Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2134 E. 2021/984 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2134
KARAR NO : 2021/984
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/01/2018
NUMARASI : 2016/376 (E) 2018/46 (K)
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı
KARAR TARİHİ: 22/06/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25/4/2015 tarihinde Kozyatağı Metro istasyonundan çıkarak E-5 Karayolu kenarında bulunan minibüs durağına gitmek için trafik ışıkları bulunan yerden karşıya geçmeye çalışan müvekkiline davalı … yönetimindeki … plaka sayılı araçla çarparak yaralanmasına neden olduğunu ileri sürerek, belirsiz alacak davası niteliğinde 1.000,00 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusuru bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; kanıtların toplanma biçimini belirterek aleyhlerine hüküm kurulmasını halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince; davalıya kusur yüklenirken zoraki yorum yapıldığı, davalı sürücünün olayda kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; bu kararın kaza eseri veya şaka olduklarına inandıklarını, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararı 4 ay boyunca yazmadığını, dava konusu olay nedeniyle müvekkilinin ayrıca yargılama giderine mahkum edildiğini, kararın keyfi olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı istemine ilişkindir.Somut olayda tartışılması gereken hukuki sorun; davalı araç sürücüsü … kusurunun bulunup bulunmadığına ilişkindir. Dava dosyasına eklenen İstanbul Anadolu 42’nci Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/659 (E) sayılı dava dosyasında bulunan bilirkişi raporunda davacı yaya …’nın kaza yeri olan meskul mahalde dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ederek kendi can güvenliği ile ilgili tedbirleri almadan taşıt yoluna çıktığı ve araçlara ilk geçiş hakkını vermeyerek trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek suretiyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 47/d ve anılan Kanuna bağlı yönetmeliğin 95/d bendine aykırı davranması nedeniyle asli kusurlu; davalı sürücü … ise meskun mahalde dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ederek aracın hızını ve teknik özelliğini dikkate alarak hava, yol ve trafik durumuna göre ayarlamadan taşıt yolundan karşıya geçmekte olan yayayı gördüğünde aracın kornasının çalarak uyarıda bulunmayıp trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek suretiyle KTK’nin 47/d, 52/b, 72’inci maddeleri ile anılan Kanuna bağlı yönetmeliğin 95/d, 101/b,144/b-1 maddelerine aykırı davranması nedeniyle tali kusurlu olduğu belirtilmiş; anılan davanın soruşturma evresinde davacı yaya …nın müşteki sıfatı ile alınan anlatımında; çarpan aracı hızlı geldiği için farkedemediğini beyan etmiş. Davalı sürücü … şüpheli sıfatıyla alınan anlatımında korna ile sesli uyarıda bulunduğundan söz etmeksizin çok hızlı olmadığını, şahsın aniden çıktığı için frene basmasına rağmen duramadığını beyan etmiş; eldeki davanın tahkikat aşamasında düzenletilen bilirkişi raporunda ise davacı yaya … yayanın taşıt yolunun sağ tarafından gelen araçları kontrol etmesi, önce sola, sonra sağa bakarak sakınca yoksa taşıt yoluna girmesi, geçiş sırasında sağ sola bakarak yürüyüşüne devam etmesi, taşıt yoluna girmeden güvenle duracak kadar yaklaşmış taşıtlar varsa ilk geçiş hakkını onlara verip geçişlerini beklemek suretiyle yapması, yayanın taşıt yolunan sağ tarafından gelen araçları kontrol etmesi, yaya yolunda trafiği engelleyecek tehlikeye düşürecek davranışlarda bulunmaması ve dikkatsiz hareket etmemesi gerekirken, bu kuralları ihlal etmesi nedeniyle %75 (asli) oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü … ise seyir yönünde göre taşıt yolunun solundan sağına geçmek isteyen yaya gördüğünde yayanın emniyeti için korna çalarak uyarıda bulunması gerekirken gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle oluşan trafik kazasında %25 (tali) oranında kusurlu olduğunu bildirmiştir.İlk derece mahkemesinin gerekçesi, bilirkişinin raporunda kornaya basarak sesli uyarının yapılmadığının neye göre tespit edildiği konusunda açıklık bulunmadığı gerekçesine dayanıyor ise de; yukarıda açıklanan bilirkişilerin raporları ile kolluk tarafından düzenlenen trafik kazası tespit tutanağı dikkate alınarak, olayın meydana gelmesindeki kusur oranlarının yasal dayanaklarıyla birlikte, eylemler ile sonuç arasındaki nedensellik bağını ortaya koyacak biçimde, dosya kapsamından anlaşılan oluşa, bilimsel ölçütlere, usul ve kanuna uygun olarak somut olgulara dayalı biçimde saptanması gerekirken varsayıma dayalı olarak davalının kusursuz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının HMK’nin 353/1-a/6’ncı maddesi gereğince kaldırılmasına,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı vekili tarafından sarfedilen istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/06/2021