Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2083 E. 2021/733 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2083
KARAR NO : 2021/733
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 18/05/2018
NUMARASI : 2015/484 (E) 2018/600 (K)
DAVANIN KONU: Trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı
KARAR TARİHİ: 18/05/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; plakası belirlenemeyen bir aracın yaya konumundaki müvekkili … 01/07/2013 tarihinde çarparak yaralanmasına neden olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 100 TL sürekli iş göremezlik, 100 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacının bir trafik kazasında yaralandığının ispat edilmesi gerektiğini belirterek toplanmasını talep ettiği kanıtları da açıklamak suretiyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince: “Davanın kabulü ile 876,33 TL geçici iş görememezlik, 8.325,58 TL sürekli iş görememezlik olmak üzere toplam 9.201,91 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 12/05/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikde davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; davacının davaya konu olayı somut gerçekliğini kanıtlayamadığını, henüz çalışma yaşında olmayan zarar gören küçüğün herhangi bir geçici iş göremezlik zararının olmadığını, müvekkili kurumun sorumluluğunun yalnızca bedensel zararlarla sınırlı olduğunu, geçiçi iş göremezlik zararının bedensel zarar olmadığını, tedavi gideri zararı niteliğindeki geçici iş göremezlik zararında Sosyal Güvenlik Kurumununu sorumlu olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı istemine ilişkindir.Davacı vekil tarafından sunulan belgelerin incelenmesinde 03/07/2013 günü sağ tıbia açık kırığı tanısıyla Şırnak Devlet Hastanesinde ameliyatı yapılan davacı Selim Baygın’ın yaralanmasına ilişkin olarak Kumçatı/Şırnak Jandarma Karakol Komutanlığı tarafından Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen soruşturma evrakının üst yazısında; yapılan araştırmada ve alınan ifadelerden ailenin olayın nedenini ilk önce bilmedikleri, muhtemelen evlerine yakın olan mezarlığın demir parmaklıklı kapısına sıkışarak yaralandığını düşündüklerinden olayla ilgili polis ve jandarmaya bilgi vermediklerini, aynı gün Şırnak Devlet Hastanesine götürülen ve 12 gün hastanede yatan …’ın babasına kendisine araba çarptığını söylemesi üzerine …’ın buna istinaden dilekçe verdiği, olay yerinin araştırılmasında mezarlık ile davacı … babası …’a ait evin arasının 25,30 m mesafede olduğu, ev ile mezarlık arasında mezarlık duvarına bitişik olarak güneyce köyünün yolunun geçtiği, mezarlık kapılarının demir parmaklıklı ve atıl durumda, mezarlığa girişe göre sol tarafta duvara dayalı biçimde durduğu, … beyanına göre; çocuğun yaralı olarak yattığı yer ile mezarlık kapası arasında 2,5 metre mesafe bulunduğunu, olay yerinde başka bir iz bulunmadığı bildirilmiştir.Olayın meydana geldiği 01/07/2013 günü sıcağı sıcağına davacı … motorlu aracın çarptığına ilişkin kolluğa veya Cumhuriyet Savcılığına başvuruda bulunmayan davacı …’ın babası … ile annesi …, aradan zaman geçtikten sonra davacı … plakasını bilmedikleri bir aracın çarptığına ilişkin beyanlarına itibar edilmesine olanak bulunmadığından; sübut bulunmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının, HMK’nin 353/1-b/2’nci maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre:1-Davanın reddine, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye 31,60 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsil edilerek, hazineye verilmesine, 3-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-Dairemizin hüküm tarahinde yürürlükte bulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca belirlenen 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsil edilerek kendilerini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,5-Gider avansından artan miktarın HMK’nin 333’üncü maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine,B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından yatıran tarafa iadesine,2-İstinaf kanun yolu aşamasında davalı tarafından sarf edilen 98,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile 37,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 135,60 TL yargılama giderinin, davacıdan tahsil edilerek, davalıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/05/2021