Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/202 E. 2019/554 K. 22.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO 2019/202
KARAR NO : 2019/554
KARAR TARİHİ : 22/11/2019
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/06/2017
NUMARASI : 2014/609 Esas – 2017/437 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sevk ve idaresindeki motosikleti ile seyir halindeyken dava dışı … sevk ve idaresindeki trafik sigortası bulunmayan … plakalı araç ile çarpıştıklarını, müvekkilinin bu kaza nedeniyle malul kaldığını belirterek sürekli iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuştur. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın, davadan önce … plaka sayılı araç sürücüsü….ibra ederek maddi ve manevi tazminat hakkından feragat ettiğini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, esas bakımından ise kusur ve maluliyet durumunun tespitini talep ettiklerini beyan etmiştir.İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; trafik sigortası bulunmayan araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu kabul edilerek %15 maluliyet oranı üzerinden hesaplanan tazminattan, sigortası bulunmayan araç maliki tarafından davadan önce yapılan güncellenmiş ödemenin mahsubundan sonra kalan 50.947,88-TL tazminatın davalı Güvence Hesabından 28.07.2012 tarihine itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.Karara karşı davalı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde; trafik sigortası bulunmayan araç maliki tarafından yapılan ödeme nedeniyle davacının maddi tazminat hakkından feragat ettiğini belirterek vaki feragat nedeniyle Güvence Hesabına yönelik açılan davanın da reddedilmesi gerektiğini, kaza tarihi olarak belirlenen faiz başlangıç tarihinin de yanlış belirlendiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Dava, kaza tarihinde trafik sigortası bulunmayan … plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle Güvence Hesabından talep edilen sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkindir.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda tazminatın 66.681,46 TL olarak hesaplandığı ve trafik sigortası bulunmayan araç maliki tarafından yapılan ödemenin, bu tazminattan güncellenmiş hali ile mahsup edildiği görülmektedir.İstinafa konu uyuşmazlık; davacı tarafından davadan önce trafik sigortası bulunmayan araç maliki ile yaptığı anlaşmanın davalı Güvence Hesabının sorumluluğunu da sona erdirip erdirmeyeceği noktasında toplanmaktadır.Davalı tarafın ibraname/feragatname şeklinde nitelendirdiği “anlaşma senedi” başlıklı belgenin incelenmesinde, tarafların davaya konu kaza nedeniyle 11.500,00 Türk Lirası tazminat ödemesi hususunda anlaştıkları, davacı tarafın anlaşma metninde bundan sonra hiçbir talepte bulunmayacağını ifade ettiği görülmektedir. Tarafların anlaşmaya konu ettikleri tazminat miktarı ile maluliyeti uyarınca hesaplanıp hüküm altına alınan tazminat miktarı kıyaslandığında, bu anlaşmanın, KTK’nın 111. maddesi uyarınca haksız fiil sorumlusu ve ona bağlı olarak Güvence Hesabının sorumluluğunu sona erdirecek nitelikte bir ibra anlaşması olmadığı, giderek bu belgenin makbuz hükmünde olduğu, mahkemece de yapılan ödemenin güncellenmiş haliyle mahsubuna karar verdiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir. Faiz başlangıç tarihine yönelik istinaf itirazının değerlendirilmesinde ise; Güvence Hesabı yönünden faizin başlangıç (temerrüt) tarihi belirlenirken, ilgililerce gerekli belgeler de ibraz edilerek Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 9, 14 ve 15. maddelerinde yazılı biçimde fona başvurulduğu halde ödeme yapılmamışsa başvuru tarihinden itibaren Güvence Hesabının temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvuruda bulunulmuş ya da hiç müracaat edilmemiş ise Güvence Hesabının temerrüdünden bahsedilemeyeceğinden faiz başlangıcının dava tarihi olarak kabulü gerekir. Somut olayda, gerekli belgeler ibraz edilerek Güvence Hesabına 20 Haziran 2013 günü müracaat edildiği halde Güvence Hesabı tarafından ödeme yapılmamıştır.Bu durumda faiz başlangıç tarihinin 20.06.2013 günü olarak belirlenmesi gerekirken kaza tarihinin esas alınması doğru olmamıştır.O halde HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca faiz başlangıcı yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile;A) 1-Davalı Güvence Hesabı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının BÜTÜNÜYLE KALDIRILMASINA,3- Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan 118,00 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan davalı tarafa ödenmesine, bakiye gider avansının iadesine, B)1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında kararla; Asıl ve ıslahla açılan DAVANIN KABULÜ ile 50.947,88-TL’nin 20.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, 2-Alınması gereken 3.480,25-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 199,21-TL’den mahsubu ile 3.281,04-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafından yatırılan 228,21-TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacı tarafından yapılan 836,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5- Davacı kendisini vekili ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 5.954,27-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, dava değeri (50.947,88-TL) göz önünde bulundurularak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliği ile karar verildi.22/11/2019