Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2073 E. 2021/723 K. 17.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2073
KARAR NO : 2021/723
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 18/04/2018
NUMARASI : 2016/317 (E) 2018/311 (K)
DAVANIN KONU: Kasko sigortası nedeniyle yapılan ödemenin, zarar sorumlusundan rücuen tahsili istemine ilişkin itirazın iptali
KARAR TARİHİ: 17/05/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kasko sigortacısı olduğunu, … plakalı aracın 23/10/2013 günü seyir halinde iken yanarak zarar görmesi sonucu ortaya çıkan 132.607,00 TL’nin zarar sorumlusundan tahsili için İstanbul 33’üncü İcra Müdürlüğünde yapılan icra takibine yönelik davalının itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın Kanunun öngördüğü ayıp ve ihbar yükümlülüğüne aykırı davrandığını, dava konusu talepler yönünden iki yıllık zamanaşımı ve garanti süresinin geçtiğini, araçta üretim hatası veya üretim hatasından kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmadığını, hakkaniyet ilkeleri uyarınca davaya konu aracın kullanımdan kaynaklanan değer kaybının ve araçtan elde edilen faydaların dikkate alınması gerektiğini, bilirkişi raporunun usul ve yasaya aykırı olduğundan hükme esas alınamayacağını, davacının davasını ispatla yükümlü olduğunu, faiz talebinin reddine karar verilmesini gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.İlk Derece Mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul …’üncü İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 117.021,26 TL üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faizi uygulanmasına, fazla istemin reddine, %20 icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı … AŞ vekili dilekçesinde özetle; davanın müvekkili şirket yönünden pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin ithalatçı olması nedeniyle sorumlu olmayacağını; yasanın ön gördüğü ayıp ve ihbar yükümlülüğüne aykırı davranan davacının, dava hakkını makul süre içinde kullanmadığını, dava konusu talepler yönünden uygulanacak iki yıllık zamanaşımı ve garanti süresinin geçmesi nedeniyle davanın esasa girilmeden zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, dava konusu araçta üretim hatası ve/veya üretim hatasından kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmadığını, yerel mahkeme kararının itiraza uğrayan çelişkili raporlara dayandığını, aracın kullanımından kaynaklanan değer kaybını ve aracın kullanımından kaynaklanan faydanın dikkate alınması gerekmekte iken bu hususta inceleme yapılmadığını, davacı tarafından dava dilekçesine dayandığı bilirkişi tespit raporunun usul ve yasaya aykırı olduğundan hükme esas alınamayacağını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, kasko sigortası nedeniyle yapılan ödemenin, zarar sorumlusundan rücuen tahsili istemine ilişkin itirazın iptali istemine ilişkindir.Davalı … AŞ’nin cevap dilekçesi içeriğinden adı geçen davalıdan 31/10/2011 tarihinde dava dışı …Sanayi ve Ticaret limited Şirketi tarafından satın alınan davaya konu otomobilin 23/10/2013 günü motor bölümünde çıkan yangın sonucu zarar gördüğü anlaşılmaktadır. Bilirkişiler tarafından olaydan sonra itfaiye tarafından düzenlenen yangın raporu ile kolluk tarafından düzenlenen rapor ve davacı … şirketine verilmek üzere tanzim edilen raporu dayanılarak düzenlenen raporda; çıkan yangının, aracın kablolarındaki yalıtkan koruyucunun sıyrılması sonucu oluşan kısa devre nedeniyle meydana geldiği, bu durumun üretim kaynaklı olduğu bildirilmiştir. HMK’nin 279’uncu maddesine uygun düzenlenen, somut olgulara dayanan ve yeterli gerekçeyi de taşıyan bilirkişiler tarafından düzenlenen raporun yangının nedenine ilişkin bölümünün hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.Zararın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 4’üncü maddesi uyarınca ithalatçının ayıplı maldan sorumlu olması; davaya konu otomobilin satış ve teslim tarihi ile zararın ortaya çıktığı tarih arasında 4077 sayılı TKHK’nin 4’üncü maddesinde öngörülen iki yıllık zamanaşımı dolmadığı gibi, yukarıda açıklanan bilirkişi raporu ile açıklanan ayıbın basit bir gözlemle ve kolayca ortaya çıkabilecek olmaması nedeniyle gizli ayıp niteliği taşıması ve malın ayıplı olduğunun zararın gerçekleştiği anda öğrenilmesi nedenleriyle, davalı vekilinin pasif husumete, ayıp ve ihbar yükümlülüklerine, zamanaşımına ve üretimden kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmadığına ilişkin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Bilirkişiler tarafından dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan davaya konu otomobilin fotoğrafları, davacı … şirketine düzenlenen ekspertiz raporu ile bilirkişiler tarafından saptanan onarım giderine göre; onarımının ekonomik olmadığı açıkça belli olan davaya konu otomobilin, hasara uğradığı tarihteki hasarsız halinin rayiç değerinden, sovtajının rayiç değeri çıkarılarak belirlenecek gerçek zarara hükmedilmesi gerekirken, değer kaybı ile birlikte onarım bedeline hükmedilmesi doğru olmamıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nin 353/1-a/6’ncı maddesi gereğince kaldırılmasına,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı vekili tarafından sarfedilen istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/05/2021