Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/20 E. 2019/30 K. 27.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/20
KARAR NO : 2019/30
KARAR TARİHİ: 27/09/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/05/2017
NUMARASI : 2015/642 Esas – 2017/361 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesinde düzenlenen ön inceleme konularında her hangi bir eksikliğin bulunmadığı,; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; maddi hasarlı trafik kazası sonucunda müvekkilinin maliki bulunduğu … plaka sayılı araçta meydana gelen değer kaybının davalılardan müteselsilen tahsiline; aracın tamir süresi boyunca çalışmamaktan kaynaklanan kazanç kaybı için 1.250 TL ile 472 TL ekspertiz bedelinin ise araç maliki olan davalıdan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur.Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 4.680 TL değer kaybı ile 147,50 TL ekspertiz ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsiline; kazanç kaybı yönünden ise 1.000 TL’nin davalı araç malikinden tahsiline karar verilmiştir.Karara karşı davalı sigorta şirketi tarafından değer kaybına ilişkin yapılan hesaplamanın Yargıtay içtihatlarıyla bağdaşmadığı, bilirkişinin raporunda kendisiyle çelişerek ” baz değer kaybı ” , “gerçek değer kaybı ” , ” hasar boyutu kat sayısı ” gibi ne şekilde hesaplandığı belli olmayan denetime elverişsiz bir hesaplama yöntemi kullanılarak değer kaybının belirlendiğini, bu raporun hükme esas alınmasının doğru olmadığını, bununlu birlikte taleple bağlılık ilkesi aşılarak ekspertiz ücretinin müvekkili kurumdan tahsiline karar verildiğini, oysa ki davacının ekspertiz ücreti talebini diğer davalı tarafa yönelttiğini, kaldı ki ekspertiz bedelinin ancak yargılama giderlerine dahil edilebileceğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre davalı sigorta şirketine trafik sigorası ile sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün gerçekleşen kazada tam kusurlu olduğu, kazaya karışan davacının maliki olduğu araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, aracın 08/12/2014 tarihinde başka bir trafik kazası nedeniyle hasar görmüş olduğu, 04.04.2017 tarihli bilirkişi raporunda değer kaybına ilişkin yapılan hesabın, baz değer kaybı, aracın hasar boyutu katsayısı gibi veriler üzerinden yapıldığı, davalı sigorta vekili tarafından süresi içerisinde rapora yönelik bu cihetten itirazda bulunduğu anlaşılmaktadır.Davacı ile sigorta şirketi arasında değer kaybı tazminatının sorumluluk sigortası kapsamında kaldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamakta; uyuşmazlı değer kaybı tazminat tutarına ilişkin bulunmaktadır.İlk derece mahkemesince benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda 4.660,00 TL değer kaybı tazminatına hükmolunmuş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporu, Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilen aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2.el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2.el piyasa değeri arasındaki fark kriterine uyulmaksızın hazırlanmıştır. (Yargıtay 17 H.D. 2016/18770E. 2017/7829 K. Sayılı kararı ve benzer nitelikteki kararları)Kaza tarihi 17/02/2015 olup; davacının talep ettiği değer kaybı zararı belirlenirken (aracın 08/12/2014 tarihli kazasında meydana gelen hasarı da gözetilerek) kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre hasarsız haldeki 2. el değerinin belirlenmesi ve aracın tamir edilmesinden sonra, aracın yaşı, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alındığında yine serbest piyasa koşullarında 2.el değerinde ne kadarlık bir azalma olacağının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda değer kaybı tazminatı hesaplanması doğru görülmemiştir.Kabule göre de HMK’nın 332/1. maddesi uyarınca talep olmasa bile resen hükmedilmesi gereken yargılama giderleri kapsamında sayılan ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak davalı tarafa tahmili gerekirken hüküm altına alınan tazminat miktarına dahil edilmesi doğru değildir.O halde davalı sigorta şirketinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin KABULÜNE,2-İlk Derece Mahkemesi KARARININ KALDIRILMASINA,3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın KARARI VEREN MAHKEMEYE GÖNDERİLMESİNE,
4-Peşin istinaf karar ve ilam harcının istek halinde istinaf kanun yoluna başvurana iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.