Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/2014 E. 2021/983 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/2014
KARAR NO : 2021/983
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/03/2018
NUMARASI : 2015/1234 (E) 2018/295 (K)
Birleşen İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/944 (E) sayılı dosyasında:
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı
KARAR TARİHİ: 22/06/2021
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince; “Asıl davanın kabulü ile; 62.519,97 TL maddi tazminatın davalı … bakımından dava tarihinden itibaren, diğer davalılar bakımından ise kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlike davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, … birleşen davanın kısmen kabulü ile; 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte birleşen dosya davalılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte birleşen dosya davalılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte birleşen dosya davalılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı … vekili dilekçesinde özetle; davacı olsun, olmasın tüm hak sahipleri gözetilerek destek hesabı yapılması gerekirken, müteveffanın hesaplanan gelirinin tümünün davacılar arasında pay edildiğini; güncel veriler kullanılarak hesaplanan işleyecek dönem zararına ayrıca faiz işletilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, bu nedenle ıslah tarihinden, bu talep kabul görmez ise rapor hesap tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren hüküm kurulmasının dayanaksız ve isabetsiz olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Öğretide destek, “bir kimseye fiilen sürekli ve düzenli bir şekilde bakan ve olayların olağan akışına göre ona bu tarzda ilerine bakması kuvvetle tahmin edilen (büyük olasılık olan) kimse o kişinin desteğidir. Destekle ölenin baktığı kişinin, aynı ailenin bireyleri, kan hısmı veya birinin diğerinin mirasçısı olması şart değildir.” biçiminde tanımlanmakta, desteğin yardımı da “… Desteğin geçimini sağlama veya geçimine katkıda bulunma yardımı, para verme tarzında olabileceği gibi bir kimseye hizmet görme tarzında da olabilir. Keza bunların dışında bir fayda sağlama da destek olma durumu yaratabilir…” olarak açıklanmaktadır. (Prof. Dr. M. Kemal Oğuzman, Prof. Dr. M. Turgut Öz, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Genişletilmiş 11’inci bası, 2’nci cilt, sayfa 120) Diğer bir anlatımla destekten yoksun kalma tazminatı, desteğin mirasçısı olarak geride bıraktığı kişilere değil, desteğinden yoksun kalanlarına aittir. Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.Yargıtay 17’nci hukuk Dairesinin süreklilik kazanan kararlarında açıklanan pay esasında; çocuksuz durumda desteğin gelirini eşi ile ortak paylaşacağı varsayımına dayalı olarak, gelirden desteğin %50, eşin %50 pay alacağı; çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumda ise destek gelirden eşi ile birlikte 2’şer pay alırken çocuklara birer pay verileceği; eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocukların her birine 1’er pay, ana ve babaya 1’er pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı, erkek çocuklar 18 yaşına kadar, kız çocuklar kentlerde yaşıyorsa 22 köylerde yaşıyorlarsa 18 yaşına kadar anne ve babasından destek görecekleri kabul edilmektedir. Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay, hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak paylar düşecektir. Çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payları destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak, anne ve babaya verilmeyecektir. Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payı artacaktır. Bu pay esası Türk aile sistemine çok uygun düşmektedir. Çünkü Türk aile sisteminde desteğin geliri aile bireyleri tarafından birlikte paylaşılmakta, aile bireyleri arttıkça gelirden alınacak pay düşmekte, aile bireyi azaldıkça da gelirden alınacak pay yükselmektedir. Ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılmalı, ana ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise yine çocuksuz eş gibi desteğe 2 pay, eşe 2 pay esasına göre %50 pay desteğe, %50 pay eşe verilerek varsayıma dayalı biçimde gelir paylaştırılarak tazminat bu ilkelere göre hesaplanmalıdır.Somut uyuşmazlıkta dosyaya eklenen nüfus kaydının incelenmesinde; ölen destek …’ın annesi … sağ olduğu, babası …’ın ise 20/01/2018 günü vefat ettiği, eşi …’ın sağ olduğu, adı geçen desteğin ölüm tarihi itibarıyla sağ olan kızı …’ın 42, oğlu …’ın 38, diğer oğlu …’ın ise 36 yaşında oldukları; yukarıda açıklanan ilkeler ışığında destek alacaklısı olarak davacı … dışında, ölen desteğin anne ve babası … ile …’ın olduğu; hükme esas alınan aktüerya uzmanı bilirkişi raporunda ise raporun düzenlendiği tarihte sağ olan ölen desteğin babası Ramadan Doğan ile halen sağ olan annesi … için pay ayrılmadığı anlaşılmakta ise de, davalı … şirketinin teminat limiti ile davacı lehine hükmolunan miktar karşılaştırıldığında, 21/10/2018 günü ölen … ile … için hesaplanması gereken bilinen destek miktarının teminat limitini aşma olasılığı bulunmadığı anlaşıldığından, davalı … vekilinin bu konulara yönelen istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Davalı işleten … Ticaret Limited Şirketine ait … plaka sayılı kamyonun Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesinin adı geçen işleten ile davalı … arasında 30/09/2014 tarihinde akdedilmesi, desteğin ölümüne neden olan trafik kazasının ise 28/11/2014 günü meydana gelmesi; aktüerya uzmanı bilirkişi raporunda, destekten yoksun kalma tazminatının gerek poliçenin düzenlendiği, gerekse kazanın oluştuğu tarih itibarıyla uygulanmakta olan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları uyarınca PMF 1931 yaşam tablosu esas alınarak, desteğin muhtemel gelirinin her yıl için % 10 artırılıp, % 10 iskonto edilerek hesaplandığının anlaşılması karşısında, HMK’nin 279’uncu maddesine uygun düzenlenen ve dosya kapsamına uygun somut olgu ve ölçütlere dayanan, yeterli gerekçeyi de taşıyan aktüerya uzmanı bilirkişinin raporunun hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi dosya kapsamından, dava açılmadan önce davalı … şirketine başvuru yapıldığına dair kanıt bulunmadığı gözetildiğinde en erken dava tarihinde temerrüde düşürüldüğünün kabul edilmesi gereken davalı … Şirketinin dava tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulmasında isabetsizlik bulunmadığından davalı … vekilinin dilekçesinde ileri sürdüğü faize ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 4.270,74 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.068,00 TL karar ve ilam harcı mahsup edilerek bakiye 3.202,73 TL karar ve ilam harcının davalı … Şirketinden tahsil edilerek Hazineye verilmesine, 3-Davalı … Şirketinin istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.22/06/2021