Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2016 E. 2021/516 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2016
KARAR NO: 2021/516
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/04/2018
NUMARASI: 2016/1053 Esas – 2018/402 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/04/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı ve kazanç kaybı tazminatı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Davanın davalılar … ve … yönünden kısmen kabulüne, davalı … Sigorta Şirketi yönünden reddi ile 1.125 TL kazanç kaybına dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın değer kaybı tazminatının ve fazlaya ilişkin talebin reddine, “karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Mahkemece karara dayanak yapılan kök ve ek bilirkişi raporlarında, müvekkilinin aracını kullanamamasından kaynaklanan kazanç kaybının hesaplanmadığını, dosyaya sunmuş oldukları faturaların dikkate alınmadığını, aracın kaza nedeniyle 3 aylık servis süresi boyunca kullanılamadığına ilişkin beyan ve delillerinin dosya kapsamına dahil edilmediğini, her ne kadar Yerel Mahkeme tarafından, kaza sonucunda aracın daha önce başka bir kazaya karışması nedeniyle, yapılan yeni kazanın değer kaybına neden olamayacağı gerekçesiyle taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, her kazanın, araçta değer kaybına neden olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: İlk Derece Mahkemesince, karara dayanak yapılan 07/09/2017 tarihli kök bilirkişi raporunda; davacıya ait servis minibüsünün, geçmiş dönemdeki karışmış olduğu maddi hasarlı kazalar, aracın yaşı, yüksek kilometresi ve ticari araç olması dikkate alındığında aracın gerçek piyasa reel değer kaybının, ikinci el rayiç bedeli üzerinden 3.000,00 TL olduğu, davalıların bu tutarın, kusur oranına denk gelen 3.000,00 TL x %75 = 2.250,00 TL’sinden sorumlu oldukları; kaza nedeniyle onarım süresinin ortalama olarak 10 iş günü olduğu, bu süre içerisinde aracın günlük 150,00 TL’den 1.500,00 TL kazanç kaybının olduğu mütalaa edilmiştir. Davalılar tarafından rapora itiraz edilmesi üzerine alınan 15/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda ise, dava konusu kazada hasar gören aracın parçalarının geçmiş dönemde de hasar gördüğü ve orijinal olmadığı gerekçesiyle araçta değer kaybının bulunmadığı; kazanç kaybının 1.500,00 TL olduğu, davalıların kusur oranına denk gelen miktarın ise 1.125,00 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Mahkemece 15/03/2018 tarihli ek bilirkişi raporu dikkate alınarak, davacı tarafın, kazanç kaybının 1.125,00 TL üzerinden kabulüne karar verilmesi dosyadaki bilgi ve belgelere uygundur. Ancak davacı tarafın değer kaybı tazminatı talebinin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Çünkü, aracın geçmiş dönemde kaza yapması, yeni kaza nedeniyle değer kaybına uğramasına engel değildir. Bir başka deyişle, aracın yeni bir kaza yapması halinde değer kaybına uğraması hayatın olağan akışının gereğidir. Bu bağlamda 07/09/2017 tarihli kök bilirkişi raporunda belirlenen ve makul olduğu anlaşılan 2.250,00 TL’lik değer kaybı tazminatına da hükmedilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf iddia ve itirazı yerinde görülmüştür.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-)Davalılar … ve … haklarındaki davanın kısmen kabulüyle, 1.125,00 TL kazanç kaybı ve 2.250,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 3.375,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-)Davalı … Sigorta Şirketi aleyhine açılan davanın reddine, 3-)Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 285,37 TL harçtan, Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 239,08 TL karar harcının mahsubuyla fazladan alınan 46,29 TL’nin davacıya iadesine, 4-)Davacı tarafından yatırılan 285,87 TL harcın (peşin harç+başvurma) davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 5-)Davacı tarafından yapılan 675,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 151,87 TL’sinin davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 6-)Davalılar tarafından yapılan 44,80 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 34,72 TL’sının davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine, 7-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT’nin 13/2. maddesi gereğince kabul edilen miktar kadar olan 3.375,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 8-)Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden, İlk Derece Mahkemesi kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT’nin 3/2. maddesi gereğince reddedilen miktar nedeniyle 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine, 9-)Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
B-)İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN: 1-)Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-)İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 54,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 3-)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-)İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/04/2021