Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1996 E. 2021/436 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1996
KARAR NO: 2021/436
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/03/2018
NUMARASI: 2016/784 Esas – 2018/125 Karar
DAVANIN KONUSU: Değer Kaybı Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/03/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava ve uyuşmazlık, çok araçlı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan araçta değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş. Aleyhine açılan davanının kabulü ile; 25.555,95-TL değer kaybı tazminatının davalılar …, … yönünden 24/01/2016, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 06/06/2016 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte, davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş aleyhine açılan değer kaybı tazminine ilişkin davanın reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı … Sigorta Anonim Şirketi (Eski unvanı: … Sigorta AŞ) vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı şirkete ait … plakalı aracın kasko sigortacısı dava dışı … Sigorta Şirketi tarafından kasko sigorta poliçesine dayanılarak müvekkili şirkete başvurulması üzerine, müvekkili şirket tarafından 12.106,00 TL ödeme yapıldığını, poliçe limitinin toplamda 31.000,00 TL olup yapılan işbu ödeme ile 18.894,00 TL bakiye poliçe limitinin kaldığını, bu nedenle 18.894,00 TL’yi aşan kısımların reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu kaza ile ilgili olarak müvekkili şirkete dava öncesinde hiç bir başvuruda bulunulmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın 1.000,00 TL üzerinden açıldığını ve ıslah dilekçesinde diğer davalılar …, … ve … Sigorta AŞ. açısından taleplerin atiye bırakıldığını, ıslah talebinin yine 1.000,00 TL üzerinden 24.555,95 TL artırılarak yapıldığını, diğer davalılar açısından, hiç dava değerinin belirlenmemiş olmasının HMK’ya aykırı olduğunu, bu nedenle gerek dava dilekçesi gerekse ıslah dilekçesi HMK’nın 119.maddesi ile ilgili diğer maddelerine aykırı olduğundan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken yargılamaya devam edilmesinin hatalı olduğunu, delil listelerinde yer alan tanıklardan sadece …’un dinlendiğini ve diğer tanıkların dinlenmediğini; bilirkişi raporunda müvekkili şirkete sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’nın %100 kusurlu olduğu ve diğer araç sürücülerinin kusursuz olduğu görüşünün ileri sürüldüğünü, ancak raporda yer alan kusur dağılımına katılmalarının mümkün olmadığını, davaya konu kaza ile ilgili tutulan kaza tespit tutanağında ve Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/10 D.İş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda yer alan kusur durumuyla da örtüşmediğini; trafik polisleri tarafından tutulan resmi kaza tutanağında çok açık bir şekilde, … plakalı aracın kaza yerinde daha önce olmuş bir başka kazaya bakmaya gelen trafik otosuna ve davacıya ait araca %100 kusurlu olarak çarptığı, daha sonra arkadan gelen, müvekkili sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın da, … plakalı araca çarptığının açıkça belirtildiğini, bilirkişi raporunda ise, hiçbir gerekçeye yer verilmeksizin … plakalı polis aracına, müvekkili şirkete sigortalı … plakalı aracın çarptığı yönünde görüş beyan edildiğini; bilirkişilerin, kazanın oluşuna ilişkin kaza tespit tutanağında açık tespitler bulunmasına rağmen hiçbir gerekçe ve delile dayanmaksızın dosyada mevcut ifadeleri dahil zıt şekilde tamamen varsayıma dayalı olarak görüş beyan ettiklerini, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulduğunu, müvekkili şirkete sigortalı aracın, davacılara ait … plakalı araca hiçbir şekilde çarpmadığını, müvekkili şirkete sigortalı aracın karıştığı kaza ile davacının aracında meydana gelen zarar arasında illiyet bağının bulunmadığını, kusur konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/538 Esas sayılı dosyasında aynı olay nedeniyle müvekkili şirket aleyhine dava ikame edildiğini ve bu dosyadan, müvekkili şirket aleyhine tazminat ödeme yükümlülüğü olduğu yönünde karar verildiğini, müvekkili şirket tarafından düzenlenen poliçe limitinin 31.000,00 TL tutarında olduğunu, yapılan ödemelerin limit miktarından düşülmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda, aracın eski hasarlarının olup olmadığının araştırılmadığını ve aracın rayiç bedelinin çok yüksek miktarı üzerinden değerlendirme yapıldığını; ıslah edilen miktar yönünden, ıslah tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerektiğini, kararın bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından, 24/01/2016 tarihinde, davacının maliki olduğu … plakalı araç ile davalı … Sigorta Anonim Şirketinin ZMS sigortacısı, davalı …’ın işleteni ve davalı …’nın sürücüsü olduğu … plakalı araç ve davalı … Sigorta AŞ’nın ZMS sigortacısı, davalı …’un işleteni ve davalı …’un sürücüsü olduğu … plakalı aracın karıştığı kaza neticesinde, davacının maliki olduğu aracın hasar gördüğü, işbu davada davacı tarafça, değer kaybı tazminatı talebinde bulunulduğu ve Mahkemece yapılan yargılama sonucunda yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan 04/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda, kazanın meydana gelmesinde … plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’nın olayda %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü davalı …’un kusurunun olmadığı, … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’nin kusurunun olmadığı mütalaa edilmiştir. Trafik kazası tespit tutanağında … plakalı araç sürücüsü … ve … plakalı araç sürücüsü …’un kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu oldukları ve diğer sürücülerin kusurlarının bulunmadığı tespit edilmiştir. Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/1934 soruşturma sayılı dosyasına sunulan 09/02/2016 tarihli bilirkişi raporunda, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü davalı … ve … plakalı araç sürücüsü davalı …’un asli kusurlu oldukları, … plakalı araç sürücüsü … ile … plakalı resmi trafik ekip otosu sürücü ve personelinin kusurunun bulunmadığı mütalaa edilmiştir. Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/10 D.İş sayılı dosyasına ibraz edilen 01/03/2016 tarihli bilirkişi raporunda; tanık beyanlarına göre kusur dağılımı yapılması halinde … plakalı araç sürücüsü …’nın olayda %100 oranında kusurlu olduğu ve diğer araç sürücülerinin kusurlarının bulunmadığı; trafik kazası tespit tutanağına göre kusur dağılımı yapılması halinde … plakalı araç sürücüsü …’un, … plakalı ekip aracının hasarlanması olayında birinci derecede %100 oranında ve ekip aracına çarptığı anda, kendi aracında meydana gelmiş hasardan birinci derecede %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’nın kendi aracında ve … plakalı araçta oluşan hasar olayında birinci derecede %100 oranında, … plakalı aracın ekip aracı ile çarpışması sonucu oluşan hasarı hariç, diğer hasarlardan da %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü … ve … plakalı ekip aracının sürücüsü polis memurunun olayda kusurunun olmadığı mütalaa edilmiştir. Buna göre, Mahkemece karara dayanak yapılan bilirkişi raporu ile trafik kazası tespit tutanağı ve diğer bilirkişi raporları arasında çelişki olduğu aşikardır. Ancak Mahkemece, bu çelişki giderilmeden karar verilmiştir. Dolayısıyla davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerindedir. Ayrıca davalı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından, davacıya ait aracın kasko sigortacısına 12.106,00 TL ödeme yapıldığı ve bu miktarın kaza tarihindeki poliçe azami limiti olan 31.000,00 TL’den düşülmesi gerektiği yönündeki iddiasının Mahkemece araştırma ve değerlendirme konusu edilmemesi de doğru olmadığından, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazının da kabulü gerekmiştir. O halde Mahkemece, dosyanın Karayolları Trafik Fen Heyetinden oluşturulacak yeni bir uzman bilirkişi kuruluna tevdi edilerek, ceza dosyasındaki trafik kaza tutanağı ve yukarıda değinilen tüm bilirkişi raporları birlikte irdelenip tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre tarafların olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti yönünden ayrıntılı, gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınması ve davalı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından, davacıya ait aracın kasko sigortacısına bir ödeme yapılıp yapılmadığı, şayet ödeme yapılmış ise ödenen miktarın, davalı … Sigorta Anonim Şirketinin kaza tarihinde sorumlu olduğu ZMSS poliçesi azami limitin de göz ününde bulundurulması ve değerlendirilmesi sonucunda nihai bir kararın verilmesi gerektiğinden kararın kaldırılmasına karar verilmiş; kararın kaldırılması nedenine ve anılan hususlarda eksiklikler giderildikten sonra yeniden karar verilmesinin gerekmesine göre davalı tarafın diğer istinaf itirazları bu aşamada incelenmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, 7-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi (… Sigorta AŞ) tarafından icranın geri bırakılması talebi kapsamında sunulan teminat mektubunun İİK m.36/5 hükmü uyarınca adı geçen davalıya iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/03/2021