Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1998 E. 2021/298 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO : 2019/1998
KARAR NO : 2021/298
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/04/2018
NUMARASI: 2017/649 Esas – 2018/300 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı
KARAR TARİHİ: 02/03/2021
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin desteği … sevk ve idaresindeki, davalı … şirketine ZMMS ile sigortalı, …plakalı traktörün 22/02/2016 tarihinde uçuruma yuvarlanması sonucu meydana gelen tek taraflı kazada vefat ettiğini, müvekkilinin eşinin desteğinden yoksun kaldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile dava değerini 173.664,38 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunduğunu, sigortalı araçtan kaynaklanan rizikolar sebebiyle üçüncü şahıslar üzerinde oluşan zararların güvence altına alındığını, işleten, sürücü ve bu kişilerin mirasçılarının müvekkili şirket karşısında üçüncü şahıs olmayıp sigorta ile sorumlulukları teminat altına alınan kimseler olduğunu, dolayısıyla davacının trafik poliçesinden kaynaklanan tazminat talep hakkı bulunmadığını, destek şahsın kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.6. maddesinin (d) bendi uyarınca teminat dışı bırakıldığını, desteğin zararın doğmasını/artmasını engellemek için gerekli önlemleri aldığı davacı tarafça ispat edilemediğinden müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “Davanın kabulü ile, 173.664,38 TLnin 13/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine” karar verilmiştir.Karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; sürücü kusuru ile meydana gelen trafik kazasında, destekten yoksun kalma tazminatının, trafik sigortası teminatı kapsamında olmadığından bahisle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazası sonucu davacı desteğinin ölümü nedeniyle, 6098 sayılı TBK’nın 53/3 maddesi gereği, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.Davacı desteğinin, davalıya 06/03/2015-06/03/2016 dönemini kapsayan zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın sürücüsü iken 22/02/2016 tarihinde gerçekleşen tek taraflı kazada kendi kusuru sonucunda öldüğü dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. TBK 53/3 maddesine göre destekten yoksun kalma tazminatı, desteğin mirasçısı olarak geride bıraktığı kişilere değil, desteğinden yoksun kalanlarına aittir. Yargıtay HGK 2020/17-111 Esas 2020/422 Karar sayılı ilamında aracı kullanan işletenin tam kusuruyla meydana gelen kazada, işletenin ölümü nedeniyle talep edilen destek zararının, ölenin değil, üçüncü kişi durumundaki destek tazminatı isteklilerinin zararı olduğu, işletenin ve şoförün, ister kendi kusuru ister bir başkasının kusuru ile olsun salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup; bu zarar gerek Kanun gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olmakla, davacıların hakkına, desteklerinin kusurunun olması etkili bir unsur olarak kabul edilemeyeceğinden, destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan talep edilebileceği kabul edilmekle davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir.Bu bağlamda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 11.863,01 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.965,75 TL mahsup edilerek bakiye 8.897,26 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nin 361’inci maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi oy birliği ile karar verildi.02/03/2021