre yeni genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın A.3. maddesine ve A.5. maddesinin (ç) bendine göre ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla destek zararları, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı kapsamındadır. Bunun sonucu olarak, sigortacı ya da Güvence Hesabının destek zararlarından sorumlu olması için motorlu aracın işletilmesi sırasında mutlaka ölen kişinin üçüncü bir kişi olması gerekir. İşletenin eylemlerinden sorumlu olduğu sürücünün üçüncü kişi olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Yine Genel Şartlar’ın A.6. maddesinin (d) bendinde destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri, teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle sürücünün asli kusuruna isabet eden destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında değildir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nda da sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerini sigorta teminat kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığı ve kapsama giren teminat türleri arasında bulunmamasına göre, başvuru sahibinin desteğinin kusuruna denk gelen destek tazminatını talep etme hakkı bulunmamaktadır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlar’ının yürürlük tarihinden sonraki kazalarda, bu tarihten sonra düzenlenen poliçeler ile ilgili verdiği kararlar da bu yöndedir. Bu bağlamda; Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davacıların vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacılar vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL karar ve ilam harcı mahsup edilerek bakiye 23,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsil edilerek Hazineye verilmesine, 3-Davacıların istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nin 361’inci maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 13/04/2021